Meslek hayatına 1971 yılında babası Cemal Bekar’ın dikiş makinesi tamirhanesinde çırak olarak başlayan Uğur Bekar, 53 yıldır hiç bıkmadan, usanmadan mesleğini icra etmeye devam ediyor. Bekar, “Babamdan öğrendiğim iş ahlakı ile ömrümü bu mesleğe adadım. Mesleğimi güzel bir şekilde, namuslu bir şekilde, şerefli bir şekilde devam ettirmeye çalışıyorum. Ama mesleğimizin devam etmesi için gerekli olan çırak, kalfa ve ustanın yetişmemesi beni çok üzüyor” dedi.
İnternet, telefon, bilgisayar çıktıktan sonra aldığımız çırak telefondan kafasını kaldırıp da mesleğiyle uğraşmıyor diyerek aslında yok olmaya yüz tutmuş birçok mesleğin sorununa da dikkat çekmiş olan Uğur Bekar, Elmas Televizyonuna yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:
EVLERİN KENAR KÖŞESİNDE KALMIŞ DİKİŞ MAKİNELERİ ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI
“Yıllardır yaptığım bu meslek çok güzel bir meslek. Her evde bir dikiş makinesi var. İnsanlar kendi yırtıklarını, söküklerini artık evlerinde dikmeyi tercih ediyor. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle insanlar terziye gidemiyorlar. Bir paça yaptırmaya kalkıyorlar 50 lira 100 lira! Artık vatandaşlarımız evlerindeki eski dikiş makineleri çıkartıyorlar tamirat yaptırıyorlar. Biz de elimizden geldiğince vatandaşların makinelerini aktif hale getirmek için uğraşıyoruz. Ben 53 yıldır bu meslekle uğraşıyorum. Şu anda bu meslekle ilgilenen Erdal diye bir arkadaşım vardı o da artık çok aktif olarak bu işi yapmıyor. Bütün yük benim üzerimde. Ben de vatandaşların bu tamirat işlerini çözmek için uğraşıyorum. 
MESLEĞİMİ ÇOK SEVİYORUM
Emekliyim bırakacağım ama vatandaşlar mağdur olmasın diye bu işi bırakamıyorum. Bir de mesleğimi çok seviyorum. Baba mesleği. Bozuk olan dikiş makinelerini aktif hale getirmek benim en büyük hobim, en büyük zevkim oluyor. Mesleğimize gelince mesleğimiz de yeni çırak yetişmiyor. İnternet, telefon, bilgisayar çıktıktan sonra aldığımız çırak telefondan kafasını kaldırıp da mesleğiyle uğraşmıyor. Bu tabii ki akıl işi, gönül işi. Bizim öğreteceğimiz bir konu var ama çıraklarında kendisini geliştirmesi gerekiyor. O nedenle sıkıntımız çok büyük. Benden sonra ne mi olur? Derseniz vallahi bilemiyorum. Allah bize güzel ömürler versin ben mesleğimi ölene kadar yapmayı düşünüyorum. Ben ekmeği bu mesleğimden kazanıp yiyorum. Müşterilerim sayesinde kendimi geçindiriyorum. Çoluk çocuğumu büyüttüm, okuttum. Allah müşterilerimden de razı olsun. Gittiği yere kadar mesleğimi yapacağım.  
ÖMRÜMÜ BU MESLEĞE ADADIM
Hem babam hem de ustam Cemal Bekar 64 yıl önce bu mesleğe başlamış. Bende uzun bir süre, babamın yanında çıraklık, kalfalık yaptım sonrasında usta oldum. 53 yıldır da mesleğimi severek ve isteyerek yapıyorum. Babamdan öğrendiğim iş ahlakı ile ömrümü bu mesleğe adadım. Mesleğimi güzel bir şekilde, namuslu bir şekilde, şerefli bir şekilde devam ettirmeye çalışıyorum. Müşterilerimin duasını almış bir sanatkar olarak çok gururluyum, onurluyum.”

Fabrika sahibi pres makinesine sıkışarak can verdi Fabrika sahibi pres makinesine sıkışarak can verdi

Kaynak: Seçkin Kırarslan