Zonguldak Ak Parti teşkilatın içerisi son günlerde adeta “cadı kazanı” diyebiliriz.

Hani Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan diyor ya, ”Kimler kimlerle beraber?” diye!

Zonguldak Ak Parti teşkilatının içerisi de son zamanlarda aynen öyle.

Kimler kimlerle beraber?

İnanın, anlatılanlar karşısında başınızın dönmemesi imkansız!

Makam, mevki uğruna dava adamıyız diyerek yola çıkanların, aslında koltuk aşkıyla nasıl yanıp tutuştuklarını, asıl dertlerinin millet değil kendilerinin olduğunu görmemek bugün akıl tutulması değil de nedir?

Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun ve Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan arasında ki çekişme bir türlü birlik beraberliğin sağlanmamasına neden oluyor.

Özellikle Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın partiyi tek başına dizayn etme çalışması ve iki yüzlü siyaset izlemesi gerçekten partiye zarar veriyor.

Ak Parti eski İl Başkan Yardımcısı Mehmet Baş’ın sosyal medya üzerinden yapmış olduğu açıklamaları hep birlikte okuyor, dinliyoruz.

Bugüne kadar kimse çıkıp Mehmet Baş yalan konuşuyor demedi.

Bu anlatılanlar karşısında biri çıksın desin ki, Mehmet Baş yalan konuşuyor!

Ama daha öyle bir durum gerçekleşmedi.

Bazen susmakta bir şeyleri kabul etmektir.

Çok iyi bir siyasetçi olabilirsiniz, ama sağlam bir duruşunuz yoksa siyaset sahnesinde kaybolmaya da mahkumsunuz.

Sizin dün özel aile hayatınızı didik didik yazan, sizi kamuoyunda itibarsızlaştırmaya çalışan, gazeteye siz bugün kutlama mesajı gönderirseniz bu siyaset sahnesinden düşersiniz!

Dün görevden aldırmak için çalıştığınız, entrikalarla ayağını kaydırmaya çalıştığınız, yeri geldiğinde küfür ettiğiniz kişilere bugün kardeşim diye sarılırsanız bu siyaset sahnesinde düşersiniz!

Seçimden önce vaat edilenler için bugün vatandaştan sabır dilerseniz bu siyaset sahnesinden düşersiniz!

Milletvekilinize yanınızda küfür ediliyor ve siz susuyorsanız bu siyaset sahnesinden düşersiniz!

“Tek ben biliyorum, ben yaptım oldu!” zihniyetiyle yürürseniz bu siyaset sahnesinden düşersiniz!

Dün yola çıktıklarınızı bugün yolda bulduklarınıza değişirseniz bu siyaset sahnesinden düşersiniz!

Bugün partideki il başkanını başka gazetelere itibarsızlaştırarak yazdırırsanız bu siyaset sahnesinden düşersiniz!

Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasetçiler üzerine söylemiş olduğu “Millete dost görünüp de ilk fırsatta iktidar mevkiine geçtikten sonra onun hakiki ihtiyaçlarını düşünecek yerde, memleketi kendi istediği yolda götüren, laf anlamayan, yetkililerin uyarılarına kulak asmayan, millette mevcut kuvvetleri şahsına bağlamaya çalışan kahraman yüzlü insanlardan hayli zarar çekildi” sözleri adeta bugün Zonguldak’ta yapılan siyaseti anlatmıyor mu?

Zonguldak entrikalardan, siyasetçi kavgalarından, birbirinin kuyusunu kazan siyasetçilerden çok çekmedi mi?

Daha öncede yazdık, söyledik.

Bu konuda son söz Ak Parti Genel Merkez’indir.

Kangren olan yeri kesip atmazsanız yarın vücut gider.

Bugün Zonguldak’ta Ak Parti içerisinden kangren olan yerler var!

Bugün müdahale etmezseniz, yarın çok geç olur!

DEVLET ADAMINDA İKİ YÜZLÜLÜK HEM KENDİLERİNE HEM MİLLETE KAYBETTİRİR...

19. yüzyılda sadrazamlık görevinde bulunan Yusuf KamilPaşa, sadrazamlığı sırasında, devletin önde gelen kişileriyle bir yemek sebebiyle birlikte olmuş. Yemekler yendikten sonra, meyve faslına geçildiğinde masaya buzlu çilekler gelmiş. İlk olarak meyve tabağına uzanan Yusuf Kamil Paşa, çatalını sapladığı iri bir çileği ağzına götürürken kazara masadaki tuzluğun içine düşürmüş. Ama ziyan olmasın diye tuza bulaşmış çileği alıp tuzlu tuzlu yemiş. Berbat bir tat verdiği halde bozuntuya vermemiş ve masada bulunanlara:

— Arkadaşlar, tuzlu çilek hiç de fena olmuyormuş, isteyen deneyebilir, diye tavsiyede bulunmuş. Bunun üzerine birkaç kişi denemiş.

Bunlar: — Paşam gerçekten nefis oluyor…

— Bundan sonra çileği hep tuzlu yemek isterim.

— Tuzlu çileğin lezzetini keşfetmekte geç bile kalmışız, gibi asılsız, paşaya yaranma hedefi güden açıklamalarda bulunmuş.

Kamil Paşa, o esnada masada bulunan, dönemin aydınlarından, yeri geldiğinde sözünü esirgememekle tanınan, Ermeni asıllı Minas Efendiye de: — Arkadaşların görüşleri için sen ne dersin Minas Efendi, diye fikrini sormuş. Minas Efendi kendisinden beklendiği şekilde cevap vermiş:

— Paşam, bu adamlar özel hayatlarında bu düşüncelerini söyleseler üzerinde durulmaya değmezdi. Fakat devlet hayatında da böyle ikiyüzlü davrandıkları için, ülkede işler bu yüzden kötüye gidiyor.

Kıssadan hisse: Yönetim kademelerinde bulunanlar gördükleri yanlışları sahip oldukları koltukları kaybetme pahasına da olsa gerçekleri söyleseler, amirlerinin yanlışlarını düzeltmek için gayret gösterseler, hatalardan dönmenin de bir erdemlilik olduğunun farkına varsalar hem kendileri hem millet kazanır. Yanlışta ısrar eden amirlerin yanlışına göz yumanlar hatta yanlışta ısrar etmesi için yapılan işlere alkış tutanlar geçici olarak bir şeyler kazansa da kaybeden hem kendileri hem millet olur.