Öyle insanlar var ki;

Kendi dost,

Kalbi düşman görünür.

Öyle yaklaşır ki;

Dışı hoş,

İçi boştur.

Zonguldak’ta belki de en çok sıkıntının yaşandığı kurum Milli Eğitim’di.

Ne iddialar geliyor, ne soruşturmaların üzeri kapatılıyordu.

İş insanı istedi diye, kaymakamın, valinin koruması altında olan memurlar, ne dümenler tutuyordu.

İşte bu kurum başındaki isim Züleyha Aldoğan görevden alındı.

Yerine, Bakanlık Müfettişi Osman Bozkan getirildi.

Bu atamanın şifrelerini çok iyi analiz etmek lazım.

Bakanlık Müfettişi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevine getirildiyse, devletimiz de kötü giden bir şeyler olduğunun farkında demektir.

Ve bu yolunda gitmeyen işleri düzeltmek için Osman Bozkan’ın görevlendirildiği aşikar.

Öncelikle bu atama kentimize hayırlı uğurlu olsun.

Osman hocamızı aradık tebrik ve teşekkür ettik.

Bu görevi kabul etmesi önemliydi.

Sayın Osman Bozkan, şehri yakından tanıyan bir isim.

Uzun yıllar müfettiş olarak kentte görev yaptı.

Şehrin dinamiklerini, kurulan yapıları çok iyi bildiğini düşünüyorum.

Yani şehri tanımak için vakit kaybetmeyecek.

Gelelim Züleyha hanıma,

Milli Eğitimde yanlış giden bir çok şeyin farkındaydı.

Çözmek için çalışmadı.

Herkesin yüzüne farklı, arkasından farklı konuştu.

Hepsini idare ederim sandı, eline yüzüne bulaştırdı.

Sorunları çözmek yerine, üzerini kapatmayı tercih etti.

Eğitim camiasının huzurunu kaçırdı.

Promosyon beklentisi içinde olan eğitim çalışanlarının hiçbir yarasına merhem olmadı.

Kömürlükte basılan, ardından olayı kapatmak için gazeteciye 30 bin TL kaptıranlara sesini çıkartamadı.

Seçim döneminde CHP’li adaya kütüphane açtıran ve okula siyaset sokan İlçe Müdürüne sesini çıkartamadı.

Okula alınan etleri evinde yiyenlere sesini çıkartamadı.

Aklınca herkese mavi boncuk dağıttı.

Şimdi kendisi boncuk boncuk dağıldı.

Kendi düşen ağlamaz!

Biz demiştik, artık eski Zonguldak yok diye.

Eskiden siyasetten doğan boşluğu ya medya ya mafya dolduruyordu.

Ama artık, siyasette bir boşluk yok!

Bu bir dip dalgası, devamı muhakkak gelecektir.

Dileğimiz şu ki, işini en iyi yapanlar Zonguldak’ta görev yapsın.

Bizim kimseden bir beklentimiz yok.

Bakınız;

Geçtiğimiz günlerde Manisa’ya atanan Zonguldak Emniyet Müdürü Fahri Aktaş’ın tayininin ardından, herkes tek bir ağızdan güzel yazılar kaleme aldı.

Gazetecisinden, emniyet mensubuna, sokaktaki vatandaştan, emekli amcaya tüm Zonguldak, Fahri Aktaş’ın gidişine üzüldü.

Bürokrat var, bürokrat var!

Züleyha Aldoğan’ın gidişi ise aynı etkiyi yaratmadı.

Bir çok eğitim çalışanı derin bir nefes aldı.

Öğrencilerin umurunda bile olmadı.

Bir tek geçmişte vücut ölçüleri hakkında, ahlaksız imalarda bulunarak, karısının soruşturmasını etkilemeye çalışan gazetecisi övgü dolu yazı yazdı.

Onun da sebebi elbet çıkar ortaya!

YEREL SEÇİM KULİSLERİ BAŞLADI.

Yerel seçim için koltuk kapmaca hayali kuranlar ortaya çıkmaya başladı.

En merak ettiğim ilçe Ereğli.

‘İl olmak istiyoruz’ naraları atarak seçime giden ilçede, Halil Posbıyık’ın yaşı mağlum.

Kurt kocayınca ne olduğunu hepimiz biliyoruz.

AK Parti Ereğli yönetimi ellerini ovuşturarak Halil Posbıyık’ın yeniden aday olmasını bekliyor.

Zira o zaman belediye yönetimini almak oldukça kolay olacak.

Milletvekili Saffet Bozkurt kendisine yakın bir ismi aday yapmak için, şimdiden çalışmalara başlamış.

Fakat her zaman olduğu gibi, yine yanlış isimle yola çıkıyor.

Halil Posbıyık’ın 820 Milyonluk 2023 bütçesine onay verdiren ismi, Posbıyık’ın karşısına aday olarak çıkarmanın sonucu, siyasi bir yıkım olur.

Saffet Bozkurt bu kafa ile gitmeye devam ederse, Posbıyıkgiller 100 yaşına kadar Ereğli’de hüküm sürer!

Köprünün altından çok sular akacak.

İzleyip göreceğiz.

ÖBÜR TARAFTAN MESAJLAR

Bu Laz Mehmet yine sardı bana.

Günahını mı, vicdanını mı hafifletme derdinde bilemedim.

Her akşam bir şeyler fısıldıyor kulağımıza.

Dinledikçe şaşkına dönüyoruz.

Biz bu kadının kocasını tehlikeli sanırdık fakat kendisi daha tehlikeliymiş.

Bu kez Osman’dan bahsetti Laz Mehmet.

Osman bu kadına para yetirebilmek için devleti bile dolandırmış.

Hayali ücretli öğretmenler çıkarmış, oradan gelen parayı Gölbaşı’nda lüks balıkçılarda yemiş.

Laz Mehmet diyor ki; ‘benim de çok paramı yedi ama ben onun için hırsızlık yapmadım’

Osman çaldı diyor.

Bu lüks düşmanı hovarda kadın, kurumu birbirine katmış.

Allah ıslah etsin.