Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, geçtiğimiz günlerde TBMM’de düzenlediği basın toplantısı ile Zonguldak’ta ki korona salgınını Meclis gündemine taşımış ve “Zonguldak’ta endişe verici gelişmeler yaşandığını kaydederek, kamuoyunun şeffaf olarak bilgilendirilmesi” çağrısında bulunmuştu. Milletvekili, bugün yaptığı açıklamalar ile de Türkiye’de ve Zonguldak’ta virüsle mücadelede alınan önlemlerin yeterliliğini ve virüs salgının durdurulması için nelerin yapılması gerektiği konularında konuştu. Yavuzyılmaz, “salgınla mücadelede daha kati önlemleri bir an önce hayata geçirmeliyiz” diyerek yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi: ‘Durum daha kötüye gitmekte’ “Dünyada, Covid-19 teşhisi konulan kişi sayısı 685 binin, can kaybı da 32 binin üzerine çıktı. Maalesef ülkemizde de 9 bin 217 vaka, 131'e ulaşan kayıp sayısıyla durum oldukça sıkıntılı. Geçtiğimiz hafta Meclis’te düzenlediğim basın toplantısında ‘Zonguldak’ta endişe verici gelişmelerin yaşandığını’ vurgulamıştım. Dün itibariyle Zonguldak Valimizi, İl Sağlık müdürümüzü, başhekimlerimizi, İl milletvekillerimizi ve bütün belediye başkanlarımızı aradım. Salgının Zonguldak'taki gidişatı ve karşılaşılan sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Bu istişareler sonucunda da durumun daha kötüye doğru gitmekte olduğunu, sağlık sisteminin kaldırabileceğinden çok daha fazla yükün yakın zamanda ortaya çıkabileceğini görmüş bulunmaktayım. ‘Sokağa çıkma yasağı, bir seçenekten çok zorunluluk’ Ülkemizde ilk vaka, virüsün ortaya çıkmasından yaklaşık 3 ay sonra görüldü. Aslında önümüzde tedbir alınması için bir hayli zaman ve çok sayıda örnek vardı. Bütün otoriteler salgınla mücadelede çok sayıda test yapılmasını, vakaların tespit edilmesini, karantina uygulamasını ve akabinde tedavi aşamasına geçilmesi önerirken Türkiye’de yapılan test sayısı hala yetersiz. Üstelik gerçek vaka sayılarının tespit edilenlerin çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor ki bu da salgının hızla yayılmaya devam ettiği anlamına geliyor. Bütün bunlarla birlikte, koronavirüsle mücadelede dünyada yapılanlar, yapılamayanlar ve geç yapılanlar ortaya konulduğunda; ekonomik destekli ve çalışanların tüm haklarının koruma altına alındığı bir sokağa çıkma yasağı, bir seçenekten çok zorunluluk olarak önümüze çıkıyor. Salgınla mücadelede daha kati önlemleri bir an önce hayata geçirmeliyiz! ‘Bir tereddüt ve bekleme hali sonuçları daha da ağırlaşacaktır’ İlk etapta bir aylık, sonrasında virüsün yayılımının kontrol altına alınıp alınamamasına bağlı olarak uzatılabilecek bir sokağa çıkma yasağına artık karar verilmesi gerekiyor. Dünyada bu tür uygulamaların salgının yayılma hızını durdurduğu yönünde çok güçlü örnekler var. Sokağa çıkma yasağı uygulanacaksa bir an önce bu kararın alınması gerekiyor. Bir tereddüt ve bekleme halinde gecikmeyle atılacak her adımda, daha fazla can kaybedilecek, salgın güçlenerek hızla yayılacak, ekonomik sonuçları daha da ağırlaşacaktır”. Çok geç olmadan, acil olarak 'sokağa çıkma yasağı' kararının alınması gerektiğini ısrarla vurguluyorum.