Kır yaptığı açıklamada: "Bilindiği gibi; gazeteci Sedef Kabaş hakkında televizyon programında söylediği bir atasözü nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla soruşturma açıldı. Davet edilse gideceği bilindiği halde, avukatına bile ulaşamadığı bir saatte, gece 02.00’de evine giden polisler tarafından gözaltına alındı. İfadesinde, ‘Sözün orijinali bir atasözüdür. Hatta sözün orijinalini de değiştirerek sarf ettim. Bundan da anlaşılacağı üzere hakaret etme gibi bir kastım yoktur’ demesine rağmen siyasi bir karar doğrultusunda tutuklandı. Hem de ‘’kaçma ve saklanma ihtimali yüksek’’ olduğu gerekçesiyle...Göz önünde olan, fikrini ve sözünü her zaman açıkça, korkusuzca ifade eden bir gazeteciyi; kaçma ve delil karartma şüphesiyle tutuklu yargılamaya karar verdiler. Sedef Kabaş’ın bugün hala hukuka aykırı olarak tutukluluğu devam ediyor. Ülkemizin her yanını saran korku ikliminden basın emekçileri de payını alıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2021 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 153'üncü sırada yer alıyor. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak bugün 81 ilden, 973 ilçeden sevgili Sedef Kabaş’a dayanışma mektuplarımızı gönderiyoruz. Bu ülkede hukukun üstünlüğüne, irfanı ve vicdanı hür hakimlerin varlığına olan inancımızı yitirmeden hep birlikte sesleniyoruz: Yalnız değilsin Sedef Kabaş; Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları var! Bütün basın emekçilerini saygıyla selamlıyoruz. Sevgili Sedef; Bütün Türkiye de seni hapse tıkanlar da haksız yere hapse atıldığını biliyor. Ülkemizde hukuk işleseydi bir gün bile hapiste kalmayacaktın. Tutuklu kaldığın her gün ifade özgürlüğüne sıkılmış bir kurşundur. Sen ve senin gibi cesur gazetecileri susturmak için yargı adeta bir sopaya dönüştürüldü. Siparişle iddianameler hazırlanıyor. Bu haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı susmayacağız. Her zaman hukukun üstünlüğünden yana olmaya devam edeceğiz. Bu gelip geçici duruma bakıp umutsuzluğa düşmenin bir gereği yok... Bu düzen böyle sürmeyecek. Bugün seni kendi çıkarları için tutuklayarak cezalandıranlar, yarın bağımsız Türk Mahkemeleri karşısında hesap vereceklerdir. Adil, demokratik, barış dolu, huzur dolu, güneşli günleri göreceğiz, birlikte... Ve çok yakın zamanda hakikatler ve özgürlükler için yeniden buluşacağız, Yalnız değilsin… Her daim yüreğimiz seninle"