CHP’li Milletvekili, “Kamu hastaneleri borç batağında, vatandaş canı ile ödüyor” diyerek yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sağlık Bakanlığını uyarmıştım” “Geçtiğimiz mayıs ve eylül aylarında tıbbi malzeme ve ilaç yetersizliği sebebiyle iptal edilen ameliyatları, sağlık çalışanlarının ödenemeyen ücretlerini, hastalarımıza verilemeyen sağlık hizmetlerini TBMM gündemine taşımış, kamu hastanelerinde yaşanılan mali sorunları, Sağlık Bakanı’na sormuştuk. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik açmaz kamu kurumlarını derinden etkilerken, hastaneler alarm veriyor. Sağlık Bakanlığı’nı ‘yakında ameliyatlar yapılamaz hale gelebilir, insanlarımız hastane kapılarında ölebilir’ diye uyarmıştık. Ekonomik zorluk çeken üniversite hastaneleri rutin sarf malzemelerini dahi temin edemiyor. Donanımlı ve iyi insan kaynağı olmasına rağmen, sırf ilaç ve tıbbi malzeme yokluğundan dolayı, üniversite hastaneleri yeterli nitelik ve nicelikte hizmet verilemez noktaya geldi. Gencecik bir kardeşimiz sırf malzeme eksikliğinden dolayı başka bir hastaneye yönlendirildi ve hayatını kaybetti. Zonguldak ilinin merkezinde bu operasyonun ‘stent malzemesi eksikliği nedeniyle yapılamamış olması’ kabul edilebilir bir durum değil. Kamu hastaneleri borç batağında vatandaş canı ile ödüyor. “Kamu-özel işbirliği projeleri bütçede bir kara deliğe dönüşmekte” Kamu Hastaneleri bir yandan yokluklarla uğraşırken diğer taraftan kamu-özel işbirliği projelerine milyonlarca lira ödenek ayrılarak, işletmeci şirketlere hasta ve araç garantileri verildi. 2018'de Sağlık Bakanlığı'na bütçeden ayrılan miktar 37 milyar 571 milyon 386 bin TL idi. Aynı yıl Şehir Hastaneleri için bakanlığın bütçesinden ayrılan ödenek 2 milyar 544 milyon TL oldu. 2019 bütçesinde Sağlık Bakanlığı'na 48 milyar 437 milyon 276 bin TL, Şehir Hastaneleri için ayrılan pay 6 milyar 150 milyon TL oldu. 2020 için ise, 58 milyar 876 milyon TL. Buradan Şehir Hastaneleri için ayrılan ödenek, 2017'den bu yana olduğu gibi artarak 10 milyar 610 milyon TL olarak planlanıyor. Kamu-özel işbirliği projeleri, bütçede bir kara deliğe dönüşmekte. Sağlık sisteminde sistemde ısrar ederseniz, artık geri dönülmez noktalara geliriz. “SGK İlaç Fabrikasını kapattılar” 2005 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu hastaneleri Sağlık Bakanlığına devir oldu ve SSK’nın ilaç fabrikası kapatıldı. Ülkemizin en ucuz ilaç üreticisi olan SSK İlaç Fabrikası’nın kapanması, piyasayı denetimsiz hale sokmakla kalmadı, sağlık harcamaları içinde en büyük kalem olan ilaç harcamaları artarak hastanelerin belini büktü. İstanbul Şişli ilçesinde mahalle arasında bütün imkânsızlıklara rağmen ilaç üretimi yapan SSK ilaç fabrikasının kapasitesinin artırılma imkânı varken bazı çevrelerce engellendi. Oysa fabrika teknoloji yenilenerek daha geniş ve yeni ilaçlar üretilebilirdi. Maalesef bu da olmadı. Yerli ve milli söylemlerini sadece hamaset için kullananlar, pek çok sektörde olduğu gibi ilaç fabrikamızı da yaşatmadılar.”