"MENFAATİ İÇİN TÜRKİYE'Yİ İSTİLA ETMEYECEĞİ NE MALUM?"Yaşanan savaşlar nedeniyle dünyanın yaşanamaz bir hal aldığını belirten Saadet Patisi İl Başkanı Sadık Kar, "Dünya ekonomik çalkantılar, savaşlar, istilalar, terör ve bir sürü yapay ve ihtiras kaynaklı sorunlar yüzünde insanlar için yaşanamaz bir hal aldı. Çünkü şu anda Dünya, batı medeniyeti güçlerinin hâkim olduğu bir zaman dilimini yaşıyor. Batı medeniyeti ise kuvveti ve menfaati hak sebebi olarak görüyor. Bunu için kuvvetli olan devletler menfaatleri gereği istediği yerlere giriyor, onları istila ediyor. Amerika Irak'a girerken menfaatlerini gerekçe gösterdi. Suriye, Libya, Filistin de aynı sebeplerle işgal edildi. Bunların son olmayacağı da aşikârdır. Yarın ABD veya Avrupa'nın Türkiye'yi, menfaatini gerekçe göstererek istila etmek isteyeceğini kimse garanti edemez" dedi.Kar, "Allah rahmet eylesin hocamız Sayın Erbakan'ın batı medeniyet anlayışı hakkında "Batı medeniyeti terbiye edilmemiş aygıra benzer, yalnızca kuvvetten anlar" Sözünün ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. ABD menfaatini gereği bir taraftan kendisinin "terörist" dediği unsurlarla savaşırken bizden destek istiyor diğer taraftan yine menfaatini gerekçe göstererek PKK ve PYD ye yarım ediyor. Yani bir taraftan ABD'nin menfaatlerini korumak için bizden yardım istiyor, diğer taraftan bizi de yok etmek, parçalamak için teröristlere ağır silahlarla yardım ediyor. İşte burada biz "Dost-Düşman"," Ortak" gibi kavramların tanımlarının yeniden yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bu güne kadar FETÖ hakkında çok işler yapıldı. Bu operasyonlardan ailelerle birlikte milyonlar etkilendi. FETÖ'cü eli kanlı teröristlere cezalar verildiği gibi onlara yardım ve yataklık yapanlara da cezalandırıldı. Yalnız 15 Temmuz gecesinin hain planlarının yapıldığı, silah ve mühimmat sağlandığı, uçak ve helikopterlere yakıt verildiği yer olan İncirlik üssüne ve bu üssün etkin güç devletlerine bir yaptırım yapılmadı. Darbeye karşı yapılan operasyonların esas ayağı ihmal edildi. Dün PKK'ya, 15 Temmuzda darbeye, bugün PYD' ye yardım edenler hala dostumuz, stratejik ortağımız olarak görülmemelidir. Ülkemizde, topraklarımızda gözü olan İsrail bu arzusundan vazgeçmediği müddetçe dostumuz olamaz. "AB Bakanlığı kapatılmalıdır"Normalleşme sürecine acilen son verilmelidir. Bütün dengesiz ve alçakça davranışlar sergileyen AB ile olan ilişkilerimiz bu nedenlerden dolayı yeniden dizayn edilmeli ve hemen AB Bakanlığı kapatılmalıdır. 15 temmuzdan beri devam eden olağan üstü halin en yakın zamanda kaldırılması gerekmektedir. Ülke normale döndürülmesi yargıda, yapılan yanlışlıklar telafi edilmeli, İsrail ile değil ülke içinde normalleşme bir an önce hayata geçirilmelidir. Her geçen gün gündemimiz yapay gündemlerle işgal edilmeye çalışılmaktadır. Sanki konuşacak başka önemli problemlerimiz yokmuş gibi son günlerde Karapınar beldesinin Bartın'a bağlanması gerektiği şehrimizin gündemine sokulmuştur. AKP Bartın Milletvekili Yılmaz TUNÇ 'un kasıtlı olarak gündeme soktuğu bu olay bir gündem oyalama taktiğidir. Karapınar için hiç bir şeyin değişmeyeceği bu durum için kamuoyu günlerce meşgul edilmiştir. İzan sahibi insanlara sesleniyorum Karapınar Bartın'a bağlanırsa Karapınar'daki işsizlik son mu bulacaktır veya Karapınar'a yatırımlar daha çok mu yapılacaktır? Karapınar için Bartın için Zonguldak için ne değişecektir. Neden sonucu bir hiç olan konularda gündem meşgul edilmeye çalışılmaktadır."Bölgemiz güç kaybediyor"Bizim esas gündemimiz Zonguldak'ın ekonomisi, işsizliği, durdurulamayan göçü, bir türlü devletten alması gereken desteği almayışıdır. Bölgemiz güç kaybetmeye devam ediyor. Hiçbir yatırım bölgemize gelmiyor, getirilmiyor. Yollarımız senelerdir yapılmıyor. Şehrimiz unutulmuş, terk edilmiş hayalet şehir görünümü alma yolunda ve bu gidişe iktidar ve ana muhalefet dur demek için de bir girişimi yok. TTK şu anda norm kadrosu 14.500 kişi iken 7.800lere düşüş bir yıl içinde yakaşık bin kişinin emekliye ayrılacağı tahmin ediliyor. Kapatılan tersaneler bölgesi için bir çözüm konuşulmuyor. Ahlaki erozyon çığ gibi büyüyor. Alkol ve uyuşturucu kullanımı gün geçtikçe artıyor. Aile temelden sarsılıyor. Boşanmalar çığ gibi arttı. Bölgede işsizlikten göç oranı hiç konuşulmuyor. Bu bahsettiklerin, işte bütün bunlar esas gündemimizdir. Tüm bunlar dururken havadan sudan gerekçelerle gündem üretmek bölgemize yapılan bir ihanettir. Bu insanları hainlikle suçluyorum. Şu gördüğümüz bir gerçektir ki meclisteki siyasi partiler, bizlere bir gelecek konusunda elle tutulur bir şey vaat etmiyorlar. Gerçek gündemi değil suni gündemle zaman doldurmaya gayret ediyorlar Çözüm Milli Görüş, Saadet Partisidir. Sıkıntılardan kurtuluş reçetesi Saadet partisindedir. Çünkü; Bir yönetimin ana ilkesi kin, hırs ve intikam değil, ancak şefkat olursa, huzur, barış ve kardeşlik sağlanabilir. Bizim yönetimimizin temel ilkesi şefkattir. Bizler bu şefkatle Zonguldak'ımızı, Bölgemizi ve tüm Türkiye'yi kucaklayacağız. Gerçek gündemimizi önümüze alarak çözümü halkımızla beraber yapacağız" diye konuştu.