Gazeteci Doğan Gönüllü, CHP tarafından geçtiğimiz günlerde düzenlenen Taşkömürü Çalıştayı'nı değerlendirdi. Çalıştay'da konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını ele alan Gönüllü, "Kılıçdaroğlu ne söyledi, biz ne anladık?" dedi.

Gönüllü'nün değerlendirmeleri şu şekilde;

"Geçen hafta sonu CHP'nin düzenlediği ‘TAŞKÖMÜRÜ ÇALIŞTAYI' için Zonguldak'taydık. Birçok siyasi parti toplantılarına katılan bir gazeteci olarak, organizasyonu İl çapında çok başarılı bulduğumu söylemeliyim.

Harala-gürele olmadan, kimin nereye oturtulacağı şaşırılmadan, temiz net bir toplantı oldu. Konu güzeldi, konu başlıkları ve konuşmacılar iyi seçilmiş ve harmanlanmıştı. Emeği geçenleri; özellikle de bu iş için gecesini gündüzüne kattığını anladığım Milletvekili Ünal Demirtaş'ı hemen başta kutlamak gerek.

Ben açılış konuşmalarını dinledim ve birinci oturumun başına kadar kalabildim.

Peki, orada ne oldu, kim ne dedi ve biz ne anladık, aktardık… Gazeteciliğin temel sorusu da bu değil midir zaten; "orada ne oldu, biz ne anladık ve okurlarımıza ne (kadarını) aktardık?"

Neyse; bu konu burada açılamayacak kadar ağır(!) olduğu için konumuza geçelim ve konuşmacılardan öncelikle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ve konuyu eni-konu anlatan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci'ye dönelim.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu özetle dedi ki; "Kömür; stratejik üründür, devlet burada kar/zarar hesabı yapmaz, ağır sanayi ve enerji üretiminde ana girdilerdendir; dış ülkelere çok paramız gidiyor, ithalat azaltılmalı, yerli üretim çoğaltılmalı, böylece cari açık azalır-milli ekonomi kazanır, istihdam artar-yerel ekonomi de canlanır…"

Hamaset değildi bunlar, rasyonel gerçeklerdi. Nitekim yoğun alkış aldı…

GMİS Başkanı Ahmet Demirci de Zonguldak'ta 1,5 milyar ton kömür rezervi olduğunu söyledi ve yılda 35 milyon taşkömürü ithal edildiğini, bunun 6-7 milyon tonunun koklaşabilir kömür olduğunu açıkladı ve "bunun en azından yarısını kısa sürede biz karşılayabiliriz" dedi. Ayrıca "TTK olarak kapasitemizin 5'te birini bile üretemiyoruz. Nedeni ise işçi açığı" dedi, BEÜ tarafından hazırlanan bilimsel raporu referans göstererek "öneriler hayata geçirilsin… sesimize kulak verilsin" dedi.

Kendisinden sonra gelen konuşmacıların da onun yorum ve rakamlarına itibar ettiğine göre yerinde bir konuşmaydı.

Kılıçdaroğlu laf arasında öyle bir şeye daha dikkat çekti ki; arada kaynadı gitti! Şu söyledikleri yenilir yutulur değildi oysa : "Bir transfer fiyatlaması vardır. Dışarıdan kömürü 10 liraya alırsınız, ama gerçek alış bedeli 5 liradır. 10 lirayı yurt dışına resmen gönderirsiniz, 5 lira satıcısına gider. 5 lira da sizin İsviçre'deki hesabınıza yatar. Buna transfer fiyatlaması denir. Eski bir maliyeci olarak bu sadece ülkemiz için değil bütün dünya için geçerli bir kavramdır. Transfer fiyatlaması, OECD'nin bütün raporlarında vardır. Dolayısıyla bu konuya da dikkat çekmek gerekiyor."

Bence Kılıçdaroğlu, kömür madeni derinliğinden daha öte şeyler söyledi! Biz ise "Genel Başkan doğru söylüyor mirim, yerli varken niye ithal ediyoruz ki!" diyecek kadar anladık!"

Editör: TE Bilisim