Türkiye’deki deprem gerçeğini ne zaman unutsak, suratımıza tokat gibi çarpıyor.
Cumhuriyet tarihinde 13 tane 7’den büyük deprem gördü bu ülke.
On binlerce ölüm…
Milyonlarca yaralı…
Son yaşadığımız iki deprem hepsinden daha farklıydı.
10 ilde büyük bir yıkım yaşandı.
Umuyoruz ki bu kez hepimiz üzerimize düşen dersleri çıkartırız.
Depremler bundan sonra da kaçınılmaz fakat alınacak tedbirler ile ölümleri azaltmak bizim elimizde.
Zonguldak olarak ne yazık ki biz de çok güvende sayılmayız.
Kuzey Anadolu Fay Hattı burnumuzun dibinden geçiyor.
Bartın 1. Derece deprem bölgesi.
Ereğli ve Alaplı ilçelerimiz 1. Derece deprem bölgesinde.
Tarihe dönüp baktığımızda Gölcük ve Düzce depremi özellikle Ereğli’de çok etkili olmuştu.
Birkaç ay önce yine Düzce’de yaşanan deprem, hepimizi yataklarından nasıl uyandırdı biliyoruz.
1944 Gerede depremi 7,4 
1957 Abant depremi 7,1
1968 Bartın depremi 6,5
Tehlikenin farkında mıyız? 
Zonguldak olarak çok güvende değiliz, tedbir almakta fayda var.
Özellikle Kozlu’da Ali Bektaş döneminde birbiriyle yarışan yüksek katlı yapılar…
6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan mega deprem tüm ülkeye olduğu gibi Zonguldak’a da ders olur umarım.
6 Şubat hepimiz için milat olsun!

DEPREM TABURU
Bu yaşanan deprem Türkiye’deki ne ilk deprem ne de son deprem olacak.
Bu büyük yıkım, arama kurtarmanın ne kadar önemli olduğu gerçeğini yeniden ortaya çıkardı.
Madencilerin olağan üstü çabası tüm ülkenin takdirini kazandı. 
Deprem bölgesinde canla başla çalışıyorlar.
Sadece TTK değil özel maden işletmelerinin çalışanları da deprem bölgesinde.
Hepsi kimi zaman uykusuz, kimi zaman aç susuz çalışıyor.
Şikayet eden de yok.
Bu depremden sonra ülkede, arama kurtarma personeli sayısı muhakkak artırılacaktır.
TTK’da 7500 üretim işçisi var. Bu sayı 2 katına çıkartılsa, tüm işçilere arama kurtarma eğitimi verilse ve olası bir afette ilk müdahale madenciler tarafından yapılamaz mı?
Bunun üretime de büyük katkısı olsa mesela…
Bizimki sadece bir fikir.
Allah bir daha ülkemize böyle büyük bir afet yaşatmasın.
Ama biz önce tedbirimizi almalıyız, sonrasında tevekkül etmeliyiz.