SİZ BİR KAMYON BETONA MI ŞAŞIRDINIZ?

Dün yerel basına konu oldu,
Zonguldak belediyesinin bir çalışanı,
Kendi evinin önüne, belediyenin imkanları ile beton döktürdü.
Haklı olarak bir kesim duruma tepki gösterdi.
Zira ben hiç şaşırmadım.
Belki de bu durum Zonguldak Belediyesi’nde son beş yılda yaşananların en masumu.
Mesela koskoca köprü gitti bir araba parasına,
Belediyenin kasasına girmesi gereken paralar buhar oldu.
Mesela Elmas Park’ın arsası gitti.
Mesela yandan çarklı şirketler belediyeye sattıkları temizlik malzemeleriyle köşeyi döndü.
İmar rantı arabulucuları milyonları kaptı.
Belediyede tüm bunlar yaşanırken oturup bir kamyon betonu konuşacak değiliz elbette.
Ömer Selim Alan yeniden başka olabilmek adına 
X kuşağının tabiri ile ‘tüm tuşlara basıyor’.
Belediyenin tüm imkanlarını kullanıyor.
Belediyenin mutfağında pişen yemeklerle iftar verip oy istiyor. 
Buna rağmen henüz garantilenmiş bir seçim yok.
Önce CHP seçmeninin oylarını alarak kazanacağım diyen Ömer Selim Alan, 
Şimdi neredeyse Ak parti seçmenini konsolide etmek için Anti-Atatürk siyaseti yapıyor.
Çünkü kendisi de biliyor ki işi kolay değil.
Bu kez seçmenin karşısında 2019 yılında olduğu gibi Pir’i pak bir Başkan adayı yok.
Aksine beş yıldır verdiği hiçbir sözü tutamamış. 
Hiçbir projesini hayata geçirememiş,
Parti içi entrikalardan hizmete vakit bulamamış bir Ömer Selim Alan var. 
Ömer Selim Alan görevinin ilk yıllarında Mustafa Çağlayan ile uğraştığı kadar hizmete odaklansaydı,
Belki şimdi işi daha kolay olurdu.
Ne değişti peki?
Kurulan onca ‘kucak’ hayallerine rağmen,
Bugün İl başkanı Mustafa Çağlayan 2019 yılına göre çok daha güçlü ve bir o kadar da zengin.
Öyle ya o yıllarda sadece partiye bağış gelen 5 bin € tırtıklayan bir Mustafa Çağlayan vardı. 
Şimdilerde ise bindiği engelli aracını satıp yerine Passat alan,
İl başkanlığının 4. Ayında üç katlı villa sahibi olan, evini milyonluk eşyalar ile donatan,
Saçları gibi sesi de gürleşen bir Mustafa Çağlayan var.
Ak partinin son yıllarda hızlı zenginleşen ismi Mustafa Çağlayan’a Ömer Selim Alan’ın diş geçirmesi daha zor.
Her şeye rağmen bu kaotik ortamda Ömer Selim Alan olurda seçimi kazanırsa bakalım Mustafa Çağlayan ‘Alanlar değil verenler kazanacak’ diyebilecek mi?


MİLLET VEKİLİMİZİN HALLERİ

Malumunuz Ak Parti Ereğli’de ihtiyar Halil Posbıyık’ı yıkmak için düşük profilli bir aday sahaya sürdü.
Sanki dersiniz Ak Parti ile Halil Posbıyık arasında gizli bir akit var.
Millet vekili Saffet Bozkurt, İbrahim Sezer ile birlikte seçim gezisine katılmış.
Esnaftan destek isterken, geçmişte Saffet Bozkurt’un siyasi rakip olarak gördüğü bir Ak Partilinin dükkanına sıra gelmiş.
Sayın vekil ‘Ben o dükkâna girmem’ demiş.
İbrahim Sezer ise dükkâna girmiş ve destek istemiş.
Oy verdiği vekilin dükkanına girmemesine içerlenen Ak Partili esnaf ise İbrahim Sezer’e tepki göstermiş. 
Kadın kolları başkanı yaşananları Saffet Bozkurt’a iletince kızılca kıyamet kopmuş.
Ak Partinin millet vekili, kuruluşundan bu yana Ak Partili olan bir esnafı önce Başsavcıya daha sonra İlçe Emniyet Müdürüne şikâyet etmiş. 
İşin sonu karakolda bitmiş.
Saffet Bozkurt’ta ki ego ve kibri görüyor musunuz?
Kendi siyasi ikbali adına, kendi partilisine insan bunu yapar mı?
Ereğli’de yaşananların hepsini anlatsak dijital platformlara iki sezon dizi olurdu.
Bunca şey yaşanmışken kimse 80 yaşındaki Halil Posbıyık’ın seçimi kazanmasına şaşırmasın.
Allahtan Ak Parti’nin açığını kapatan güçlü bir ses var Ereğli’de.