ZONGULDAK GÜNLERİNDE BULUŞALIM

Zonguldak Dernekleri Federasyonu tarafından,
9-12 Kasım 2023 tarihlerinde,
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 3. Zonguldak Günleri düzenlenecek.
Bu yıl 'enerji' mottosu işlenecek.
30 kültür standı,
42 tane yöresel ürün standı kurulacak.
İstanbul’da adeta Zonguldak rüzgarı esecek.
Geçtiğimiz yıl düzenlenen fuarda Elmas TV olarak bizler de yerimizi aldık.
Çok olumlu bir hava vardı.
Kent tanıtımına büyük katkı sağladığı kanaatindeyim.
Bu yıl düzenlenecek organizasyonun geçen senekine göre daha iyi olacağını düşünüyorum.
Şehri tanıtmak ve yöresel ürünlerin hem tanıtımını yapmak hem Pazar fırsatı yaratmak için büyük fırsat.
Stand ücretlerinin fiyatı oldukça uygun tutulmuş.
Amaç yüzde yüz doluluk.
ZONDEF yönetimini kutlamak gerek.
Üçüncü kez bu fuarı düzenliyor ve her yıl başarıyı artırıyor.
Burada ciddi bir ekip çalışması var.
Kolay bir organizasyon değil.
Zonguldak Günlerinin bu kent için çok önemli olduğuna inanıyorum.
Bu konuda Valilik, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları Zonguldak Dernekleri Federasyonunun yükünü paylaşmalı.
Siyasiler de bu organizasyona gerekli ilgiyi göstermeli. 
Zira kentin tanıtımı açısından da çok önemli.
Geçen yılki coşkunun bu yıl artarak devam edeceğini umuyorum.
Bizler Elmas TV olarak bu yıl da orada olacağız.
Yayınlarımız ile İstanbul’daki atmosferi Zonguldak’a taşımak için çaba göstereceğiz.
Bunun yanı sıra yayın grubumuzu tanıtma imkanı da bulacağız.
İstanbul’da bulunan ve Zonguldak hasreti yaşayan herkesi,
9-12 Kasım 2023 tarihlerinde,
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda düzenlenecek 3. Zonguldak Günlerine bekliyoruz.

CANDAN VE CANANDAN VAZGEÇEMEYENLER
Ereğli’nin gözde idarecilerinden olan müdüre hanım
Üstün başarılarından dolayı ödüllendirilip,  il merkezinde bir kuruma müdür oldu.
Burada da hem siyasi kimliği, hem de usta öğretici kimliği olan arkadaşının siyasi gücü ve nüfuslu tanıdıkları aracılığı ile dokunulmaz oldu.
Acaba bu müdüre hanım ile, siyasi ve usta öğretici kimliği olan şahısların ortak paydaları ne?
Ve nerde buluşuyorlar çok merak ediyoruz…
Zamanında yaşadığı kömürlük macerasını unutmadık elbet.
Adı şaibe ile anılanları koluna takıp makam makam gezdirenler oldu.
Hayali kurslar açanlara siyasiler sahip çıktı.
Siyasi kimliği olanlar bile kurs açmış gibi yaptı, parayı aldı.
Halbuki açıp sosyal medyadan baksalar kurs yerine nelerle uğraştığını görecekler.
Bu şehrin delisi olduğumuz için bu durum bir tek bizi rahatsız ediyor sanırım.
Huyum kurusun, kamu zararı olunca dilim susmak bilmiyor!
Satırımıza Neşet baba ile nokta koyalım…
Cananına kıyanlar hakkın kulu sayılır mı?

HERKES İŞİNE BAKSIN
Adamın saç ve makyaj yapmak dışında ne bir vasfı, ne de yeteneği var.
Sürekli dedikodu yapmasını mesleki deformasyon olarak nitelendiriyorduk ama öyle değil.
Çünkü müşteri kitlesi bile bunun kadar dedikodu yapmıyor.
Sosyetik kadınların kaşını almak yerine, şehrin gözünü çıkartmaya çalışıyor.
Elindeki ağdaya bakmadan, aklınca şehrin namuslu bürokratlarına ayar verme peşinde.
Yahu sen kimsin!
Git işini yapsana…
3 kadeh içip ağzı kayınca;
“Onu bu şehirden ben yolladım, şunu bu göreve ben getirdim” diyor.
Telefonu alınca eline, sanki dersin şehrin en külhan beyi o.
Bu devlet, koca teşkilatı senin gibi gevşeğe bırakır mı?
Bir de bu gevşeği adam yerine koyup onunla oturup kalkanlar var.
Onlara da akıl erdirmek mümkün değil.
Belli ki iki yüzlülüklerini, bu gevşeğe makyaj yaptırarak kapatıyorlar.
Dedikodu ile muhbirlik ile kimseye diz çöktüremezsiniz.
Senin iftira attığın adam, rütbesindeki apoletlerle boğar seni.
Sen saç kesip makyaj yapmaya devam et,
İlla dedikodu yapacağım diyorsan,
Otur dükkanına gelen sosyetelerle yap!