Ak Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün duyurduğu Zonguldak-Ereğli açıklarında bulunan 320 milyar metreküp doğalgaz rezervinin Türkiye tarihinde Anadolu’nun kapılarının açıldığı Malazgirt Zaferi, Osmanlı İmparatorluğu’nu bir dünya imparatorluğu yapan İstanbul’un fethi, Cumhuriyet’in kurulmasının askeri başarısı olan 30 Ağustos Zaferi kadar önemli tarihsel rol oynayacak bir gelişme olduğunu ifade etti. …………………………… Ak Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün duyurduğu Zonguldak-Ereğli açıklarında bulunan 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi müjdesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, kömürü bularak, Anadolu topraklarını sanayi devrimiyle buluşturan yolun taşlarını döşeyen Uzun Mehmet’le, Zonguldak açıklarındaki doğalgaz rezervinin bulunmasının maddi ve manevi mimarı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, “iki uzun adam hem kentimizin hem de ülkemizin kaderini değiştirdi” sözleriyle tanımlayarak şunları kaydetti: “Dün hep birlikte tarihi bir gelişmeye tanıklık ettik. Ereğli olarak, Zonguldak olarak, bu büyük gelişmenin odağında olmanın verdiği mutluluk bizler açısından tabi ki tarif edilemez. Ancak asıl ve gerçekçi mutluluğumuz ülkemizin her açıdan dünya ölçeğinde rekabet gücünü artıracak muazzam bir enerji rezervine sahip oluşunun müjdesidir. Bu müjde Cumhurbaşkanımızın 18 yıldır fiilen üstlendiği ve artık dünya mazlumları için umut olmaktan öte somut bir gerçeğe dönüşen moral ve siyasi liderliğinin, ekonomik açıdan da alt yapısını pekiştirecek bir gelişmedir. Karadeniz’de, Zonguldak-Ereğli açıklarında bulunan doğalgaz rezervini bu yönüyle sadece ülke insanının yaşam ve sosyal refahının biraz daha rahatlamasına yol açacak bir gelişme olarak değil, günümüzde enerji savaşları eksenli süren güç olma mücadelesinin temel dayanağı olarak görmek, okumak gerekmektedir. Sevincimizin, mutluluğumuzun ve geleceğe çok daha güvenle bakmamızın nedeni işte bu perspektiften beslenmektedir. “UZUN ADAMLAR TARİH YAZMAYA DEVAM EDİYOR” Ereğlili hemşerimiz Uzun Mehmet’in topraklarımızda kömürü bulmasının üzerinden tam 191 yıl geçti. Dünyada sanayi devriminin başladığı ve enerji yakıtlarına muazzam ihtiyaç duyulduğu, dünyanın sömürgeci ülkelerce sanayi ve enerji gücüne dayanılarak parsellenmeye başlandığı o günlerde Uzun Mehmet’in oynadığı rol ne ise Bu gün Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın doğalgaz rezervinin bulunmasına yön veren liderliğiyle oynadığı rol tarihsel olarak aynı, ancak tarihsel sonuçları açısından çok daha büyük benzerliklere sahiptir. Dün, tarihi değiştiren Uzun Mehmet’in kazması bu gün doğalgazı bulan Fatih Sondaj Gemisi’dir. O gün, ülkemizin muazzam bir enerji ihtiyacı varken, topraklarımızdaki büyük zenginlikten habersizdik, bu gün de ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi henüz açığa çıkaramamıştık, çıkartacak teknolojiye ulaşamamıştık. İşte, birisi bundan191 yıl önce, diğeri bu gün, tarihsel rol oynayan iki ‘Uzun Adam’ yine aynı coğrafyada, biri yerin altında diğeri suyun altında ülkenin kaderini değiştirecek adımlar attı. Bu tarihsel gelişmeye beşiklik etmesi açısından Zonguldak, her iki dönemde millet olarak var olmaya ve çağın ihtiyaçlarına kavuşmada, ülkemizi uluslar arası alanda söz sahibi kılmada önemli bir role sahiptir. Özellikle Cumhuriyet’le birlikte millileşen madenler genç Cumhuriyet’in kuruluşunda, kurulan sanayi tesislerini de bağrına katarak ülkenin ayakları üzerinde dikilmesini sağlamışsa, Zonguldak bu gün bu rolü çok daha derinlikli ve sonuçları açısından çeşitlilik arz edecek şekilde oynayacaktır. Bu rolün vereceği manevi huzur bile bu kentin, bu ülkenin bir bireyi olmanın vazgeçilmeliğini ve vatan sevgisini anlamlandıracaktır. Tarihsel rol derken, bunu asla afakî, soyut bir cümle olarak kurmuyoruz. Zonguldak-Ereğli açıklarında bulunan 320 milyar metreküp doğalgaz rezervinin Türkiye tarihinde Anadolu’nun kapılarının açıldığı Malazgirt Zaferi, Osmanlı İmparatorluğu’nu bir dünya imparatorluğu yapan İstanbul’un fethi, Cumhuriyet’in kurulmasının askeri başarısı olan 30 Ağustos Zaferi kadar önemli olduğu aşikârdır. Sevincimiz bundandır, duyduğumuz kıvanç bu nedenledir. “HER YER ZONGULDAK, HER YER TÜRKİYE’DİR” Milletçe büyük bir coşku yaşarken şu hususu da vurgulamak gerekiyor. Tabii ki bu büyük gelişmeye burun kıvıranlar, önemsizleştirmek isteyenler olacaktır. Onlara diyecek tek söz, kendilerini milletimizin ve topraklarımızın bir parçası görmedikleri sürece mutlu olmalarının mümkün olmadığıdır. Diğer bir husus da doğalgaz rezervinin Zonguldak’la ilişkili olmadığı yönündedir. Aslında Cumhurbaşkanımızın, ülkemiz ve tarihimiz açısından belki de yüz yılda bir yaşanacak bir mutluluğun müjdesini verdiği bir süreçte böylesi bir düşünce basitliktir, ancak şunu ifade etmeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız, müjdeyi açıkladığı konuşmasında, doğalgaz rezervi bulunan alanın adını değiştirdiklerini belirterek, “burası artık Tuna-1 Lokasyonu olarak değil, Sakarya olarak isimlendirilecek” demiştir. Bu isim değişikliği, rezerv alanının Sakarya ilimiz sınırlarında olmasından kaynaklı değil, Sakarya isminin milli tarihimizde oynadığı ve daha sonra kendisine yüklenen manadan kaynaklıdır. Yani rezerv alanına, tıpkı Kurtuluş Savaşımızda savaşın seyrini değiştiren Sakarya Zaferi gibi kader değiştirici rolünden dolayı Cumhurbaşkanımızca bu isim uygun görülmüştür. Kaldı ki böylesi bir zenginliğin hangi ilimizin deniz sınırlarında olduğu değil, ülkemizin deniz sınırları içerisinde olmasıdır önemli olan. Daha uygun bir ifadeyle ‘Her yer Zonguldak, Her yer Türkiye’dir’. ŞİMDİ SORUMLULUĞUMUZ DAHA BÜYÜK Tarihi bir gelişmenin eşiğinde olduğumuz açıktır. Ancak şimdi daha büyük bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, önceki dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Fatih Dönmez’in planlama ve koordinasyonuyla gerçek bir vatan sevgisi ve çabayla açığa çıkartılan bu değerin yine Cumhurbaşkanımızın ülkemizi dünyada lider, bölgede eksen ülke yapma perspektifiyle ülke zenginliğine katılması için çalışma azmi ve iradesi her vatandaşımıza düşen sorumluluktur. Bu sorumluluk noktasında üzerimize düşen her türlü görev ve çabayı yerine getirmeyi kutsal bir vatan görevi görerek, bu değerin bu aşamaya getirilmesinin baş mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, yine onun yönlendiriciliği ve moral liderliği ile çalışmaları planlayan, takip eden ve sonuca ulaştıran bakanlarımız Sayın Berat Albayrak’a, Sayın Fatih Dönmez’e, saha çalışmalarında görev yapan tüm mühendislerimize, işçilerimize ve Fatih Sondaj Gemisi’nde görevli, adeta sancağımızı Ulubatlı Hasan gibi surlara diken tüm personele sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Ne mutlu Zonguldak’ımıza… Ne mutlu artık Doğu-Batı eksenini parçalayıp ‘Eksen Ülke’ olan Türkiye’mize…”