Salgınla mücadele sürecinde bir yanda askıda ekmak, askıda fatura kampanyaları düzenlenirken, diğer taraftan Zonguldak Belediyesi'nden suya zam geldi.
Suya direkt olarak yüzde 11 oranında net zam yapılırken, insani kullanım hakkı kaldırıldı, sayaç bakım bedeli eklendi. Böylece suya gelen zam miktarı yüzde 20'yi geçti.
Zamma gerekçe olarak da kayıp-kaçak ve artan maliyetler gösterildi.
Seçim meydanlarında temiz ve ucuz su sözü yalan oldu.
Asıl üzücü olan ise sudan kar etmeyi amaçlamak.
Resmi verilere göre, Zonguldak Belediyesi 2020 yılında sudan yaklaşık 8 milyon lira kar elde edecek.
Bu da bize gösteriyor ki, Zonguldak'ta gönül belediyeciliği filan yok.
Sudan bile kar etmeyi hedefleyen, vatandaşı müşteri olarak gören, kapitalist bir belediyecilik anlayışı var.
Kapitalizm böyledir.
Bir taraftan kaşıkla verip diğer taraftan kepçeyle alır.
Pervasızca yapılan personel alımlarının maliyeti, su zammı ile vatandaşın sırtına yükleniyor.
Suda bir maliyet artışı yok.
Personel giderlerinde ciddi bir artış var.
Zonguldak Belediyesi'nin su zammı, Başkan Selim Alan'ın da ne kadar yalnız kaldığının bir göstergesi oldu.
CHP su zammına sert tepki gösterirken, Selim Alan'a MHP sahip çıktı.
Ak Parti il ve ilçe yönetimi su zammına tepki vermedi.
Ak Parti milletvekilleri de tepki vermedi.
Bu da Başkan Selim Alan'ın siyaseten yalnızlaştığının su götürmez bir gösretgesi.
CEZALANDIRILAN POSBIYIK DEĞİL
EREĞLİ HALKIDIR
Hiç kuşkusuz son günlerin en çok gündem yaratan ve gündemde olan ismi Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık.
Posbıyık, yatırımlarının engellendiğini, Ereğli'nin iktidar nimetlerinden faydalanmadığını ve hizmet anlamında hak ettiği değeri görmediğini çarpıcı bir yöntemle kamuoyona duyurdu.
Başkan Posbıyık'ın, 'Ereğli ya il olsun yada Düzce'ye bağlansın' çıkışı gündemde bomba etkisi yaptı.
Ereğli'nin il olması veya başka bir ile bağlanması tartışmaya açık bir konu.
Ereğli'nin Zonguldak'tan ayrılması, Ereğli'ye bir şey kaybettirmez ama Zonguldak'a çok şey kaybettirir.
Halil Posbıyık bunu çok iyi biliyor.
Fakat bu gerçeğin Zonguldaklı siyasetçiler farkında değiller.
Aklı başında hiç bir Zonguldaklı Ereğli'nin li olmasını veya Düzce'ye bağlanmasını istemez.
Bakın Ereğli Belediyesi'nin projeleri merkezi yönetimde karşılık bulmuyor.
İktidar partisinin Ereğli'den milletvekili yok.
Kaymakamlık başta olmak üzere bir çok kamu kurumu kirada oturuyor.
ERdemir ile Ereğli ve Ereğli Belediyesi arasında yaşanan sorunlarda iktidar sermayenin yanında saf tutuyor.
Ereğli Belediyesi'nin projeleri engellenirken, Erdemir'in kanunlara aykırı kaçak projelerine göz yumuluyor.
Belki Başkan Halil Posbıyık'ın il olma çıkışı ben de dahil bir çoğumuza saçma geliyor olabilir.
Ama Başkan Posbıyık çok dertli.
Derdini de bu şekilde çok iyi anlattı.
Şimdi yapılması gereken bir şey var.
Ak Parti milletvekilleri toplanıp Başkan Halil Posbıyı'ı ziyaret edip, dinlemeliler.
Yoksa ilk genel seçimlerde Ak Parti Ereğli'de büyük bir hüsrana uğrar.
Unutmasınlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Ereğli'nin milletvekili benim' demişti.
Ak Partili milletvekilleri bu hüsranı Cumhurbaşkanı'na açıklayamazlar.
Şu an cezalandırılan sadece Ereğli Belediyesi ve Halil Posbıyık değil, aynı zamanda Ak Partili, CHP'li ve MHP'li tüm Ereğli halkıdır.