Çaycuma'da Eğitim-Sen üyesi bir grup öğretmen, ilçedeki bazı sivil toplum örgütü yöneticileriyle birlikte adalet balonu uçurdu. Kendisi bir OHAL kararnamesiyle kamudaki görevinden ihraç edilen Eğitim-sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı yürüyüşü desteklediklerini de bildirerek, "Balonlarımızı, hukuk için, adalet için, demokrasi için, bugün açlık grevlerinin 100. gününde olan Nuriye ve Semih için, OHAL'in kalkması KHK'lerin geri çekilmesi için uçuruyoruz. Sendikal faaliyetler, nedeniyle hukuksuzca tutuklanmış KESK üyeleri için uçuruyoruz. Tüm hukuksuz ihraçların göreve iadesini istiyoruz" dedi.  Etkinlikte bir basın açıklaması yapan Günsan, "Türkiye her geçen gün daha fazla haksızlığa, hukuksuzluğa ve zorbalığa sahne oluyor. Muhalefet partilerinin başkanları ve milletvekilleri, gazeteciler, belediye başkanları, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler, emekçiler, kadınlar, gençler kısaca hükümetin politikalarını eleştiren ve muhalif duruş sergileyen herkes çeşitli düzeylerde baskı ve tehditle karşılaşıyor" dedi.

 

VER MEHTERİ ŞOVLARIYLA TOPLUM SIĞ BİR İDEOLOJİYE TESLİM EDİLİYOR

İktidarın herkesi susturmak ve sindirmek istediğini de dile getiren Günsan, "Muhalif ekranların karartılması, derneklerin, gazete ve dergilerin kapatılması, sosyal medyadaki eleştirel ifadelere dahi dava açılarak sosyal medya hesaplarının kapatılması, iktidar sahiplerinin hakikatin gücü karşısında kapıldığı korkuyu gösteriyor. Dolayısıyla sadece muktedire yakın olmayı kendinde bir vasıf olarak görenlerin konuşmasını, ‘ver mehteri' şovlarıyla toplumu sığ bir ideolojik propagandayla teslim almayı arzuluyorlar. Irkçılık yaparak, dini duyguları sömürerek iktidarlarını korumak istiyorlar. Böylesi bir tabloda, OHAL ve KHK'ler ile haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen, işsiz bırakılan yüz binin üzerinde insanı ve ailelerini açlıkla terbiye etmeyi, sahip oldukları gücün karşısında boyun eğdirmeyi hedefliyorlar. Bu nedenledir ki ‘İşimi geri istiyorum' diyerek süresiz, dönüşümsüz açlık grevine başlayan ve açlık grevinde 100. güne giren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı da gözler önünden kaçırmak, bir hakikatin dile gelmesini engellemek istiyorlar! Sağlıklarının bozulmasına, yaşamlarının ciddi anlamda tehdit altında olduğuna aldırmaksızın hükümet nezdinde yapılan tek şey, aynı sığlıkla ve yalana dayalı propagandalarla gencecik iki insanın göz göre göre ölüme sürüklenmesi oluyor" dedi.

 OHAL HUKUKSUZLUKLARINDA ISRAR EDİLİYOR

Tüm bu uygulamaların ‘Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, dilleri var hakikati konuşamazlar' nidasıyla dolaşa bir iktidar tarafından yapıldığını söyleyen Günsan, " İktidar gözleri kapalı olarak gündüz dolaşmakta ve gencecik iki insanın sağlığını yitirmesi, ölüme sürüklenmesi pahasına OHAL hukuksuzluklarında ısrarcı olmakta, çözüm üretmek yerine sorunu büyütmeyi tercih etmektedir. Eğitim Sen olarak hükümete yaptığımız çağrımızı yineliyoruz.  Gözleriniz var görün, kulaklarınız var duyun! Üyelerimiz Semih Özakça ve Nuriye Gülmen'in hemen serbest bırakılmasını ve taleplerinin süratle karşılanarak yaşamlarına sağlıklı biçimde devam edebilmelerini istiyoruz! Ayrıca KESK'e bağlı sendikalardan, sendikal faaliyetleri nedeniyle hukuksuzca tutuklanmış olan yaklaşık yetmiş kamu emekçisinin de serbest bırakılmasını ve haksız, hukuksuz biçimde ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini istiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

 BALONLAR HAVAYA UÇURULDU

Günsan'ın açıklamasından sonra, üzerinde, "Hukuk istiyoruz", "Adalet istiyoruz", "Demokrasi istiyoruz", "Özgürlük istiyoruz", "İş güvencesi isityoruz" OHAL'e hayır", "KHK'lere hayır" yazan balonlar gökyüzüne bırakıldı.

 

Editör: TE Bilisim