TMMO Zonguldak Demokrasi Platformu Yönetim kurulu yaptığı basın açıklamasında, “ Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Zonguldak’ ın Kozlu ilçesinde yaptırılan Kavaklık Camisinin inşaatına hilâfet bayrağı asılmış, hatta hilâfet bayrağı, Türk bayrağının asılı olduğu direkten daha yüksek bir direğe çekilmiştir. Hilâfet bayrağını kendi ülke bayrağından bile yüce görüp cami üzerine asma cesaretini gösteren ve ilçedeki en yetkili kamu görevlisinin talimatını bile umursamayan bu kişi ya da kişiler ile ilçe müftülük yetkililerinin bu cesareti nasıl ve nereden aldıkları sorgulanmalıdır. Hepimizin verdiği vergilerle kamu kaynaklarından beslenerek şeriat isteyen bu güruh kim? Mevcut Anayasa’ ya uymakla yükümlü kamu görevlileri, yasalar çerçevesinde görevlerini yapmak ve dini siyasete alet etmemekle yükümlüdürler. Ancak ülkemizin içinden geçtiği siyasi konjektürde devletin laik yapısı; aşırı darbe almış, örselenmiş, hatta Anayasal hüküm olmasına rağmen tanımama ve ortadan kaldırılma girişimleri hız kazanmıştır. Bu olayın ana fikrini bugünde değil, geçmişte aramalıyız. Laik demokratik düzenin geçmişte tadını çıkaranlar, onun sofrasından beslenip belli merkezlerden güç ve cesaret alarak; şimdilerde ne yazık ki dini totaliter bir yapıya doğru evrilip, Cumhuriyetin değerlerine saldırmaktadırlar. Diyanet İşleri Başkanı ve Ayasofya imamının bu ülkede yaşamla ilgili fetvalar verip, bir devlet memuru olarak siyasetin göbeğinde yer almasına devleti yönetenler onay veriyorsa ve işlenen Anayasal suçlar karşılıksız kalıyorsa, Atatürk devlet nişan ve madalyalarından kaldırılıyorsa eğer; bu eylemlere birileri onay ve cesaret veriyor demektir. İşte Kozlu Kavaklık camiine şeriat bayrağı çekenler, onu ülke bayrağından üstte görenler bilelim ki aynı merkezlerden cesaret alıyorlar. Konunun ciddiyetini kamuoyu ile paylaşırken yetkilileri göreve davet ediyoruz. Cami yapımına öncülük eden Kozlu Müftülüğü’ nü de bayrağımıza yaptığı saygısızlık ve şeriat bayrağının cami inşaatına çekilmesine göz yumduğu için şiddetle kınıyoruz. Ayrıca bu olayı hiç kimse bizlere düşünceyi ifadenin başka bir yolu olduğunu anlatma aymazlığına da kalkmasın. Dün, 'Menzile giden yolda demokrasi amaç değil araçtır' denildiğini ve bugün 'Taliban ile dinen aynı olduğumuzun, ayrılığımızın olmadığını' en yetkili kişilerin beyanlarında gördük. Bizler; emperyalizme göbek bağı ile bağlanmış gerici şer odaklarının dün amacı neyse bugünde aynı olduğunu, gericiliğin asla amaç değil araç değiştireceğini bilenlerdeniz. Onun için her zaman uyanık kalarak insan hakları, adalet, eşitlik, kardeşlik, özgürlük, düşünceyi ifade etme özgürlüğü ve temelde demokrasi mücadelesinde birlikte yer alacağız, kokuşmuş fikirleri tarihin zaman tünelindeki çöplüğünde çürümeye bırakacağız” denildi.