FESTİVALİN ÖNÜNE GEÇEN OLAYLAR!

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yapılan 22. Sevgi, Barış, Dostluk, Kültür ve Sanat festivali bana göre Türkiye’nin sayılı festivallerinin başında geliyor.

Tabi ki Kdz. Ereğli’de festival denildiğinde akıllara Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık gelir.

Posbıyık’ın düzenlemiş olduğu festivaller yıllarca konuşulur ama başkanın bu sefer söylemleri böyle muhteşem bir festivalin önüne geçti.

Bilindiği üzere yıllar önce Tarkan’ı da Zonguldak’a getirerek festivallere katılan insanların çokluğu bakımından katılım rekorları kıran bir festival düzenleyen Posbıyık, bu festivalde de Tarkan’a çağrıda bulunarak hem yapmış olduğu güzel işlere çağrı, hem de insanların geçmişe yolculuk yapmasını sağladı.

Buraya kadar her şey güzelken, Başkan Posbıyık sanatçı Gülşen için öyle bir söz etti ki, ”Yok artık!” dedim.

Posbıyık sahneye çıkarak, “Gülşen’imizi böyle kapalı görmeye alışık değiliz!” şeklindeki söylemiş olduğu söz, bana göre şık olmadı!

Başkan Gülşen’in nasıl gelmesini hayal etti bilemeyiz ama yine bu sözüyle Türkiye gündemine oturmayı başardı.

Belki de amaçlanan buydu ama bana göre bu söz Kdz. Ereğli’nin Belediye Başkanına yakışmadı.

Tabi Posbıyık’ın eşi Neriman Hanım bu işe ne der? 

Bilemeyiz!  

Yine Kdz. Ereğli 22. Uluslararası Sevgi, Barış, Dostluk Kültür ve Sanat Festivali”nin ‘Sevgi, Barış, Dostluk Ödülü’nün ilkinin Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya verilmesi tepkilere neden oldu.

Tabi böyle bir muhteşem festivalde ismi terörle anılan birine ödül verilmesini ben de pek doğru bulmadım.

Bu tür yapılan işler genel siyasete oldukça yansıyor.

O yüzden genel seçimlere bu işler nasıl yansır, hep birlikte izleyip göreceğiz!

YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRIRMIŞ!

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar’ın Fethullahçı Terör Örgütüne üyelikten ceza almış kardeşi olduğunu herhalde bilmeyen yoktur.

Hani “Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış” diyorlar ya!

Bizim Ak Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar da aynen böyle.

Tamam Posbıyık’a vermiş olduğu ödülden dolayı kızalım, yanlış olduğunu söyleyelim de sayın vekil siz nasıl kızıyorsunuz?

Onu anlamıyorum!

Daha düne kadar, mal varlığınız sorulduğunda; “Kardeşim ile iş yapıyoruz!” diye ortalarda gezen, daha sonra kardeşiniz FETÖ’den tutuklanınca “Beş parmağın beşi bir değildir!” diye işin içinden sıyrılan siz değil miydiniz?

Şimdi bir yerleri hedef göstererek, birtakım algılarla insanları kutuplaştırıyorsunuz ya, keşke bu tepkileri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan kırmızı bültenle aranırken oy için TRT’ye çıkartıldığında da verseydiniz!

O zaman size tiyatrocu değil, gerçek bir siyasetçi derdim.

Ama siz bana göre ne gerçek bir siyasetçisiniz, ne de oynadığınız rolü benimseyecek kadar iyi bir tiyatrocu…

İNSANIN KARAKTERİ DURUŞUNU BELİRLER!

24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı tüm ülkede olduğu gibi Zonguldak’ta da gazeteciler tarafından yapılan törenle kutlandı.

24 Temmuz 1908 tarihinde basında sansürün kaldırılması ile demokrasi ve özgürlük yolunda önemli bir adımın atılmasının kutlandığı bugünde, Zonguldak’ta gazetecilerin yine gazetecilere uyguladığı sansürü ben ve benim gibi düşünen meslektaşlarım unutmayacaktır.

Bilindiği üzere son yapılan Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanlık seçiminde aday olmuş ve mevcut başkan Mustafa Emen 32 oy alırken ben ise 30 oy alarak seçimi kaybetmiştim.

Şimdi yazacaklarımı bana oy veren 29 meslektaşımın üzerimde olan hakkı için yazıyor ve söylüyorum.

Dün Zonguldak’ta düzenlenen 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı için yapılan tören için Karaelmas Gazeteciler Derneği, gazeteci arkadaşlarımızı arayarak davet etmiş.

Karaelmas Gazeteciler Derneği üyelerinden 29 oy alan biri olarak ne arandım, ne de çalıştığım kurum arandı.

Evet o dönem bir yarışa girdik, belki kırdık belki de kırıldık.

Seçim atmosferinde olacak şeylerdir.

Ama 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nda Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin bir gazeteci olarak şahsıma ve Zonguldak’ın en güçlü organlarından biri olan Elmas Tv’ye şahsım yüzünden uyguladığı sansürü kabul edemem.

Bir de basının sansürden kurtuluşunun kutlandığı bir günde hiç edemem.

Bu konu ile ilgili KGD Başkan yardımcısı gazeteci meslektaşım Batuhan Karamalak ile de görüştüm.

“Sen olsan çağırırdın, söylediklerinde haklısın kardeşim ama ben kim kimi çağırdı, nasıl bir tören düzenlediler bilmiyorum” dedi.

Gerçekten oraya çağrılmak önemli değil, kızdığım tek nokta basının sansürden kurtuluşunun kutlandığı bir günde Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Emen’in başkanlık seçiminde kendisine rakip olan ve kendisinden yaşça küçük olan genç bir meslektaşına uygulamış olduğu sansürdür.

Gelelim başka bir olaya...

O dönem hatırlarsanız Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanlık seçimine Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık dahil olmuş, ben de “Birleşin adaylıktan çekilelim” diye başlık atmıştım.

Gece gündüz didişen iki derneğin benim başkanlık yarışına girmemle birlikte birleşmesinin bugün mutluğunu yaşıyorum.

“İyi ki seçimlere girmişim” diyorum.

Ama KGD Başkanı Mustafa Emen’in ZGC’ye giderek ZGC Başkan yardımcısı gibi ZGC Başkanı Derya Akbıyık’ın kenarına sıvışarak poz verebileceğini düşünmemiştim.

Dün Emen’in Akbıyık ile ilgili söyledikleri bugün aklıma geldiğinde ise hiç düşünemiyorum.

O yüzden diyorum ki bir insanın karakteri kesinlikle duruşunu belirler.

Menfaatleri ise hareketlerini!

Hadi kalın sağlıcakla…