Zonguldak’ta yaşanan bozuk tavuk skandalı sıkça dile getirmiştik.
Dile kolay 10 ton bozuk tavuk…
Müdahale edilmese bu tavuklar Zonguldak insanına yedirilecekti.
Biz konuyu haber yaptığımız için başımıza gelmeyen kalmadı.
Gece Coşkunoğlu firmasının sahibi kapımıza geldi saatlerce dil döktü.
2 yıllık reklam teklif ettiler.
Çek defteri elinde oturuyordu.
Bize kumpas kurdular diye neredeyse ağlayacaktı.
Sonra öğrendik ki, firma Coşkunoğlu’nun sahibinin kızına aitmiş.
Bizim kapımızda gözyaşı dökenler, bir anda aslan kesildi.
Söylemler değişti.
“Coşkunoğlu firması ile alakası yok, biz bozuk tavuk yakalatmadık” demeye başladır.
Allah’ta kulda biliyordu aslında işin gerçeğini.
Madem konunun Coşkunoğlu ile alakası yoktu, neden kapımızda yattınız 2 gün diye sormazlar mı adama?
Bize kumpas kurdular diye ağlayan zat bu sefer bize şantaj yapıldı dedi.
Basınımız güzide temsilcilerinin 10 ton bozuk tavuk eti dikkatini çekmezken, şantaj yalanına balıklama atladı.
Tabi bu sırıkla uzun atlamanın bedeli nakit olarak ödenmişti.
Herkes payına düşeni aldı…
Bir bardak suda fırtına koparmaya çalışan Coşkunoğlu firması bizi Basın Konseyine şikayet etmişti.
“Müvekkil şirket hakkında herhangi bir cezai müeyyide uygulanmadığı gibi,
Şirkete ait depolarda da halk sağlığını tehlikeye atacak herhangi bir ürüne rastlanmamıştır.
Noter aracılığı ile 28.09.2023 tarihinde gönderdiğimiz tekzip metni, ilgili haber sitesinde yayınlanmadığı gibi,
Müvekkil şirket ve ortağı Mustafa Özkan hakkında gerçeği yansıtmayan haber içerikleri yayınlanmaya devam edilmiştir.”
Şikayet metni aynen bu şekildeydi.
Coşkunoğlu firması, bizim depomuzda yakalanmadı diyor ama
Firma sahibinin kızına ait şirketin deposunda yakalandığını söylemiyor.
Firma sahibinin kızına ait olan depodan çıkan ürünler, zincir mağazalara hangi araçlarla getiriliyor?
Bu araçlar da hangi firmanın adı yazıyor?
Coşkunoğlu firması bu sorulara da cevap vermeli…
Biz Basın Konseyine savunmamızı yaptık.
“Coşkunoğlu markası ile organik bağı olan ve Coşkunoğlu firmasının sahibinin kızının üzerine olan firmanın (Üçüz Gıda) deposunda 10 ton bozuk tavuk etine el konularak imha edilmiştir.
Firmanın erişim yasağı aldığı tüm haberlerde, Coşkunoğlu firmasının skandalla alakası olmadığı beyan edilmiştir.
Fakat Üçüz Gıda firması ile Coşkunoğlu firmasının organik bağı bulunmaktadır.
Sahipleri baba-kız olurken bir bağ bulunmamasının imkânı yoktur” dedik.
Bizi susturmak adına arkasına aldığı siyasi güç ile iftirada bulunan bu firma
hakkında Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı’nda hukuk mücadelemiz devam
ettiğini Basın Konseyine bildirdik…
“Basın Konseyi yapılan şikayeti ve bizim savunmamızı değerlendirdi.
Şikâyet edilen haber halk sağlığını ilgilendirmektedir.
Haberde, tüketim tarihi geçmiş gıdanın yeniden ambalajlanıp satışa sunulmak üzere konulduğu depoya baskın yapıldığı, ele geçirilen 10 ton bozuk etinin imha edildiği, deponun mühürlendiği ve savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu yazılmıştır.
Gazetecilik her şeyden önce kamusal görevdir ve gazetecinin halka bozuk/sağlıksız gıda yedirme girişimini haber yapması hem hakkı, hem görevidir.”
Coşkunoğlu firmasının gönderdiği tekzip metnini yayınlamadığımız için,
Basın Konseyi bizi uyarmakla yetindi.
Bizim kınama almamızı, bir yerlerine kına yakarak bekleyenler, avucunu yaladı.
Eşek ölecek, ters dönecek de karnı güneş görecek…
10 ton bozuk tavuğun üzerini ne yaparsanız yapın örtemeyeceksiniz!