Altın ve dolar fiyatı için gelişmeler bu hafta da yatırımcıların odağında olacak. Küresel pay piyasaları, başta ABD olmak üzere küresel ekonomilerde durgunluk yaşanabileceği endişesiyle geçtiğimiz hafta karışık seyrederken, yeni haftada gözler Rusya-Ukrayna savaşından gelecek haberlerle birlikte yoğun veri gündemine çevrildi. Mart ayına ilişkin enflasyon rakamları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklandı. Buna göre, Tüketici fiyatları (TÜFE), martta aylık bazda yüzde 5,46 artarken, yıllık enflasyon 20 yılın yeni zirvesi olan yüzde 61,1'ye yükseldi. FED’İN FAİZ KARARI NE OLACAK? Öte yandan bu hafta gözler Fed'in mart ayı toplantı tutanakları, üyelerinin sözle yönlendirmeleri ve yoğun veri gündemine çevrildi. Analistler, Fed'in şahinleşmesinin özellikle tahvil piyasalarındaki fiyatlamalarda kısa dönemli risklerin öne çıkmasına neden olduğunu belirterek, mart ayı toplantı tutanaklarında bilanço küçültmede izleyeceği yola ilişkin yönlendirmeler ve para politikasının geleceğine ilişkin ipuçları aranacağını söyledi. Artan emtia fiyatlarının Fed'in para politikasındaki adımlarını kısıtlayabileceğini aktaran analistler, hâlihazırda oldukça dalgalı seyreden emtia fiyatlarının finansal sistemde sıkıntılara yol açabileceğinden endişe edildiğini dile getirdi. ALTIN VE DOLAR FİYATLARI Altının ons fiyatı Rusya-Ukrayna savaşına yönelik müzakerelerden çıkan olumlu sonuçlar sonrası 1.890 dolara kadar gerilese de kayıplarını kısmen telafi ederek haftayı yüzde 1,8 düşüşle 1.922,7 dolardan kapatmıştı. Altının ons fiyatı şu sıralar 1930 dolar seviyesinde bulunuyor. Geçtiğimiz haftaya 925 lira seviyelerinde başlayan gram altın, haftalık kapanışını 908 liradan yapmıştı. Altının gram fiyatı 4 Nisan Pazartesi günü 910 liradan değerleniyor. 14,68 liradan kapanış yapan Dolar/TL kuru 14,70 seviyesinden işlem görüyor. Euro/TL ise 16,25 liradan alıcı ile buluşuyor. İSLAM MEMİŞ TARİH VERDİ Yatırımcılar altın fiyatlarına ilişkin tahminleri araştırırken konuya ilişkin çok kritik bir uyarı Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş’ten geldi. "Nisan ayı final ayı! Nisan’da döviz kurları, altın ve gümüşün gram fiyatlarında son alım bölgelerini göreceğimizi tahmin ediyorum" diyen İslam Memiş, “Nisan’ı final ayı olarak gördüğümü, Mayıs’ta fırtınanın başlayacağını özellikle belirtmek isterim. Neye ihtiyacınız varsa, neye yatırım yapacaksanız bunun kararı nisan olmalı” uyarısında bulundu. ENFLASYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon rakamları için değerlendirmede bulunan İslam Memiş, enflasyonun yıl boyunca yüksek kalacağını belirterek, bu durumdan korunmak için 3 şey yapılmasını önerdi. “Birincisi, yüzde 60'ın üzerinde bir enflasyon olacak. Bunu kabullenin” diyen İslam Memiş, “Kendi paranızı enflasyona karşı korumak için enflasyonun olduğu her yerde altın ve gümüş gibi madenler daha çok koruyucu olduğu için bu tarafa yönelmenizde daha büyür bir avantaj olacaktır, bu da ikincisi. Üçüncüsü ise Nisan ayındaki bu barış hikâyesini yazanların rehavetine kapılmadan hazırlığınızı yapmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı. “SATANA YAZIK, ALMAYAN KAYBETTİ” İslam Memiş sözlerini şöyle sürdürdü: “Sosyal medyada şöyle bir algı vardır. Gram altın bin lira olunca iki bin lira olacak derler. Gram altın 880'lere indiğinde ise 700 lira olacak derler. Böyle bir şey yok. Kendinize bir sınır bir hedef belirlemeniz lazım. Gram altın 880'e gelirse ben alırım, ama ne diyorum 900 liranın altında kademeli alırım. 883'e geldiğinde yüzde 25 alan aldı, kazandı. Almayan kaybetti, yazık oldu. Satana daha çok yazık oldu." S&P, SAVAŞIN ETKİSİ ÜZERİNE YEREL PARA NOTUNU İNDİRDİ Ayrıca Türkiye'nin uzun vadeli yerel para cinsinden borç notu S&P tarafından Rusya'nın Ukrayna'daki savaşından kaynaklanan yükselen enerji fiyatlarının etkisini gerekçe gösterilerek BB-'den B+'ya, yatırım yapılabilir seviyenin dört seviye altına düşürüldü. Kuruluşa göre, yerel para birimi notunun düşürülmesi, şu anda Türkiye'nin yabancı ve yerel para cinsinden borcunu karakterize eden benzer kredi risklerini yansıtıyor. Türkiye'nin daha önce etkin bir şekilde kullandığı çok sayıda araç, döviz kuru müdahaleleri ve geçen yılın sonlarında döviz korumalı mevduat planının uygulamaya konması dahil olmak üzere döviz kurunu etkilemeyi hedefliyor. Ayrıca, Türkiye'nin yerel para cinsinden devlet borcuna yaptığı faiz harcamalarının toplam faiz harcamalarının yaklaşık yüzde 70'ini oluşturmasından dolayı; Olumsuz bir durumda, bunun hükümetin yerel para birimi yükümlülüklerini yerine getirmeye daha yüksek bir öncelik verme esnekliğini azaltabileceği ve böylece iki borç türü arasındaki kredi riski ayrımını aşındırabileceği belirtiliyor. Kaynak:Mynet.com