Ülkemizde ki ekonomik şartlar hepimizi olumsuz yönde etkilerken, Zonguldak’ta bazı vatandaşların tefecilerin eline düştüğünü duyuyoruz.

Bu durum, inanın bir insan olarak hepimizi üzüyor.

Şimdi diyeceksiniz ki; “O da tefe ile para almasın!”

Allah kimseyi o duruma düşürmesin!

“Denize düşen yılana sarılır!” misali!

Tefeciler; “Kimseye zorla para vermiyoruz” diyormuş!

Bankanın kredi vermediği kişiye sen zor durumundan yararlanıp yüksek faizle para satıyorsan, sen bana göre tefeci değil bildiğin kenesin!

İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekiplerin bu konu ile yakından ilgilendiklerini duyuyoruz.

Ama yasaların da değişmesi gerekiyor.

Cezaların caydırıcı nitelikte olması gerekiyor.

Daha fazla can yanmadan önüne geçilmesi gerekiyor.  

“NE OLUYOR ARKADAŞ?”

Zonguldak’ta Ak Parti adeta ikiye bölündü?

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan partiyi tek başına dizayn etmeye çalışırken, ipin ucunu baya kaçırmışa benziyor ki, parti bugün paramparça olma durumunda!

Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun ve Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan arasındaki ipler gerildikçe, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın kibir ve egosu bir tık daha ön plana çıkıyor.

Teşkilatla üst perdeden konuşması, “Zeki Tosun mu yoksa ben mi?” imalarında bulunması gerçekten durumların iyi olmadığını gösteriyor.

Ak Parti’nin kurulduğu ilk yılları hatırlayalım.

Dışarı kesinlikle bilgi çıkmaz, toplantıda görüşülenler kesinlikle basına sızdırılmazdı.

Alınan kararlar, yapılan görüşmeler ciddiyetle yapılırdı.

Şimdi kimin eli kimin cebinde belli değil.

Ak Parti İl Teşkilatının içi adeta “Tele kulak” çetesi gibi.

Birbirlerinin kuyusunu kazma konusunda basına bilgi akışında maşallahları var!

Kızılay’ı kendilerine arka bahçe yapanların bugün ajanlık konusunda ilerledikleri gözüküyor.

Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun’u yıpratmaya çalışanların soluk aldıkları tek bir adres var!

Havuz medyası!

Bu yüzden Havuz Medya’sının arkasında finansal destek olarak bulunan isimleri çok da merak etmeye gerek yok.

Ama Havuz Medya’sının öncülüğünü yapan, medet umdukları gazetenin artık bir inandırıcılığı kalmadı.

Bakın bu gazete yıllardan beri Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk’ü yazıyor!

Ne oldu?

Gökçebey Belediye Başkanı başka partiden yeniden belediye başkanı oldu.

Bağımsız aday olsaydı yine kazanırdı.

Çünkü para ile gazete patronlarının kalbine girmek yerine, yapmış olduğu hizmetlerle halkın gönlüne girmeyi başarmış bir insan olduğunu kendi yöresine ispatlamış bir insan!

Özel hayatını da valla kimse merak etmiyor.

Vatandaş yapmış olduğu hizmetlere bakıyor.

Yine bu gazete aylardır, Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt’u yazıyor.

Geçtiğimiz gün Devrek’e ziyaretim oldu!

Halk Çetin Bozkurt’a tabiri caizse adeta tapıyor!

Yani rüzgâr kayadan ancak toz alıyor!

Bu gazete de kendini nimetten sayıyor!

Bakın Zonguldak’ta artık hiçbir şey eskisi gibi değil.

En azından artık “Hey! Ne oluyor arkadaş?” diyenlerin sayısı çoğaldı?

Bu sayı her geçen gün de çoğalıyor.

KADININ EN BÜYÜK DÜŞMANI YİNE KADINDIR!

Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ydü.

Erkeğin adam olduğu yerde aslında kadına her gün 8 Mart’tır.

Ben bu vesile ile tüm kadınların bu özel gününü kutlarım.

Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin son bulmasını dilerim.

Evet dün 8 Mart Dünya Kadınlar günü sebebiyle de Zonguldak’ta birçok etkinlik düzenlendi, basın açıklamaları yapıldı.

Benim en çok dikkatimi çeken basın açıklaması ise Zonguldaklı Kadın Gazetecilerin yapmış olduğu basın açıklaması oldu.

Zonguldaklı Kadın Gazeteciler adına basın açıklamasını Pusula Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Öznur Güneş yaptı.

Bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü, her köşe yazısında sıkıştığı yerde kadınlara bel altı yazılar yazan Pusula Gazetesi patronu Ali Rıza Tığ’ın kadın çalışanı, kadınları savunuyor.

Ne kadar manidar değil mi?

Acaba Öznur Hanım, patronu kadınlara yönelik psikolojik şiddette bulunurken de bu durumu kınıyor mu?

Merak ediyorum!

Öznur Hanım ile yaklaşık 3 yıllık bir çalışmışlığımız var?
Pek anlaşamasak da kendisini severim!

Ama benim tavsiyem, bu tür basın açıklamasını kendisinin yerine başkasının yapması!

Sonra patronun alınır, olmaz.

Küser ona!

Bizler, kadınlara yönelik sadece fiziksel şiddete değil, psikolojik şiddete de karşıyız.

Yaptığımız işlerde lütfen samimi olalım.

Yoksa çok gülünç durumlara düşüyoruz!

Bakın bir kadının en büyük düşmanı yine kadındır!

Bence kadınlar erkeklerden önce kendilerini birbirilerinden korumaları gerekiyor!

Samimiyet önemli!

Hadi kalın sağlıcakla!