Ömer Selim Alan’ın Zonguldak Belediye Başkanlığına seçilmesinin ardından, Merkezi iktidarın yatırımlarını saymazsak, Zonguldak’a çivi bile çakılmadı desek yeridir.
Ömer Selim Alan döneminde, kent olarak ilkleri yaşadık.
Mesela ilk kez halk otobüsü seferleri durdu.
Mesela ilk kez suya bu kadar büyük zam yapıldı.
İlk kez belediye çalışanlarının aldığı ücret, enflasyon karşısında bu kadar ezildi.
İlk kez bir belediye başkanı, vatandaşa ‘senin oyun lazım değil’ diye fırça attı.
İlk kez bir belediye başkanı, parti teşkilatını dizayn etmeye kalktı.
İlk kez bir belediye başkanı, seçilmeden önce kucağına oturtacaklarının listesini yaptı.
Onca kibre ve egoya karşı, geçmişte baldızından, kayınpederine haberini yapan Ali Rıza’ya gebe oldu ve onun yaptığı haberleri okuyarak kendini başarılı sandı.
Biz iddia ediyoruz.
Ömer Selim Alan, Zonguldak Belediye Başkanları arasında en başarısız başkanlarından biri olarak kent tarihine geçecek.
Ali Rıza’nın yaptığı taraflı haberler bu gerçeği değiştirmeyecek.
Sayın okur.
Ömer Selim Alan görev süresinin bitimine, bir yıldan az süre kala belediyede çok kritik atamalar yaptı.
Zabıta Müdürlüğü’nü yürüten Erol Kırbuğa, müdürlük görevinden alınarak yerine Belediye İşletme Müdürü Nazmi Çolban getirildi
Fen İşleri Müdürü Bora Başaran da müdürlük görevinden alınarak yerine İnşaat Mühendisi Cihan Deniz getirildi.
Gündemin arasında kaynayıp gitti ama bu değişiklikler önemli.
Neden yapıldı?
Geç kalınmış bir değişiklik mi?
Bu soruların cevabı Ömer Selim Alan’da.
Geçmişte Terminalde görev yapan Nazmi Çolban, Zabıta Müdürü oldu.
Terminalde birlikte çalıştığı arkadaşlarından, Nazmi Beyi dinledim.
Kulaklarıma inanamadım.
Mesai ücretleriyle ilgili çok vahim iddialar var.
Biz şimdilik iddia olduğu için susuyoruz.
Ama Ömer Selim Alan isterse öğrenebilir.
Yerel yönetimlerde liyakat önemli.
Sonra koltuğun altından nasıl kayıp gittiğini anlamazsın!

ALLAH YÜRÜ YA KULUM DEMİŞ
Öyle bir isim var ki,
Kıydığı bir imam nikâhıyla hayatı değişmiş.
Allah adeta yürü ya kulum demiş.
Keramet kıydığı imam nikahında değil, sakladığı sırdaymış.
Bu nikah bir öğrenilse ortalık karışır diyorlar.
Sırı saklayan Öğretim Görevlisi olmuş, sırrın sahibi Ankara’nın yolunu tutmuş.
Kara Kadir de bu sırrı bilenler arasındaki en garibanıymış.
Diğerleri almış yürümüş!