Muammer Avcı ile eskiye dayanan bir abi kardeş hukukumuz var.
Menfaatsiz, çıkarsız bir dost ilişkisi.
Yeni bir durum da değil, il başkanlığından çok öncelere dayanır.
Bu durum Ali Rıza Tığ'ı çok rahatsız ediyor.
Onu anlayabiliyorum, Hüseyin Özbakır ile ettiği kavganın ardından adeta kıçındaki donu bile kaptırdı.
Yine aynı ekonomik sıkıntılara düşmekten çok korkuyor.
O günlerde içinden bulunduğu cendereden benim sayemde çıkmıştı.
Televizyon kanalını ben satın altım.
Şimdi satacak bir şeyi de kalmadı.
Hafta sonu Muammer Avcı ile ettiğimiz kahvaltıyı köşesine taşımış.
Biz sayın vekil ile sıkça kahvaltı yaparız, bu durum Ali Rıza'yı rahatsız etmez aslında fakat Ali Rıza'yı fonlayan odakları rahatsız ediyor.
Bir süre daha rahatsız olacaklar!
Neymiş efendim, ben Muammer Avcı ile kahvaltı yapıyormuşum diye Ömer Selim Alan’ı, Mustafa Çağlayan’ı yazdıran Muammer Avcı oluyormuş.
Zekasıyla her zaman övünen, yılların gazetecisi nasıl böyle bir hata yapar.
Hırsı, Ali Rıza’yı hataya sürüklüyor belli ki.
Geçtiğimiz günlerde Ali Rıza Özsüt’deydi, Hamdi Uçar kendi elleriyle çay servisi yapıyordu Ali Rıza’ya.
Milletin vekili çaycı olmuş anlayacağınız.
O zaman bu çay servisinden şunu çıkartmamız lazım;
Muammer Avcı hakkında haberleri Hamdi Uçar yazdırıyor!
Selim Alan, Mustafa Çağlayan, Ali Rıza kent ormanında bungalovda buluşuyor.
O zaman bu buluşmalardan şunu çıkartmamız lazım;
Muammer Avcı hakkında haberleri Mustafa Çağlayan yazdırıyor!
Ali Rıza köşesinden yıllarca Ömer Selim Alan’ı eleştirdi.
Baldız dedi, Kıbrıs dedi, kancı dedi, zamcı dedi.
Sonra makas değiştirdi,
Selim Alan’a okey masasında yancı oldu.
O zaman bu u dönüşünden şunu çıkartmamız lazım.
Muammer Avcı hakkında haberleri Selim Alan yazdırıyor!
Sadece Muammer Avcı’da değil, Ali Rıza kimleri kimleri yazdı.
AK Parti’den birçok ismi hedefe koydu.
Kimilerini diz çöktürdüler.
Bu yazıların arkasında kimlerin olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.
Ali Rıza’nın kahvaltı konusunda geçmişten gelen travmaları var.
Zonguldak’ta her Cumartesi bir dükkanda buluşup kahvaltı yaparlardı.
Kamera kayıtları altında ne dedikodular ne dedikodular.
Kent siyasetini o masadan dizayn etmeye çalışırlardı.
Sonra Ali Rıza ne yaptı;
O ailenin açıklarını bir gazeteciye verdi, sonra ‘bu işi ben düzeltirim’ diyerek varlıklı aileden parayı aldı, gazeteci arkadaşıyla paylaştı.
O kahvaltı masaları bir yumrukta dağıldı.
Muammer Avcı ile Hüseyin Özbakır’ı kıyaslayan Ali Rıza, çok yakında Avcı’nın, Özbakır’dan olan farkını yaşayarak tecrübe edecek.
Şimdi gelinen noktada, Muammer Avcı’nın yüzüne gülen Ömer Selim Alan ile Mustafa Çağlayan, Pusula Gazetesinde çıkan haberlerin bir numaralı aktörleri.
Mustafa Çağlayan’ı, gel git Mustafa yapan Ömer Selim Alan şimdilik mutlu.
Mustafa Çağlayan ise asalet hayalleri ile sessiz.
Fakat Ömer Selim Alan’ın arkasından çok atıp tutuyor.
Yaptıklarının hesabını verecek minvalinde konuşmalar yapıyor.
Ben hesap soracağını sanmıyorum!
Gücü yetmez!
İlişki ağına dikkatli bakmak lazım.
Ömer Selim Alan’ın yüzüne gülen fakat arkasından diş bileyen Mustafa Çağlayan, il başkanı olduktan sonra binmeye başladığı jipin, Metin Ergenç’e ait olduğu iddia ediliyor.
Metin Ergenç kim?
Ali Rıza’nın manevi oğlum diye tanıttığı oto hırsızlığından GBT’li kişi!
Başkasının jipi ile gezen Mustafa Çağlayan, bunların diyetini ödemek zorunda kalır.
Yerel seçim yaklaştığında Ali Rıza ile Selim Alan ilişkisi nereye evrilir göreceğiz.
Bir de aklımın almadığı diğer konu şu.
Geçmişte Mustafa Çağlayan’ı görevden aldıran şimdi ise can simidi olarak kullanan Ömer Selim Alan eşi ile, Ömer Selim Alan’ın arkasından konuşan Mustafa Çağlayan’ın eşi MADO’da kahvaltı yapıyor.
Ne konuşuyorlar saatlerce anlamadım.
‘Senin kocan benim kocamı neden görevden aldırdı’ sohbeti dönmüş olabilir.