Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin 64. kuruluş yılı kutlama etkinliklerine katılmak üzere Ankara’ya gitti. Kendisine ülkenin büyük çaplı kentsel dönüşüm projelerinde önemli görevler üstlenen Taner Topçu’nun da refakat ettiği Kantarcı, bir dizi temasta da bulundu. Odanın kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen ve moderatörlüğünü TMMOB eski genel başkanlarından Yavuz Önen’in yaptığı, Prof. Dr. Ruşen Keleş, Prof. Dr. Korkut Boratav, İyi Parti Milletvekili Aytun Çıray gibi tanınmış isimlerin konuşmacı olarak yer aldığı “Bir gelenek, bir okul, bir mücadele deneyimi” başlıklı forumun konuşmacılarından biri de Bülent Kantarcı oldu. Kantarcı yaptığı konuşmada, “Aranızda bulunuyor olmaktan çok mutluyum. Davet ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Oda Başkanımız Sayın Tezcan Candan, ‘Toplantımıza katılın, bizi eleştirin’ dedi. Bu eleştiriyi yapmak çok zor. Çünkü Türkiye’nin sivil toplum kuruluşları içinde en aktif, en başarılı çalışmalar yapan, sorumluluk alanı Ankara olduğu halde tüm Türkiye’yi çalışma alanı haline getiren bir meslek kuruluşunun eleştirilmesi değil, diğer sivil toplum örgütlerine de örnek olması için övülmesi gerekir” dedi. BARAN İDİL, ÇAYCUMA’NIN İLK İMAR PLANINI YAPAN KİŞİYDİ Forumun konuşmacıları arasında yer alan, ancak birkaç gün önce ani bir şekilde hayatını kaybeden Mimarlar Odası Ankara Şubesi eski başkanlarından Baran İdil’in Çaycuma’ya yaptığı katkıları da anlatan Kantarcı, “Ben buraya, bu toplantıya katılmanın yanı sıra, dün itibarıyla kaybettiğimiz rahmetli Baran İdil’le de tanışmaya gelmiştim. 1954 doğumluyum. Babam 1955 yılında 1700 nüfuslu Çaycuma’ya belediye başkanı seçildi, 20 yıla yakın da belediye başkanlığı yaptı. Baran İdil, babamın zamanında Çaycuma’nın ilk imar planını yapan kişiydi. Onun ismini ilk kez 10 yaş civarındayken duydum, çok akılda kalıcı olduğu için de hiç unutmadım. Çaycuma ortasından geçen Filyos Çayı’nın ikiye böldüğü bir şehir. Köprüden şehir merkezine kadar 2 kilometrelik bir mesafe var. Plana o tarihte 24 metrelik bir yol konulmuş. 2 bin nüfuslu bir ilçede 24 metrelik yol planlayan babam için ‘Bu adam delirmiş, buraya tayyare mi indirecek’ ifadeleri kullanılmış. Planlanan yolun büyük bölümü özel mülkiyetin içinden geçiyor. Belediyelerin doğru düzgün gelirleri olmadığı o zamanlarda kamulaştırmalar yapılarak o yol açıldı. Tehditler nedeniyle babam geceleri sokağa çok dikkatli çıkıyor, ya da çıkmamayı tercih ediyordu. Ben de çocuk kafamla, bu duruma sebebiyet verdiği için Baran İdil’e kızıyordum. Şimdi düşünüyorum da, iyi ki o yol açılmış. Bugünün koşullarında bunu başarmamız gerçekten çok zor. Ben Baran İdil’e rahmet diliyorum, onunla burada buluşamamış olmanın üzüntüsünü yaşıyorum” dedi.