Zonguldak’ın Kdz. Ereğli İlçesine bağlı Gülüç Belediyesi’nde sular bir türlü durulmuyor.

Gülüç Belediyesi aslında çok küçük ve şirin bir belde olmasına rağmen, Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş’ın hakkında çıkan iddiaların ardı arkası kesilmiyor.

Elmas Televizyonu olarak her iddianın arkasını araştırdığımız gibi bu iddiaların da araştırılması ve halkın haber alma özgürlüğünün sağlanması adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Sürdürmeye de devam edeceğiz!

Gülüç Belediye Başkanı hakkında çıkan haberlerin araştırılması amacıyla Elmas TV’den gazeteci arkadaşlarımız geçtiğimiz günlerde Gülüç Belediyesi’ne gitti. 

Arkadaşlarımız belediyenin önünde röportaj yaparken, Belediye Başkanına yakın birkaç isim arkadaşlarımıza sözlü tacizde bulunarak kendi kafalarına göre bir şey yaptıklarını zannetti.

Bir gün sonra bizzat Anka Haber Ajansı adına Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş’ı makamında ziyaret ettim.

Kendisine, hakkında çıkan iddiaları sormama rağmen konuşmayacağını belirten Demirtaş, “Elmas TV’den geliyorsan dışarı çık” cevabını verdi.

Kendisine Elmas TV’de Haber Müdürü olduğumu ama buraya ANKA Haber Ajansı adına geldiğimi, geçtiğimiz gün Elmas TV muhabirlerine yapılan sözlü tacizin yanlış olduğunu tek tek anlattım.

Ne yapalım?

Şehrimizde gazetecileri savunacak bir gazeteci meslek örgütü olmadığından bazen iş başa düşüyor.

Sonra ne mi oldu?

Arkadaşlarımıza yapılan sözlü saldırının, kendisini seven Gülüç halkı tarafından yapıldığını, Gülüç’te kendisinin çok sevildiğini, kendisini ağır eleştiren bir televizyonun bu bölgede röportaj yapamayacağını söyleyen Demirtaş; “Seni medeni cesaretin için kutluyorum. Buraya her gazeteci gelip de röportaj yapamaz. Geçtiğimiz gün Elmas TV’den bir kızla, bir kameraman geldi. Beni benim evimde kötülemeye çalıştılar. Halk da gereken cevabı kendilerine verdi. Buradan Engin Aygün’ün yanına kaçarak kurtuldular. Şimdi sizin geldiğinizi duyan 70 kişi Gülüç’ün ara sokaklarında bekliyor” cevabını verdi.

Önce durdum, sonra; “Bu bir gözdağı mı? Tehdit mi?” cevabını verdim.

“Ben sadece söylüyorum. Kimseye gözdağı vermiyorum” cevabını aldım.

Bu bir tehdit miydi?

Bunu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

Aslında bunların hiçbirini yazmayacaktım.

Fakat arkamdan çıkan dedikoduları duyuyorum ki, “Gökhan Demirtaş bizi tartaklayarak dışarı atmış!”

Yalana bak!

Kendisi bugüne kadar kaç tane gazeteci tartaklamış?

Bu başkan mafya mı, yoksa belediye başkanı mı?

Önce buna karar vermek gerekiyor.

Bilmeyenlere, anlamayanlara, dedikodulara bakanlara duyurulur.

Başkan bizi tartaklamayı bırakın, yapmış olduğumuz işlerde çorbada bizim de tuzumuz olsun diye “Haftaya gel de sana bir şeyler hazırlayalım” bile dedi.

Belli ki birileri ile bu işler böyle ilerliyor.

Kendisine böyle bir talebimin olmadığını özellikle belirttim.

Kimse Türkiye’yi muz cumhuriyetine benzetmesin.

Bu ülkede kanun var!

Nizam var!

Bir gazetecinin en güvenli olduğu kurum, belediye binası olması gerekirken, belediye binası önünde arkadaşlarımız sözlü tacize uğruyor, takip ediliyor.

Bunun hiçbir savunulacak yanı yoktur!

Şimdi şahsımla ilgili dedikoduları çıkaranlara da sormak lazım!

Başkan Demirtaş size “Kendisine çok çapkınmışınız! doğru mu?” sorusunu da sorduğumu söyledi mi?

Korkularımın üzerine giden biri olarak, tehdit edilmeye gelemiyorum.

Aksine beni daha da gazetecilik mesleğine aşık hale getiriyor.

Başkan Demirtaş’a bu tür jargonun kendisine yakışmadığını, zamanında bunu Ak Parti Milletvekili Hamdi Uçar ve Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’ında yaptığını ama şimdilerde her defasında önüne geldiğini de söyledim.

Gökhan Demirtaş’ın CHP’den belediye başkanı olduğu dönemde, AK Parti Gülüç Belde Başkanı İsmail Yılmaz’ın kendisini sert dille eleştirdiğini hatırlatarak, “Gülüç Belediye Düğün Salonu’nun gelirlerinin belediyeye aktarılmadığı konusunda iddiaların olduğunu, bununla alakalı söylemek istediği bir şey olup olmadığını sorduğumda ise, “Müfettişler gereken incelemeyi yaptılar” cevabını aldım.

Olup biten bundan ibaret.

Yalan varsa başkan orda, aksini kanıtlayabilecek olan varsa biz de buradayız.

Ama kimse bizim üzerimizden, “yok tartakladım, yok yaka paça kovdum” sözleri ile bizleri yıpratacağını zannediyorsa…

O bize ters!

Diyorum ya tehdit edilmeye gelemiyorum, tartaklamayı siz düşünün!

Kimse bu ülkede kanunlardan üstün değildir!

CUMHURİYETİMİZ 98. YAŞINI KUTLUYOR!

İstiklal Harbinin kutsal dirilişinde şekillenen ve tüm dünyaya aziz milletimizin bağımsızlığının haykırıldığı Türkiye Cumhuriyeti’nin 98. kuruluş yıldönümü, tüm yurtta olduğu gibi Zonguldak’ta da büyük bir coşkuyla kutlandı.

Uzun zaman olmuştu.

Ne de çok özlemişiz bu tür kutlamaları.

Bugünleri bize sağlayan, istiklal savaşımızı başlatan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı minnet duyguları içerisinde anıyorum.

Ne Mutlu Türk’üm diyene!