Hissedilmeyen veya istemsiz bazı fizyolojik olaylar hakkında hastaya gerçek zamanlı biyolojik bilgi sağlayan bir yöntem olan Biofeedback (biyogeribildirim) tedavisi ve cihazı hakkında bilgi veren Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selda Sarıkaya, Biofeedback’ın, bireylere ait kas kasılması, gevşemesi, nefes alıp verme gibi fizyolojik olayların elektronik aletler yoluyla görsel veya işitsel sinyaller haline getirilmesini, sinyaller yoluyla bireylerin fonksiyonlarının farkına varmasını ve bu fonksiyonlarını istemli olarak kontrol etmesi temeline dayanan bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Biofeedback’ın ilk olarak 1960’lı yıllarda inmeli hastaların rehabilitasyonunda kullanıdığını söyleyen Sarıkaya, “EMG-Biofeedback, omurilik yaralanması, serebral palsi, kafa travması, distoni, periferik sinir yaralanmalarında sıklıkla kullanılmaktadır. Son yıllarda teknolojik gelişmelerin rehabilitasyon alanına katkıları ile Biofeedback cihazları da daha kolay kullanılan, her yaşta hastanın kolayca anlayabileceği uygulamaların/oyunların eklendiği tedavi cihazları haline gelmiştir. Kliniğimizde kullanılmaya başlayan Biofeedback cihazının da, rehabilitasyonun tüm alanlarında önemli olan kas eğitimi ve güçlendirmesinde hastalarımıza çok faydalı olacağına inanmaktayız” dedi. Başhekim Prof. Dr. Şenay Özdolap da hizmet vermeye başlanılan EMG-Biofeedback tedavisi ile ilgili yaptığı açıklamada, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniğinde EMG-Biofeedback cihazının kurulumunun bölge genelinde fizik tedavide ciddi bir açığın kapanmasını sağlayacağını ifade ederek, mevcut bilgi, tecrübe, tıbbi alt yapı ve hizmet kalitesiyle birinci önceliklerinin, hastaların beklenti ve memnuniyetini en üst düzeyde tutmak olduğunu vurguladı.