Edep; törelere münâsip davranma veya iyi ahlâk, incelik, terbiye olarak tanımlanır. İslam'da, hayâtın her yönünü kapsayan görgü ve ahlâk kâideleridir.
Hayâ, utanma hissi, incelik, nezâket artık seyredemediğimiz sahneler oldu maalesef...
 "Edebî olmayanın îmânı olmaz" hadîsinin ehemmiyeti kavranamadı. Hattâ belki hiç duyulmadı.
Edepli olmak sadece belli insanların belli vakitlerde taklit etmesi gereken bir davranış kalıbıymış gibi aksettirildi.
Hâlbuki edep; bizi her an her şekilde gören, bilen, duyan bir Rabb'imiz olduğunun şuurunda olarak davranmaktır.
Bu sebeple günümüzde Zümrüd-ü Ankâ gibi kıymetlidir.
Şu satırları yazarken sadrım acıdı , gözyaşlarım hislerime şâhitlik etti.
Evvelden insanlar hayâ ederdi. Allah'tan korkarız derdi. Ve bu kâide ictimâî bir vetîreyi süslerdi.
Fakat şimdi durum değişti insanlar fütursuzca ,bir daha mı geleceğiz bu dünyaya, tarzındaki fikir kalıbıyla isyankâr davranışlar sergilemekte bir beis görmemekteler.
Yaptıkları hareketin yanlış olduğu dile getirildiğinde yâni umursanıp îkâz edildiklerinde ise hep aynı cevap: "Benim hayâtım seni alâkadar etmez!"
Edepsizce, düşüncesizce yapılıp toplum ahlâkına zarar veren davranışlar, elbette beni de seni de onu da alâkadar eder! Etmelidir!

Anlıyacağınız aynayı elimize alalım ve bu suâli bir kendimize soralım.
Edep nedir?
Biz keyfine göre yaşayıp, her türlü ahlâksızlığı alenen işleyen edepsiz miyiz?
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetinde bir ahmak mıyız?
Rabb'imizin emirlerine uyup yasaklarından sakınmaya çalışan ve bir yanlış gördüğünde bunu doğruyu Allah rızası için haykıran mıyız?
Sağıma soluma bakıyorum önce kendine kızıyorum sonra edepsizce davrananlara.
 
Haydi varmı sınız?
 Bu vâkitten sonra Zümrüd-ü Ankâ olan Edebi yeniden yaşatmaya???