Göreve geldiği günden itibaren kibirli ve egolu davranışları yüzünden sık sık eleştirilen Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın son zamanlarda yapmış olduğu açıklamalara, konuşmalara bakar mısınız?

Tam bir algı operasyonu!

Tiyatrocu olacakmış da, son anda olamamış gibi.

Selim Alan hazır kameraları da yakalamışken, oyunculuk yeteneklerini bizlere her seferinde gösteriyor.

Siyasetçi olmak bunu mu gerektirir?

Bilemem!

Aslında siyaset bir tiyatro sahnesi ama, bana göre bu kadarda fazla!

Ne demiş, Mevlana!

Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!

Ama başkan ne olduğu gibi görünüyor, ne de göründüğü gibi olabiliyor.

Bakın, Başkan Ömer Selim Alan ile ilgili daha önce yazmış olduğum, “Bu ego ve kibir Ömer Selim Alan’ı bitirir” başlıklı köşe yazımın arkasında durmakla beraber, en son bir temizlik görevlisi ile arasında yaşandığı iddia edilen diyaloglar ne kadar da doğru tespitler yaptığımızı gösteriyor.

Bir belediye başkanının temizlik görevlisine sokak ortasında bağırması, azarlaması ne demek?  

Ben size söyleyeyim.

Bunun adı güç zehirlenmesi!

Güç zehirlenmesinden dolayı yaşamış olduğu psikolojinin etkisiyle kent üzerinde tek başına söz sahibi olma isteği doğrultusunda herkesle kavga ediyor.

Bunu belki karşı karşıya direkt yapmıyor ama arka taraftan kavgaların baş kahramanı olarak her yerde!

Eski Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan, Ak Parti yöneticiliğinden uzaklaştırılıyor. 

Bakıyorsunuz işin arkasında Ömer Selim Alan var!

Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun’un hastalığı yüzünden Tosun'la ilgili basında itibar cellatlığı yapılıyor. 

Bakıyorsunuz işin arkasında yine Ömer Selim Alan var!

Kızılay’da yer yerinden oynuyor.

Bakıyorsunuz yine işin arkasında Ömer Selim Alan var.

Kenti tek başına yönetme arzusu hem kendine zarar veriyor hem de Zonguldak’a. 

Bakın Selim Alan dün akşam Zonguldak’ta basına vermiş olduğu iftarda ne diyor; “Kızılay 2 ay yıpratıldı. Bu bizim beşinci Başkanımız. Türkiye’de dereceler kırdık. Bırakın 15 sene çalıştığım kurumda benim de söz hakkım olsun”

Başkana o zaman soralım?

Tamam, 15 yıldır bu kurumun içindesiniz. Kızılay'la ilgili, sizin de beraber çalıştığınız yöneticiler hakkında bir sürü yolsuzluk iddiası var.

O zaman çıkın bunları açıklayın.

Kızılay’ı şeffaf olmaya davet edin.

Madem Kızılay’da söz hakkınız var, hadi Kızılay’ın kaybolan itibarını kurtarın.

Biz de sizi alkışlayalım.

Alkışlayalım deyince, aklıma Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın 3 gün önce bir televizyon programında söylemiş olduğu sözler aklıma geldi.

Bakın Selim Alan o programda ne diyor; “Bizi eleştiren o malum gazeteciler, eğer bir gün bizi eleştirmiyorsa bilin ki, ya o gazeteye maddi destek sağlamışımdır ya da Ömer Selim Alan kötü yola sapmıştır”

Kötü yola saptın mı bilemeyiz ama kimlere neler sağladığını biliyoruz başkan!

Gerek yoktu bence böyle bir açıklamaya!

Dün size baldız diye imada bulunan; "Kancı Selim, Yancı Selim, Tilki Selim" diye yazan bir gazete, bugün U dönüşü yapıyorsa nasıl olduğunu zaten Zonguldak biliyor.

Yular başkalarının eline çoktan geçmiş.

Bu saatten sonra çok koşturan olur!

Hadi geçmiş olsun!

HANİ SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDI!

Hatırlıyor musunuz?

18 Aralık 2021 tarihinde Zonguldaklı Gazeteciler, Zonguldak sorunlarını masaya yatırmak ve basın meslek dayanışması sergilemek adına, meslek büyüğümüz Adnan Küçükvar koordinatörlüğünde bir araya gelmişti.

O toplantıda, isimsiz, şantaj kokan yazıların önüne geçmek ve Zonguldak sorunları üzerinde ortak manşet atma konusunda gazeteciler söz vermişti.

İşte o sözler yalan oldu.

Acı ama gerçek, o gün inandığım ve dediğim  gibi oldu.

Bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü Ali Rıza Tığ’ı kurtarma operasyonu başarıyla gerçekleşti.

Teşekkürler Adnan Küçükvar!

Sürece büyük katkı sağladın.

Bugün bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü Ali Rıza Tığ, katkılarınızla gazetecilere, iş adamlarına, belediye başkanlarına daha ağır imalı haberler yazabiliyor.

O gün toplantıda dediğim gibi, meslek büyükleri genç gazetecilere “Ne verirse, ne öğretirse” onu alır!

Bugün verilen sözlerin tutulmadığını, yerine getirilmeyeceği. konusunda nasıl U dönüşü yapılır?

Sizler bizlere öğrettiniz.

Hani Zonguldak’ta artık bel altı ve şantaj kokan yazılar yazılmaması için mücadele edilecekti!

Hani isimsiz ima dolu yazılar yazılmayacaktı!

Hani bunlara uymayan gazeteciler uyarılacak, devam ederlerse eyleme kadar giden yollara başvurulacaktı.

Hani haksızlık karşında susan dilsiz şeytandı!

Yok Adnan Ağabey yok!

Olmadı!

Biz sana inandık, saygı gösterdik.

Ama sen soyadının aksine “Burada bir büyük var!” diyemedin.

He bu arada Adnan ağabey.

Şu Kızılay konusu ne olacak?

Şu mavi dosyayı ne zaman açıklayacaksın Adnan ağabey?

Hani, canlı yayında bizlere gösterdiğin, “Seçimden sonra sizlere şeffaf bir şekilde açıklayacağım” dediğin, içinde Kızılay ile ilgili yapılan yolsuzlukların olduğunu iddia ettiğin mavi dosyadan bahsediyorum.

İnşallah gazetecileri bir araya toplayıp verdiğin sözler gibi olmaz, Adnan Ağabey!

Biz seni seviyoruz ama bizi daha fazla kandırma Adnan ağabey!