Sinyalci!

Zonguldak Sanayici İş Adamları Derneği Başkanı ve Elcab Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Nejdet Tıskaoğlu geçtiğimiz günlerde işletmeciliğini yaptığı bungalov evlerinde gazetecilere barbekü partisi düzenledi.

Düzenlemiş olduğu bu yemekte Ak Parti’den milletvekili adayı olmak istediğini açıklayan Nejdet Tıskaoğlu işletmeciliği yaptığı bungalov evlerinde konaklamada da gazetecilere %50 indirim yapılacağına dair Zonguldak Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Emen ve Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık ile anlaşma imzaladı.  

Elmas Televizyonu olarakta biz bu olayı haberleştirdik ve başlığımızı da ““Nejdet Tıskaoğlu seçim yatırımına gazetecilerden başladı” şeklinde attık.

Vay efendim neymiş, biz gazetecileri itibarsızlaştırmışız!

Neymiş hadsiz bir yazıymış!

Allaha şükür haddimizi herkesten çok iyi biliyoruz.

Bu konuda Tıskaoğlu’nun avukatlığına soyunan KGD Başkanı Mustafa Emen Tıskaoğlu’na biraz daha yaranmak, biraz daha gözüne girebilmek uğruna o gece boş durmamış KGD yönetimindeki üyeleri arayarak, “Kınama yapmamız lazım” demiş.

Sinyalciye bak sen!

Bir tek telefonunu da Karar67 İmtiyaz sahibi Batuhan Karamalak açmamış.

Neyse ki kınama yazısını KGD olarak çıkarmışlar.

O gece Batuhan Karamalak’ı aradım.

“Senin bu kararın altında imzan var mı?” dedim.

Benim bir şeyden haberim yok, karar çıktıktan sonra öğrendim. Önüme de böyle bir karar gelirse ben imzalamam” dedi.

Ama TTK emeklisi başkan yönetimden o kadar bir haber ki daha oy birliği ile oy çokluğundan bile haberi yok.

“Karar oy birliği ile alınmış bir karar” diye feryat ediyor.

Arkadaşlar çıkarmış oldukları bu karar ile gazeteciliğin onurunu kurtardık zannediyor.

Asıl sizin bu yanlı ve tavırlı duruşunuz gazeteciliğin onurunu zedeliyor.

Daha dün bu şehirde bir gazeteci kadın bir gazeteciyi tehdit ederken aklınız neredeydi?

Olayın polise ve mahkemeye yansıdığını duymadınız mı?

Yoksa bizi de yazar diye çekintiniz mi vardı?

Daha dün yazmış olduğu yazı sonucu herkesten özür dilemek zorunda kalan gazeteciyi neden kınamadınız?

Ne diyeyim ben size!

Tek bir sözüm var.

Sizin ben samimiyetinizi se-ve-yim!