Öncelikle 14 Ekim tarihinde Bartın İlimizin Amasra İlçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait maden ocağında meydana gelen ve ülke olarak bizleri üzüntüye boğan, elim kazada hayatını kaybeden emek ve alın terinin timsali maden şehitlerimize Allahtan rahmet, kederli yakınlarına sabır ve başsağlığı, tedavileri halen devam eden yaralı madenci kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Malumlarınız olduğu üzere taş kömürü havzasında bugüne kadar meydana gelen üzücü maden kazalarında 5000’e yakın madencimizin hayatını kaybettiği ifade edilmektedir. Acılar, hiç istenmeyen her maden kazasında tazelenmektedir.15 gün önce meydana gelen maden kazası da halkımızı derin bir üzüntüye boğmuştur. Bu müessif olayın halkımızda yarattığı matem havasının hala devam ettiğini hissettiğimiz bugünlerde, hayatını kaybeden madencilerimizin manevi anısına saygı, değerli aileleri ve vatandaşlarımızın hassasiyetleri de göz önünde bulundurularak, Bakanlıkla yapılan istişare sonucunda, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99. Yılı kutlama, tören ve etkinliklerinin Bartın Valiliği ile aynı doğrultuda şekillendirilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir. Konuyu saygıdeğer halkımızın bilgilerine sunmak isterim. Büyük Önder Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlattığı bağımsızlık, özgürlük ve kurtuluş mücadelesi, aziz milletimiz ve kahraman ordumuzun azim, inanç ve kararlılığı ile başarıyla yürütülmüş, zorlu muharebeler ve büyük zaferler neticesinde 99 yıl önce bugün 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet İlan edilmiştir. Atatürk’ün liderliğinde bağımsız bir vatan, aydınlık bir gelecek, güven dolu, onurlu, huzurlu bir yaşam uğrunda bir çok cephede çok zor şartlar altında yürütülen ve binlerce şehit verilerek kazanılan Milli Mücadelenin ardından Cumhuriyetimizin kurulması, tarihin kaydettiği ender ve önemli başarılardan birisi olmuş, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devleti bu büyük fedakarlık, cesaret, azim, inanç ve kararlılığın eseri olarak doğmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşundaki zorlu süreç, bu asil milletin vatan ve bayrak sevgisini, azim ve kararlılığını, her türlü imkansızlığa rağmen mücadeleci ruhunu, canını feda etmekten biran olsun çekinmeyen onurlu duruşunu, milletimizin sarsılmaz gücünü tüm dünyaya göstermiştir. Cumhuriyet, halkın iradesinin egemen olduğu, birlik, beraberlik, barış ve huzur içerisinde özgürce yaşamanın adıdır. Aziz milletimizin ortak değeri, hür ve bağımsız yaşamanın güvencesidir. Ülkemiz ve milletimiz için kazanılan en büyük değerlerden birisi olan Cumhuriyet ülkemizi aydınlık yarınlara güvenle taşıma azmi, bilinci ve kararlılığı demektir. Ülkemizi çağdaş dünya ile buluşturan, her alanda güçlü kılan, vatandaşlarımızı eşit haklarla donatan, her türlü gelişme ve ilerlemeye açık olan Cumhuriyet milli birlik ve beraberlik ruhu demektir. Kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin ardından gelen Cumhuriyetin ilanı ile ülkemizin ve milletimizin yazgısı değişmiş, Türkiye Cumhuriyeti devleti 99 yılda her alanda gerçekleştirdiği atılım, üretim ve kalkınma hamleleri ile büyük ve güçlü bir devlet haline gelmiş, çalışarak ürettiği teknoloji ile yakından takip edilen bir ülke olarak en güçlü dönemini yaşamaktadır. Cumhuriyetimize sahip çıkarak, yaşatmak, korumak, kollamak, gözetmek ve geleceğe güven ve umutla bakabilmek için çok çalışmak hepimizin en önemli görevi ve ortak sorumluluğudur. Bu bilinç, sorumluluk ve anlayışla hareket ederek, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımak, gücümüze güç katmak, öncelikli hedefimiz olmalıdır. Büyük ve güçlü devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün sonsuza dek sürmesi, el ele, gönül gönüle hareket ederek, milli birlik ve beraberlik ruhu ve anlayışının hâkim kılınmasıyla mümkün olacaktır. Tarihte olduğu gibi bugün de bağımsızlığımıza, milli birlik ve bütünlüğümüze, dirliğimize yönelen sinsi ve hain planlar ile saldırıların arkasında, her geçen gün büyüyen, gelişen, kalkınan, teknoloji üreten güçlü bir devlet olmamızdan duyulan endişe ve rahatsızlığın olduğunu asla unutmayalım. Çok büyük fedakârlık ve destansı kahramanlıklarla, binlerce şehit verilerek kazanılan, tarihe yön veren kurtuluş savaşı sonucunda kurulan Cumhuriyetimiz, siz sevgili gençlerimizin omuzlarında ve güvencesinde ilelebet yaşayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletimizin en önemli özelliği olan vatan sevgisi, milli birlik ve beraberlik duygusu, yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma ruhu sayesinde ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün halinde huzur, güven ve barış içerisinde yaşayacak, varlığını sonsuza dek sürdürecektir. Sevgili gençlerimiz, ne zorluklarla bugünlere geldiğimizi hiçbir zaman unutmayacak, bu bilinçle hareket ederek ülkemizi ve devletimizi azim ve kararlılıkla çok çalışarak aydınlık geleceğe güvenle taşıyacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerle, saygıdeğer halkımızın, Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Başta yurdumuzun kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere canları pahasına bu vatanı ve Cumhuriyeti bizlere emanet ve armağan eden aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle yad ediyor, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.