Bakın her sabrın sonu selamettir ama ne yapalım?

Ben de çok sabırlı bir insan değilim.

Belki de beni ben yapan bu özelliğimdir.

Bilemeyiz!

O yüzden sabır taşım çatlamadan bazı şeyleri yazmam gerekiyor.

Gazetecilik mesleğinin usta isimlerinden Adnan Küçükvar’ın çağrısı üzerine Zonguldak’taki gazeteciler Atatürk Kültür Merkezi’nde bir araya gelirken bu toplantının yankıları hala devam ediyor.

Bakın meslekteki büyüklerime yine diyorum!

Toplantının alt konularından biri olan bel altı ve şantaj kokan yazıları ile ünlü Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Rıza Tığ’ın da bu toplantıya katılması gerekiyordu.

Katılması gerekirdi ki; “Otelde sütyenini unutan genç kadın kısa sürede gündem oldu!” başlıklı haberinde neyi anlatmak istediğini, böyle bir haberciliğin hangi okulda okutulduğunu biz yüzüne karşı soralım.  

Bakın amacım kavga değil ama doğru bir tane.

Birçok Belediye başkanını, iş adamını, birçok bürokratın özel hayatlarını isim vermeden ima yoluyla yazacak, meslektaşı olan kadın gazetecilere etmediği hakaret kalmayacak, birden fazla insan çıkacak, “Bu gazeteci bana şantaj yaptı, benden para istedi!” diyecek. Sonra haklıymışlar gibi, “Zonguldak yararına olan her şeyde var olduğumuzu biz toplantıdan önce söyledik.” diyecekler.

Ne güzel Zonguldak!

Eskiden büyüklerim birine kızdığı zaman “Köpeksiz köy bulmuşlar değneksiz geziyorlar” derdi.

Bu anlattığım da aynı bu hesap.

Zonguldak ne kadar sahipsiz görünse de Zonguldak’ın bir sahibi var!

Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Zamanında sustuk susacağımız kadar, artık her şeyi konuşacağız ederi kadar!

KARAELMAS GAZETECİLER DERNEĞİ ÜYELERİNE KİMSE “NİTELİKSİZ GAZETECİLER” İMASINDA BULUNAMAZ!

Yapılan bu toplantının arkasından Pusula Gazetesi yazarı Öznur Güneş almış eline sazı kendi kafasına göre hem çalmış hem söylemiş.

Öznur Hanım’ın türkü söylemeyi çok sevdiğini biliyorum da konu o kadar hassas bir konu ki türkülere meze olmasına, Karaelmas Gazeteciler Derneği yöneticisi olarak izin veremem.

Pusula Gazetesi yazarı Öznur Güneş yazısında diyor ki, “Zonguldak’ta yayın yapan gazetelerin temsilcileri, İnanış Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Adnan Küçükvar’ın daveti üzerine bir araya geldi. Bu toplantıda, bir tek Pusula Gazetesi yoktu. Toplantı için Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Rıza Tığ davet edildi. Bizim bildiğimiz toplantı, gazete patronlarının katılımıyla yapılacaktı.
Sonradan öğrendik ki, kamerasını alan gelmiş. Ben bu toplantı için aranmadım, Aytaç Öztürk aranmamış ya da Bayram Tomakin aranmamış.”

Neymiş efendim toplantıda Zonguldak’ın en çok okunan gazetesinin temsilcileri yokmuş.

Patronun Ali Rıza Tığ’a teklif gönderildi. Özellikle çağrıldı! “Benim orada can güvenliğimi nasıl sağlayacaksınız?” diye soru soracağına, gelseydi de bir temsilciniz olsaydı.

Yine gelemeyen gazete, TV veya medya patronları gelemedikleri için yerlerine temsilci gönderirken, keşke patronun Ali Rıza Tığ seni kendi gazetesinin temsilcisi ilan edip de gönderseydi. Sen bu gazetenin Yazı İşleri Müdürü değil misin?

Bakın yine toplantının üzerinden bir gün geçmeden Pusula Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Öznur Güneş yazısında Karaelmas Gazeteciler Derneği üyelerine, “Mithatpaşa Tüneli, Gazipaşa Caddesi’nde gazeteciler tarafından başlatılan imza kampanyası ile şekillendi, ihale süreci ve hayata geçirilişi gerçekleşti. Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin (KGD) başlattığı bir çalışmaydı. O dönemlerde KGD'ye "nitelikli gazeteciler" üyeydi.“ sözleriyle nasıl hakaret ediyor.

Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin 100’ün üzerindeki üyeleri şimdi niteliksiz gazeteci mi oluyor?

Keşke Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin üyesiyken, Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin içinden bir takım şeyleri etik olmayacak şekilde çalıştığın gazetede haber yaptırıp dernek tarafından ikaz aldıktan sonra istifa etmeseydin de nitelikli bir üyemiz olsaydı!

Bitmedi, devam ediyoruz!

Yine Öznur Hanımefendi yazısında diyor ki; “Bir gazeteciyi küçümsemek ya da karalamak için birine açıklama yaptırılmasın. Bunları bu dönemde çok görüyoruz!“

Öznur hanım açık konuşsanız daha güzel anlayacağız sizi!

Siz diyorsunuz ki patronum Ali Rıza Tığ hakkında yapılan şikayetler gazetelere girmesin.

Hadi ya! Nerede kaldı tarafsızlık?

Öznur Hanım biz bu dönemde neyi görüyoruz biliyor musun? Bir iş adamı çıkıp diyor ki, “Pusula Gazetesi imtiyaz sahibi Ali Rıza Tığ beni tehdit etti.” Bir eski belediye başkanı diyor ki; “Ali Rıza Tığ beni tehdit etti. Parayı verirsen susarım, parayı vermezsen yazarım” Yine Zonguldak’ta bir partide il başkanlığı yapmış biri diyor ki; “Ali Rıza Tığ beni arayarak benden para istedi. Beni İtibarsızlaştırmaya çalışıyor”

Size göre bu isimleri tek tek konuşturmak, ekran önüne çıkarmaya ikna edebilmek, itirafta bulundurmak bir gazeteciyi küçümsemek ya da karalamak olarak gözükse de, benim üniversitede almış olduğum eğitimde bunun adı gazeteciliktir!

Bitmedi Öznur Hanım!

Yine Öznur Hanım toplantıda söz alıp konuşan gazeteciler için demiş ki, “Fikir işçisi olduğunu ispat edemeyen bazı gazete çalışanlarının yorum yapmaları da manidar! "Bel altı" dediği haberi kopyalayıp aynısını sitesinde paylaşanlar yorum yapmamalı!

Öznur Hanım burada isim vermemiş ama toplantıda Elmas TV Haber Müdürü, Lens Medya Haber sitesi sahibi, Anka Haber Ajansı Zonguldak temsilcisi adına konuşan bir gazeteci olarak konuşmam gerekirse, “Niğde Üniversitesi’nden almış olduğum diploma bu işi yapabileceğimi gösteriyor. Devlet o diplomayı bana bu işi yapabilmem için verdi. Bel altı dediğin olaya gelince evet aynen koyduk. Çünkü belge niteliği taşıyor. Haberin nasıl şantaj koktuğunu, nasıl bel altı olduğunu Zonguldak insanına göstermemiz için gerekiyordu!  Yine şantaj kokan bir haber olsun aynısını vatandaşa göstermek için yine koyacağım!

Bitmedi!

Öznur Hanım Yazısında; Kasım 2017’de İl Emniyet Müdürlüğü’nün kapısına fotoğraf makinelerimizi bıraktığımız eylemden sonra biz dağıldık. Bir polis memurunun, Pusula Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Özfidan’a "haber yapıyor" diye saldırmasının ardından hepimiz bir olmuştuk ve İl Emniyet Müdürlüğü’nün kapısının önüne gitmiştik.
O gün kimi aradıysak gelmişti, aniden organize edilen bir eylemdi. Belki de daha çok kişi gelebilirdi.
Orada birliğimizi ve beraberliğimizi göstermiştik. Şimdi böyle bir şey olsa, kim gelir ki?
diyor.

Öznur Hanım belki de üzerinden 1 ay geçmedi, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan kendisine yazmış olduğunuz bir yazıdan dolayı, sizi odasından kovmaktan beter ettiği iddia ediliyor. Siz kimse bana sahip çıkmaz diye mi sesinizi çıkarmadınız. Siz ki koskoca Pusula Gazetesi'nin Yazı İşleri Müdürüsünüz! Neden Pusula ekibi olarak bir tepki göstermediniz? Eğer niteliksiz gazetecilerin üye olduğunu iddia ettiğiniz Karaelmas Gazeteciler Derneği’ne müracaat etseydiniz, o niteliksiz gazeteci diye imada bulunduğun meslektaşların sana sahip çıkardı!

Öznur Hanım bir de emek hırsızlığından şikayetçi! Öznur hanım diyor ki; "Toplantıda görüşülmesi gereken konulardan biri de "emek hırsızlığı" olmalıydı. O konuya hiç girilmemiş. Sahada çalışan gazeteci olarak haberimin çalınmasına çok şahit oldum."

Bunu ilk önce kendi gazetenize soracaksınız! Pusula Gazetesi’nin nasıl diğer internet sitelerden haber aldığını haber yaparak bizzat kendim dile getirerek kanıtlarını ortaya koymuştum.

Okumayanlar için linki alta bırakıyorum.

https://www.lensmedya.com/pusula-gazetesi-baltayi-tasa-vurdu/

Şimdilik bu kadar.

Toplantıya katılan gazeteci büyüklerim, ağabeylerim kardeşlerim. Zonguldak için önemli olan bu toplantıya gelerek katılan gazetecilere söz verdiğim gibi.

İsim vererek, hiçbir şekilde saygımı bozmadan yazdım!