Prof. Dr. Mustafa Sözen yapmış olduğu bir araştırmasında üniversitelerin kalitesini ortaya koymak için kullanılan ölçütleri ve Türkiye'de hangi üniversitelerin bu kriterlere uyduğunu ortaya koydu. Türkiye'deki üniversitelerdeki eğitim kalitesinin artması için gerekli bir takım maddeleri sıraladı.
Sözen araştırmasında şunlara yer verdi;

"Üniversitelerin kalitesini ortaya koymak için kullanılan kriterler vardır. Örneğin Türkiye'de Üniversitelerin başarı durumlarını değerlendiren ODTÜ merkezli URAP Üniversiteleri başarılarına göre sıralamak için şu kriterleri kullanmaktadır:

  1. Yayın sayısı
  2. Öğretim Üyesi başına düşen yayın sayısı
  3. Atıf sayısı
  4. Öğretim Üyesi başına düşen atıf sayısı
  5. Google Scholar yayın sayısı
  6. Öğretim Üyesi başına düşen Google Scholar yayın sayısı
  7. Doktora öğrenci sayısı
  8. Doktora öğrenci oranı
  9. Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı

Kriterlere bakıldığında şunu net bir şekilde söylemek mümkün; Üniversitenin kalitesini ortaya koyan şey öncelikle Öğretim Üyesinin kalitesidir. Kaliteyi en çok tehdit eden unsur ise Üniversitelere niteliksiz kişileri Akademik kadrolara almaktır, yani liyakattan uzaklaşmak. Son zamanlarda Örneğin Hakkari Üniversitesi Rektörünün 31 kişilik listede 29. Sırada yer alan oğlunu kadroya ataması gibi; Bilecik'te Belediye Başkanı Selim Yağcı'nın kızının 10. sıradan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'ne öğretim görevlisi olması gibi basına da yansıyan ve liyakat konusunda açık tereddütler oluşturulan atamalar yaygın hale gelirse Türkiye Üniversitelerinin dünya ile rekabet etme şansı hiç ama hiç kalmaz. O makamlara layık olmayan ve torpille alınmış kişilerden akademik başarı beklemek hayalciliktir. Bu kişileri asla çalıştıramazsınız ve isteseler bile üretemezler. Kriterler ortada. Örneğin bu iki kişiye 10 sene sonra bakalım bakalım akademik sıralamasının neresinde olacaklar.

Başarı kriterlerine baktığımızda şunu görmüyoruz, Üniversitedeki toplam Öğretim Üyesi sayısı veya Üniversitedeki toplam öğrenci sayısı. Yani basit bir şekilde Üniversitenin büyük veya küçük olmasının başarıya etkisi gibi bir şey söz konusu değildir. Küçük Üniversite başarılı olur, büyürse başarısız olur diye bir veri de yok. Örneğin Türkiye Üniversitelerinin URAP sıralamasına göre en başarılı ilk 5 tanesi şunlardır:

  1. ODTÜ
  2. Hacettepe Üniversitesi
  3. İstanbul Üniversitesi
  4. Ankara Üniversitesi
  5. Gazi Üniversitesi

Görüleceği gibi Türkiye'nin en başarılı Üniversiteleri aynı zamanda en büyük Üniversiteleridir. Dolayısı ile Türkiye'deki Üniversitelerin başarısını artırmak için yapılması gereken öncelikli şey aslında onları daha küçük Üniversitelere bölmek değil, başarıya götüren kriterler bakımından daha iyi olmaları için çaba harcamaktır. Örneğin Proje desteklerini artırmak, Yüksek Lisans ve Doktora Öğretimini özel olarak desteklemek, üretilen bilimsel makalelerin daha kaliteli olmasını özendirmek ve atıf sayısını ön plana çıkaracak ve teşvik edecek uygulamalar geliştirmektir. Bunun için öncelikle

  1. Akademik seçme ve yükseltmelerde liyakat tam olarak ve mutlaka sağlanmalıdır.
  2. Doçentlik şartları bu hedefler gözetilerek yeniden düzenlenmelidir.
  3. Akademik teşvik programı bu hedefler gözetilerek yeniden düzenlenmelidir.
  4. TÜBİTAK proje destekleri artırılmalıdır.
  5. Her Doktora öğrencisine öğrenimi boyunca burs sağlanmalıdır.
  6. Üniversitelerde belli başarı limitlerinin üzerine çıkamamış akademisyenlerin yönetici konumlarına gelmesi mutlaka engellenmelidir.
  7. Özel ihtisas araştırma grupları ve/veya merkezleri oluşturulmalı ve bazı alanlar özel olarak desteklenmelidir.
  8. Belli alanlarda uzun süreli ve Nobel hedefli çalışmalara başlanmalıdır.
  9. Üniversitelerin sosyal imkanlarının ve Uluslararası ziyaretlerin ve etkinliklerin daha fazla desteklenmesi.
  10. Tekrar başa dönelim; bütün bu süreçlerde olmazsa olmaz liyakat ve üretimdir.
  11. Üreten desteklenmeli, başarısızlar bu süreçten alınmalıdır. Araştırma ve yayında başarısız olanlar sadece ders verme süreçlerine veya büro işlerine kaydırılabilir.

Şüphesiz bu maddelere ekler yapılabilir. Bunlar ilk aklıma gelenler."

Editör: TE Bilisim