1970’li yıllardan sonra Karadeniz Ereğli’nin CHP çatısından TBMM’ye gönderdiği bir milletvekili olarak üç dönem yöresine hizmet etmeye çalışan bir siyasetçidir Ünal Demirtaş.
Diktir de… Kolay kolay her şeyi beğenmediği gibi yerel basın çalışanlarının çoğunu da beğenmez. Sadece kendisi ile ilgili değil, dostlarıyla ilgili herhangi bir eleştirel haber yayınlandığında; “Birileri yüz lira tutuşturmuş, bunu yazdırmıştır.” ya da “O kim ki? Ne yazarsa yazsın!”, diyecek kadar da gamsız tavırlar takınabildiğini söyler durur yakınındakiler.
Bir Ereğli köylüsü olduğu için, ağzından çıkanların ne olduğuna bakmadan, her ortam ve zaman dilimi içinde çoğumuzdan saygı görmüş ve görmeye de devam etmiştir.

2023 Genel Seçimleri aday listesi için kendisinin değerlendirilmek istenmediğine yönelik duyumlar seslendirilmeye başladığı günden bu yana içine kapanmış gibi bir izlenim yaratmaya çalışan Demirtaş, birçok mevkidaşının aksine; “Ben de aday adayı oldum ve başvurumu yaptım.”, deme cüretkarlığını nedense gösteremedi. 
19 Mart günü yaptığı aday adaylığı başvurusu ile ilgili günlerce kendine ait sosyal medya hesaplarında tek bir paylaşım dahi yapamadığı söylenip durdu.
“Kendine bile güveni yok ki.”, diyebilecek patavatsızlığı yapmak istemem; zira, aday olarak giremeyeceği listeyi, buna rağmen, kendisinin belirlemesi gerektiğine(!) olan inançla nasıl gayret gösterip ter akıttığını duyuyoruz. “Ben olmayacaksam Yavuzyılmaz da bu listede olmamalı.”, düşüncesinden hareketle, daha önce kimlere aday listesinde sıralama sözü verdiyse, onlar için gayret sarf ettiğini söylemekle yetinmek bugün için en doğrusu olacaktır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli detay, partisinin Karadeniz Ereğli İlçe Örgütü’ne geldiğinde; “Ben liste için Eylem Ertuğrul’u destekliyorum.”, diyebilecek halde görülen Demirtaş’ın asıl hesaplarının başka isimler üzerine kurgulanmış olduğu, Ertuğrul ve onun nezdinde de Karadeniz Ereğli İlçe Örgütü’nün yok sayılması ihtimalinin ortaya çıkmasıdır. Üç yıl önce ilçe başkanı olarak, yönetimde görev aldığı ekip arkadaşlarıyla birlikte vekillik mücadelesine çıkan Eylem Ertuğrul’un, seçimlere yakın bir zaman kala yolda bulduklarını bu ekibe değişmeyi tercih etmesinde bile Demirtaş ve Demirtaş’ın Ereğli’de kümelenmiş adamlarının telkinlerinin olduğunu bilmeyen de kalmadı.

Zonguldak üzerinde sahnelenmek istenen bir büyük oyunun ana fikrinin Deniz Yavuzyılmaz’ı yemek olduğunu elimden geldiği kadar anlatmaya çalışıyorum. Parti tabanı bu sözlerimize ikna olur, olmaz; bu saatten sonra bunu düşünecek halimiz de yok. Düşünmemiz gereken, aralarında bir türlü eskimek nedir bilmeyen CHP’li ağır(!) topların da olduğu bir grup tiyatro sanatçısının, Yavuzyılmaz Operasyonu üzerindeki rollerinin ne kadar çirkin bir boyut aldığı.

Geçtiğimiz hafta sonu partinin il örgütünde, yönetim kurulunun kendi arasında yaptığı; “Aday listesine hangi milletvekili aday adayının girmesini istersiniz?”, başlıklı temayülün asıl niyeti, yönetimin gözünde Eylem Ertuğrul’u ya da Merve Kır’ı favori olarak göstermek değil, bilakis, Yavuzyılmaz’ı yöresi ve örgütleri için etkisiz ve güçsüz göstermektir. Ne yazık ki İl Başkanı Murat Pulat, sözde temayül sonuçlarının basına sızmasından sonra, hedeflediklerinden daha ağır bir acziyet ve mahcubiyet içine düşmüştür. 

İzlenebilen son sahnesinde Pulat ve ekibinin de rol aldığı bu tiyatro sahnesinde, Yavuzyılmaz hakkındaki karalama kampanyasına isimleri karışanlar arasında görüp duyduklarımız, nedense beni hiç şaşırtmadı. Yıllardır CHP’nin içinde kene gibi yapışıp kalan bu kahraman(!) CHP’lilerin, ortada hiçbir sorun yokken Deniz Yavuzyılmaz’ı kendilerine hedef yapmak istemelerinin altındaki asıl niyeti, bakmayın siz, sağduyulu her partili çok iyi biliyor.
Oysa bu çirkin tiyatronun kadrosunun anlamadığı gerçek şu: Merve Kır ya da Eylem Ertuğrul’u milletvekili yapabilmenin ya da Ünal Demirtaş gibi düşünenlerin hayallerinin gerçekleşmesinin şartı Yavuzyılmaz’ı yemek değildir. 
Tekrar ifade ediyorum ki, Deniz Yavuzyılmaz’ın, Kemal Kılıçdaroğlu ve kendisi istemedikçe, Zonguldak aday listesinden alınmasını sağlayabilecek tek gerekçe, rahmetli Bülent Ecevit’in mezarından kaldırılıp aday gösterilmesidir.

Yavuzyılmaz’a danışman kadrosu üzerinden etiket yapıştırma gayreti gösterip banka hesaplarının EFT butonunu değerlendirmeye alan, aralarında il başkanlarının eskilerinden, günümüzün hukukçularından kimler varsa, onlara da ayrı ayrı selam olsun. Genellikle –sözüm meclisten dışarı- sağ tandanslı partilerde görmeye alıştığımız bu tür girişimleri CHP içine sokmaya çalışanları Allah’a havale ediyorum. 

Yıllardır, içinde bulundukları ekonomik sıkıntılardan bıkan, işsiz kalan evlatlarının yüzlerine bakmaktan utanan; evlerine giderken ekmek alabilmek için ceplerindeki bozuk paralarını sayacak noktaya gelen… sözün özü, yaşadıkları bu yönetim sistemin değişmesini isteyen aklı başında hiçbir CHP’li, bu ayak oyunlarına dikkat kesilecek kadar şaşkın değil. Muhalif kesimin her bireyi, tepenin değişmesini isterken, birilerinin, sidik yarışı yaparmışçasına birbirlerinin kuyusunu kazma gayretine gözünün kenarıyla bile bakmaz. Bu partide yıllarca il başkanlığı yapmış biri bu gerçeği görememişse, vah bizim CHP’linin haline!