Oportünizm…
Yani fırsatçılık!
Ama bildiğimiz fırsatçılıktan farklı.
Ne ahlak, ne kural tanıyan fırsatçılık.
Daha önce verilen sözlerin, manevi ve insani değerlerin hiç kıymeti olmadığı bir fırsatçılık!
Son günlerde Zonguldak siyasetinde yükselen bir akım haline geldi Oportünizm.
Siyasette dönemlik, hatta günlük çıkarlarına göre hareket edenler türedi.
Özellikle AK Parti’de fırsatçıların sayısı her geçen gün artıyor.
Muammer Avcı’nın il başkanlığıyla başlayan ardından milletvekilliği adaylığına uzanan süreç, parti içinde dengeleri değiştirdi.
AK Parti içine çöreklenmiş yapı, Muammer Avcı’dan oldukça rahatsız olmuştu.
Başkalarının gücü üzerinden, güç devşirmeyi alışkanlık haline getirenler, güç el değiştirdiğinde, aynı gücün altında kalmışlardı!
Pazarcısı, çaycısı palazlandı, partiyi dizayn etmeye çalışıyor!
Ömer Selim Alan göreve geldiğinde bu yapı ile mücadeleye başlamış, Mustafa Çağlayan’ın 5000 Euro’luk bağış skandalını patlatmış ve görevden aldırmıştı.
Çok değil bundan iki yıl önce, bunlar yaşanırken, Pusula Gazetesi Ömer Selim Alan’ı sert dille eleştiriyordu. 
Ne kancılığı kaldı, ne zamcılığı!
Dün ile bugün arasında hiçbir fark yok!
Aktörler değişti fakat yapı hala aynı.
Geçmişte birbirinin kuyusunu kazan Ömer Selim Alan ile Mustafa Çağlayan bir araya geldi.
Ali Rıza Tığ ise, Ömer Selim Alan’a yancı oldu.
Pusula Gazetesi bu kez Muammer Avcı’yı hedef tahtasına yerleştirdi.
Avcı’nın milletvekilliği listesinin en başında olmasını kolay atlatamayanlar, yedikleri yumruğun şokuyla gözü il başkanlığı koltuğuna dikti.
Parti teamüllerine göre Erdal Mercimek il başkanlığına getirildi.
Sonra ne olduysa oldu, Erdal Mercimek işlerini bahane ederek görevi kabul etmedi.
Sonra, yine teamüller gereği göreve vekaleten Mustafa Çağlayan getirildi.
Bakın vekaleten diyorum, çünkü burası çok önemli.
Seçimden sonra tekrar bakılacak asalet işine!
Bakınız; Mercimek ailesi bir dönem Ali Rıza Tığ’dan çok çekti.
Baklagiller demeler, FETÖ imaları derken Mercimek ailesinin üzerine kara bulut gibi çökmüştü.
Şimdi geldiğimiz noktada Erdal Mercimek dik duruş gösteremedi.
Ne pazarlıklar yapıldı, ne sözler verildi bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz tek şey Erdal Mercimek’in işlerini bahane ettiği!
Şimdi bu yapıyı özetlemek için kısa bir bağlantı anlatayım!
Kemal Gümrükçü, Aile ve Sosyal Hizmetler Zonguldak İl Müdürü iken Ali Rıza Tığ’ın hışmına uğramıştı.
Koyun, kuzu fotoğrafları servis ediliyordu sürekli!
Bu fotoğrafları kim çekiyordu?
Ali Rıza Tığ’a kim servis ediliyordu?
O şimdilik bizde kalsın!
Sonra Kemal Gümrükçü gitti.
Boş koltuk görünce ‘Biz bu ismi istiyoruz’ diye telefona sarılan yapı devreye girdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Zonguldak İl Müdürü Veli Köktürk oldu!
Yani bir Trabzonlu gitti yerine Beycumalı geldi!
Pusula Gazetesini hep birilerini diz çöktürmek, teslim almak için kullandılar.
Bu plan kimilerinde tuttu, kimilerinde tutmadı!
Son 3 yılda Zonguldak’ta değişen dengeleri iyi analiz etmek gerek!
Gelenler gidenler, yazılanlar çizilenler!

AHBAP ÇAVUŞ!
Kasabanın şerifi ile kavgaya tutuşan Çavuşun çok renkli ahbapları var!
FETÖ’den ihraç edilenimi dersiniz, şantajdan vukuatı olan mı dersiniz!
Ama en ilginç olanı define avcısı!
Bu ekibe dahil olma şekli çok enteresan!
Valla çavuşun maceralarını masal gibi dinliyoruz!
Bir insanın hiç mi seveni olmaz arkadaş.
Çavuş bu şehirden gidecek, define avcısı kereste gibi tek başına kalacak.
Yazık değil mi?
Bize ne, orasını da define avcısı düşünsün!