Kızılay, savaş alanında yaralanan ya da hastalanan askerlere hiçbir ayrım gözetmeksizin yardım etmek arzusundan doğmuştur.
1877'de "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti" olarak kuruldu.
1923'de "Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti" olarak adı değiştirildi.
1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" 
1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını aldı.
Kuruluşa "KIZILAY" adını Ulu Önder Atatürk vermiştir.
Ulusal ve uluslararası ilkeleriyle, insanların yardımına koşan iyilik hareketi.
Yıllardır insanlık için çalışıyor…
Türk Hava Kurumu, Türkiye'de havacılık sanayisini kurmak.
Askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak için 16 Şubat 1925'te Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle kurulmuş bir dernektir.
Atatürk'ün işareti ile kurulduğunda, Cevat Abbas Gürer kurucu başkan idi.
Dernek "Türk Tayyare Cemiyeti" adını taşımaktaydı, 1935 yılında "Türk Hava Kurumu" adını aldı.
Birinin kökü Cumhuriyetin ilk yıllarına, diğeri Osmanlı dönemine kadar uzanıyor.
İki kurumda gözümüzün bebeği…
Ancak!
Bu iki derneğin Zonguldak şubeleriyle ilgili, bir takım spekülasyonlar söz konusu.
Türk Hava Kurumunu Zonguldak şube başkanı Nihat Aygün yönetimine Aydın Ergenç’i almış.
Bu iki ismin ortak özelliği geçmişte Kızılay Zonguldak Şubesine başkanlık yapmıştı.
Aydın Ergenç hakkında çıkan iddialar nedeniyle şube başkanlığı görevinden alındı.
Kızılay Genel Merkezi tarafından Zonguldak'a gönderilen müfettiş,
O dönem tüm yardım dosyaları ve para transferi hareketlerine el koyarken Aydın Ergenç’i görevden almıştı.
Ardından tüm yönetim görevden alınmıştı.
Kızılay’a ait binada çocukları şirket açmış, asırlık derneği babasının malına çevirmişti.
Bunların yanı sıra fırınlar dururken marketten alınan ekmekler ve fahiş fatura iddiaları cabası.
Tüm bu iddialar ortada iken, Türk Hava Kurumunu Zonguldak şube başkanı Nihat Aygün gidiyor Aydın Ergenç’i yönetime alıyor.
Bakınız sayın okur;
Nihat Aygün’de, Aydın Ergenç’ten önce Kızılay Zonguldak Şubesine başkanlık yaptı.
Şimdi insanın aklına değişik değişik sorular geliyor.
Birde bu Nihat Aygün geçmişte, Aydın Ergenç için öyle laflar etmişti ki…
Kavgada söylenmez!
Bu iki ismi bir araya şimdi ne getirdi çok merak ediyoruz…

KARGA TARİFESİ!
Yerel seçimi fırsata çevirmeye çalışan bir Karga…
Adaylık tarifesini açıklamış.
Milletvekili sadece bana danışır diye kopartıyormuş tüm ilçeyi.
“İl Genel Meclisi üyeliğine aday olmak şu para,
Belediye Meclisi üyeliği bu para…”
Diye ortada geziyormuş.
“Ver parayı, al vekilin desteğini” diyormuş.
Bu kargayı da adam sayıyorlar ya ona gülüyorum…
Karga gül bahçesinde gezmeyle bülbül olur mu hiç!
Bizde vekilin neden burnunun pislikten kurtulmadığını merak ediyorduk, sebebini anladık.
Posta güvencini görünümlü bu karga parayı kendine mi alıyor, vekil ile mi paylaşıyor şimdilik muamma…
Ama bunlara para kaptıranların vay haline…