Meteorolojinin uyarılarının ardından etkili olan sağanak yağış kent merkezini ve ilçelerini etkisi altına alırken Zonguldak’ın genelinde neredeyse felaketi yaşadık.
Özellikle Zonguldak’ın Ereğli İlçesi bu yağış sonrası gelen sel ve fırtınadan en çok nasibini alan ilçe oldu. 
Ereğli’de 4 kişinin içinde bulunduğu araç sele kapılırken 3 kişi hayatını kaybetti bir kişi ise Jandarma’nın üstün gayreti sonucu saatler sonra kurtarılabildi. 
Allah bir daha böyle felaketler bizlere göstermesin ama bir söz var ya “Her şeyi de Allah’tan beklememek gerekir” diye!
Bize Allah akıl vermiş ama biz galiba bazı noktalarda bir şeyleri Allah’tan çok bekliyoruz ama tevekkül etmiyoruz.  
Bir amaca ulaşmak için gerekli olan her türlü önlemi alsak, elimizden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra kalben Allah'a bağlanıp ona güvenerek sonucu bu şartlarda Allah'tan beklesek belki de bu acıları yaşamayacağız.
Bakın Ereğli’de 4 kişinin araç içerisinde sele kapıldıkları ve 3 kişinin hayatını kaybettiği yer Bölücek Mahallesini Yaraşlı Mahallesine bağlayan köprünün tam da yanı!
Bu köprünün geçmişi belki 70 yıldan fazla!
Karadeniz bu yağışlara alışık ve bu köprünün altındaki dere yatağının bu yağışları kaldıramadığı belli.
Ama hiçbir önlem alınmadı.
İller Bankası’ndan daha çok para alabilmek adına Ereğli Belediyesi sınırlarına katılan bu yerler Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık döneminde unutuldu.
İller Bankası’ndan hak ettikleri para belediye kasasına belki girdi ama burada yaşayan vatandaşlar bunu göremedi.
Festivallerle anılan Kdz. Ereğli Belediye Başkanı bu söylemlerimizden çok hoşnut olmayacaktır belki ama geniş bir çerçeveden baktığımızda doğrunun bir tane olduğunu görüyoruz.
Festivallerden bahsetmek için basın toplantıları düzenleyen Posbıyık, meteorolojinin günlerdir uyarısını yaptığı fırtına için bu mahallelerde ne yaptı veya ne kadar bilgilendirme çalışmasına girdi?
Bizler merak ediyoruz.
3 tane can göz göre göre sele kapılarak hayatını kaybetti.
Ateş düştüğü yakıyor ama sorumluluğu kimse almıyor.
Türkiye’nin kanayan en büyük yarası da bence bu!
Ereğli Belediyesi önünden geçen derenin yanları zamanında 1 metre yükseltilse belki de bu esnaf bu çileyi çekmeyecek.
Şimdi yaşanılan olayları “Herşey Allah’tan” diye geçiştirmek isteyenlere soruyorum.
Siz ne önlem aldınız da kendi hatalarınızı Allah’a bağlıyorsunuz?
Hadi bizi kandırabileceğinizi düşünüyorsunuz, Allah’ı nasıl kandıracaksınız?

ADAM ÇİVİYİ İYİ ÇAKMIŞ!
TOKİ, Emlak Konut ve Zonguldak Belediyesi  ile yapılan Zonguldak Sahil Limanına ne diyeceksiniz?
1 yıl ağız tadıyla insanların gezemediği, ilk fırtınada paramparça olan limandan bahsediyorum.
Yazık değil mi bu yoklukta bu insanların parasına?
Yazık değil mi devletin çöpe giden paralarına?
Zonguldak’ın Karadeniz kıyısına sahip olup olmadığını bile bilmeyenlerin, kenti hiç tanımayıp Karadeniz’in delirdiği zamanlarda neler yapacağını hiç düşünmeyenlerin yapmış olduğu projenin son halini hep birlikte gördük.
Görünen köy kılavuz istemez ama bu sefer köyün içinde otururken bile köyde kayboldular.
İstanbul’da lüks bir sitenin peyzaj çalışması gibi bir çalışmayı siz Karadeniz’in kıyısına yaparsanız olacağı budur.  
Bakın bugün bir balıkçı diyor ki; “Burası yapılırken TOKİ’nin mühendisine anlattık. Siz Karadeniz’i bilmezsiniz. Bu tahta yaptığınız yerler hep kırılır. Bu böyle olmaz dedik. Bizimle dalga geçer gibi çiviyi iyi çaktık diye bize cevap verdi. Çiviyi tahtaya değil vatandaşa çaktılar. Bakın adam çiviyi nasıl çakmış”  
Bu sözler bile bu limanı bu şekilde yapanlar için soruşturulma açılmasına yetmeli ama nerde?
Çiviyi çakan memnun ama Zonguldaklı bu işten hiç memnun değil.
Bakalım nasıl bir açıklama yapılacak.
Bekleyelim görelim!