SİYASİLER, SEÇİM KARGAŞASI ÇIKARTMAMALI
Son günlerin aktüel konuları arasında, yerel seçimler öncesi işçi, memur, emekli aylıklarına yapılan zamlar, faiz artışları, siyasi çekişmeler, işsizlik ve dar gelirlinin içinde bulunduğu yoksulluk girdabı var.
31 Mart’ta yapılacak mahalli idareler seçimleri için siyasi partiler, seçmende arkası olan adayları belirleme çalışmaları ile seçmeni kafaya alacak/seçmenden oy alacak proje/hizmetlerin hazırlıklarını da sürdürüyor.
Yani, toplum katmanlarını etkisi altına alacak olan siyasi gerginlik için, önümüzde 15 günlük bir süreç var.
Zam furyasının Nisan 1 şakalarıyla birlikte başlaması kuvvetle muhtemel.
‘Önlem alın’ diyeceğim de… Fakir/fukaranın stok yapacak hali yok ki…
2023 yılında toplam gelirden pay alan yüzde 49.8’lik, en yüksek gelir seviyesine sahip, yüzde 20’lik kesimin/zenginlerin, gelen/gelecek zamlardan zaten haberi olmaz. Yani, zenginlere dokunmaz bu zamlar.
Yüzde 20’lik kesimin toplam gelirden yüzde 49.8’lik pay alması, gelir eşitsizliğindeki tarihi zirvenin de bir dökümü.
Bu arada gıda maddelerindeki zamlar, marketler de ‘raf ile kasa arasında’ haftalık periyotlarda usul usul devam ediyor.
Ancak, Doğalgaz, elektrik, köprü ve otoyollara zam, Otomobil ve alkollü içecekler için ÖTV artışları, vergiler, kredi kartlarında sınırlandırmalar sırada.
Bu konuda yapılacak bir şey yok. Gelecek zamların tahlilini o zaman yaparız.
Biz, seçim öncesi ‘siyasi gerginlik’ nedeniyle meydana gelebilecek sorunlar için kafa yoralım.
Başkan ve meclis üyelikleri için adaylar kesinleştikten sonra; halkın gösterdiği teveccühe; anket/temayül ve ferdi izlenimlere göre, ‘sonuç’ tartışmaları erken başlayabilir.
Kazanan tarafın zafer sarhoşlukları ile kaybedenlerin moral bozuklukları, saha da/ seçim alanlarında / tartışma / kapışma / huzuru bozan gelişmeler olarak yansıyabilir.
Yöre ve ülkeyi yönetmeye talip olanlar, demokrasi/seçim/sandık sürecinde, gerilimden nemalanmak değil; toplum katmanları arasında birliği sağlamak gibi ulvi / kutsi bir görevi üstlendiklerinin bilincinde olmalılar.
Yöre ve ülke için hazırladıkları; insanların yaşam kalitesini yukarı çekecek/projeler gibi, birlik ve beraberliğin tesisi konusunda da hazırlıklar yapmalılar.
Her siyasi parti grupları içinde, siyasi rant, akçeli düşler gören, gerginlikten nemalanmak isteyen; karşı tarafı, toplumu kışkırtan, rencide eden tip ve politipler olabilir.
Siyasi partilerin kurmay ve kurnazları, oy alacak hizmet projelerini tanıtmak kadar, birlik/beraberliği bozacak tip ve politiplerden toplumu koruyup kollama görevi üstlendiklerini de unutmamalı.
Çünkü, toplumun yaşam kalitesini yukarı çeken yol, tünel, kavşak, okul gibi maddi hizmetler yanında, trafik, otopark rezilliği, siyasi gerginlik gibi manevi sorunlarda yaşam kalitesini aşağı çeken faktörlerin başında gelir.
Toplumun birlik ve düzeninden sorumlu, sadece merkezi idarenin temsilcileri atanmışlar/bürokrasi olmadığı unutulmamalı.
Toplumun birlik düzeninden sorumlularından biri de seçilmişlerdir.
Bu gün şikayet ettiğimiz tüm sorun ve gelişmelerin başında, birlik/beraberliğin bozulmasının payı yadsınamaz.
Şahsi çıkarları için toplumun çıkarlarını hiçe sayanlar, kendi çocukları ve torunlarının geleceklerini tehlikeye attıklarını unutmamalı.
