YARIN MASAYA KOYSUN PARAYI, BAK RÜZGAR NASIL TERSİNE DÖNÜYOR!

Yerel basında son günlerde en çok konuşulan konuların başında Tahsin Erdem geliyor.

Sanki bu şehri yıllardır Tahsin Erdem yönetiyor.

Peki Tahsin Erdem'i eleştiri konusu yapan ne?

Bir yolsuzluğu,

Bir haksızlığı mı var?

Çalkantı bir özel hayatı,

Ya da geçmişten peşini bırakmayan bir açığı mı var?

Buna rağmen basında bir kesim,

Tahsin Erdem'e 'züğürt' diyebilecek cüreti kendinde buluyor.

Bakınız, bu eleştiri falan değil.

Siyasilerin eleştiri sınırları normal vatandaşlara kıyasla daha geniş olabilir ama bu alenen hakaret!

Aynı gazeteci gurubu hem hakaret ediyor,

Hem de utanmadan 'özür bekliyor'

Aslında bu durumun arkasında, Tahsin Erdem'den istediği parayı alamayan basın kuruluşları var.

Normalde basın kuruluşlarına bir ücret ödenir,

Bu ücret karşılığı enformasyon desteği alınır.

Peki bunlarda süreç nasıl işliyor?

Siyasilerden aradığını bulamayınca,

Hakaret etmeye, algı yapmaya başlıyorlar.

Bakınız yakın geçmişte,

Tahsin Erdem hakkında birisi çıkıp,

"Seçilirse belediyeyi şu yönetecek, kadrosunda bu olacak, şu göreve bu gelecek" demişti.

Ne oldu dün?

Meclis listesi açıkladı.

Bunların verdiği isimler,

Meclis listesinde bile yer almadı.

Yani göz göre göre yalan söylediler.

Bunu kendi çıkarları adına yaptılar,

İstedikleri parayı alamadıkları için yaptılar.

Çünkü bunların derdi Zonguldak falan değil sayın okur.

Bunlar istiyor ki,

Şehri yönetenler çalsın,

Çaldıklarını bunlarla paylaşsın.

Bunlar istiyor ki,

Belediye bütçeleri bunlara akıtılsın!

Ama yok öyle yağma!

Geçmişte Ali Rıza Tığ'ın Ömer Selim Alan hakkında yazdıklarını hatırlıyoruz.

Hatta yazılar hala arşivde var.

Sonra bir anda nasıl makas değişti?

Ali Rıza Tığ şimdi Ömer Selim Alan hakkında,

"Sevmek zorunda değiliz ama oy vermek zorundayız" diyorsa,

Demek ki geçmişte yalan söylemiş.

Bu sadece en küçük örneklerden bir tanesi.

Yarın Tahsin Erdem koysun bunların masasına parayı,

Bak rüzgar nasıl tersine dönüyor.

Zonguldakspor'a başkan seçersek,

Parası olan birini seçebiliriz.

Zira kulübün masraflarını, borçlarını, transferleri

Kendi bütçesinden sübvanse edebilir.

Ama Zonguldak Belediyesi'ne seçeceğimiz insanın parasının olmasına gerek yok.

Dürüst ve şeffaf olsun bu kente yeter!

TABELA DERNEĞİ

Karaelmas Gazeteciler Derneği yönetimi,

Gazeteci Ergin Özkul'u ihraç etmiş.

Gerekçe olarak da Elmas Televizyonu canlı yayınında,

Dernek yöneticisini eleştirmesini göstermiş.

Böylesi de ancak Zonguldak'ta olurdu!

Yani Gazetecilerin Derneği,

Bir gazeteciyi, eleştiri yaptığı için, dernekten ihraç ediyor.

İfade özgürlüğünün baskılandığı bir ortamda demokrasiden söz edilemez.

İfade özgürlüğü; demokrasinin nefes borusudur.

Bunların demokrasi ile işi yok!

Kendilerine yılan diyen, dini değerleri ile alay edenlere sesini çıkartamayanlar,

Ergin Özkul'a diş biliyor.

Çünkü bu derneğin bir başkanı yok!

Yaşı gereği akli melekeleri yerinde olmayan bir isim,

Derneğin anahtarını başkasına teslim etmiş durumda!

İşin içinde çok farklı işler var!

Topçusu var popçusu var!

KGD benim gözümde bir tabela derneğidir!

Ergin Özkul'da sahipsiz değildir!