SAHİP ÇIKALIM YARINLARIMIZA! 

Son yıllarda hazırlanan “Türkiye’de Emeklilerin Durumu” raporu, emeklilerin yaşadıkları ekonomik sıkıntıları, emekli aylıklarının büyüme ve asgari ücret karşısındaki durumunu ve çalışan emeklilerin halini gözler önüne koyuyor.

Her gün yükselen enflasyon neticesinde alım gücü düşen emekliler zor durumda olduklarını artık iktidar ve muhalefet partileri tarafından görünürken emekliler artık refah seviyesinde huzurlu bir hayat yaşamak istiyor.

Türkiye’de ki emeklilerin yüzde 80’i açlık sınırı altında olduğu artık bilinirken, emekli insanların sanki bu ülkede bir fazlalıkmış gibi davranılması hem emeklileri üzüyor hem de bizim ülkemize yakışmıyor.

Emekliler 12 milyonu aşan sayılarıyla ülkemizin en önemli toplumsal gruplardan birini oluşturuyor. Ücretli çalışan sayısının 18 milyon civarında olduğu düşünülecek olursa emeklilerin ne kadar önemli bir toplumsal grup olduğu görülecektir.

Bu anlamda emeklilerin birlik olmasında ki önemi her platformda dile getiren Tüm Emekliler Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan bir takım ziyaretler için geldiği Zonguldak’ta Elmas Televizyonu’nun konuğu oldu.

Yine mesleki büyüğüm Adnan Küçükvar ve Elmas TV Genel Müdürü Akın Kavi ile birlikte kendisine sorularımızı yönelttik.

Doğru bir tane!

Kendisi de emeklilerin haklarını istediklerini belirtti.

“Mevcut emeklinin durumu bilhassa SSK ve BAĞ-KUR Emeklilerin % 80’ nin maaşı açlık sınırının çok altında kalmıştır. Bugün 25 yıl bir fiil hizmet ve 9000 gün tavan prim ödeyerek 1990’ lı yıllarda emekli olanlar 506 sayılı yasa ile 2000 öncesi ve 2000 -2008 arası 4447 sayılı yasa göre emekli olanların tamamı açlık sınırı ve asgari ücretin altında emekli aylığı almaktalar bu kesimin çoğunluğu bilhassa kamuda çalışan teknisyen, tekniker mühendisler kalifiye elamanlar olarak yüksek maaşlı primlerini hep bodroda yüksek ödeyenlerdir. Çalışırken yaşadıkları bir hayat standartları vardı şimdi 8.500 TL – 9000 TL emekli aylığı ile toplumun en mağdur kesimi olmuşlardır. Emeklilerin mağduriyetinin giderilmesi için hizmet ve prime dayalı düzenleme ve iyileştirme yapılmasını istiyorum” diyen Tüm Emekliler Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan emekliler arasında adaletsizliğin ortadan kaldırılmasını istiyor.

Şimdi biz çalışanlar!

Ya bu sese kulak vereceğiz emeklilerimizin destekçisi olacağız ya da bir gün bizde emekli olduğumuzda bizi kıskanan Avrupa’nın emeklileri ülkemizde 5 yıldızlı otelde tatil yaparken biz de kahvede; “Bir bardak çay içebilir miyiz?” diye düşüneceğiz.

Ya da mezarda emekli mi olacağız?

Karar hepimizin!

O yüzden, sahip çıkalım dedeye!

Sahip çıkalım nineye!

Sahip çıkalım emeklimize!

Sahip çıkalım geleceğimize!

AHLAK YOKSUNLARI!

Bu tür yazılar yazmaktan gerçekten hicap duyuyorum ama gel gör ki bazılarının anladığı başka bir dil yok.

Daha önceki yazılarımda da söyledim, anlattım.

Bizim bir mücadelemiz var!

Bizim mücadelemiz namuslu görünen, namussuzlarla.

Bizim mücadelemiz karısını erkeklerin cinsel zevklerine sunan ve bunu meslek haline getiren daha sonra klavyenin arkasına geçerek millete ahlak dersi verenlerle.

Bizim mücadelemiz “Haber” diye gittikleri siyasi parti kapılarında elin karısına kızına sarkıntılık yapanlarla!

Bizim mücadelemiz millete şantaj yapan ve bu işten ceza aldıktan sonra hala ben gazeteciyim diye ortada gezenlerle!

Bizim mücadelemiz devlet kurumlarını babalarının çiftliğine döndürenlerle!

Bizim mücadelemiz çalışanının hakkını gasp edip millete ahlak ve adalet dersi verenlerle!

Bizim mücadelemiz nüfus kağıdında doğum yeri yurt dışı olup ta, nüfus kağıdında doğum yeri Zonguldak olanlara karşı şovenistlik yapanlarla!

Kimse sabrımızı zorlamasın.

Kimse ahlak bekçiliğine de hiç soyunmasın.

Bu savaşı biz başlatmadık ama bazen savaşmanın gelecekteki sağlam bir huzur ortamının sağlanmasındaki en önemli etken olduğunu iyi biliriz.

O yüzden gerektiğinde hiç savaştan kaçmadık!

Bakın şimdi size ilerleyen günlerde bir olay anlatacağım.

Kurumda adı ‘Hovarda’ya çıkmış memur ablamızın olayı!

Laz Mehmet’in, Mustafa’nın, Santrafor Rıdvan’ın gollerle biten hikayesini paylaşacağım!

Hani herkes namussuz, bunlar namuslu ya…

Size bunların gerçek yüzünü anlatacağım!

Öyle yok millete ima yoluyla küfür, hakaret edip daha sonra klavyenin arkasına saklanmak.

Madem öyle bundan sonra bizde de böyle!