Yöre halkı ve Alaplı Çevre Gönüllüleri, taş ocağından kaynaklanan toz ve moloz yığınları nedeniyle Bizim Göl ve çevresinin tahrip edilmesine karşı Alaplı Kaymakamlığı'na dilekçe ile başvurarak, Zonguldak İdare Mahkemesi'nin doğal göl olarak tanıdığı ve çevresel değerlerinin korunmasını hükmettiği kararın uygulanmasını talep ettiler.
Özellikle Alaplı ve çevre bölgelerinde yaşayan halkın sağlığı, ekolojik dengesi ve geleceği, endüstriyel faaliyetlerin getirdiği risklerle tehdit altında olduğu belirtildi. Yetkililerin, mahkeme kararlarına uygun hareket etmesi ve çevreye duyarlı politikalar geliştirmesi bekleniyor.
TARIM ARAZİLERİ VE SU KAYNAKLARI ZEHİRLENİYOR
Taş Ocağı Kırma ve Eleme tesisleri, bölgede yaşayan insanların yaşam kalitesini düşürmekte ve tarım alanlarına zarar verdiği belirtildi. Bölge halkı tarafından çekilen videolarda, fındık tarlalarının yapraklarının tozla kaplandığı görülmekte. Kavak Deresi ve çevresi gibi su ürünleri ıslah alanları da bu faaliyetlerden etkileniyor.
Cüruf şirketlerinin gölü boşaltıp cüruf ile doldurma girişimleri ise bölge halkının ve çevre savunucularının mücadelesiyle karşılaştı. Dava açarak dört cüruf tesisinin kapatılmasını sağlayan halk, şirketlerin üst mahkemelere yaptığı itirazlara karşı da duruşunu koruyor. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarından gelen tehlikeli atıklar için TÜBİTAK tarafından verilen rapor da bu mücadeleyi destekleyen unsurlardan biri oldu.
İDARİ SÜREÇLER SORGULANIYOR!
Çevre Bakanlığı'nın onayını bekleyen projeler arasında Ege Doğa AŞ.'nin taş ocağı, kapasite artışı, kalker kırma ve eleme, cüruf kırma ve eleme, cüruf depolama projesi bulunuyor. Kılıçlar (yeni adıyla Beyza AŞ.) ve Alplı Geri Dönüşüm AŞ. gibi şirketler de tehlikeli atık depolama ve işleme projeleri için izin bekliyorlar. Özellikle Alplı Geri Dönüşüm AŞ.'nin Bizim Göl'ün kenarında kurmayı planladığı ve inşa edilen cüruf işleme tesisi için izinlerin Zonguldak İl Özel İdaresinden beklenildiği belirtiliyor.
Bu durum, imar izinlerinin AK Parti İl Genel Meclisi üyelerinin oyları ile komisyondan geçmesi ve Genel Kurul oylamasını beklemesi gibi idari süreçlerin de sorgulanmasına yol açıyor. Zonguldak Valiliği'nin izinsiz ve ruhsatsız yapıya göz yumduğu iddiaları ise ciddi endişeleri beraberinde getirmekte olduğu belirtildi.
