Atatürk Devlet Hastanesi başhekimi Hasan Tosun tarafından kendisinden özür dilendiğini kaydeden Çınar, Elmas Televizyonuna yapmış olduğu açıklamada şu ifadeleri kullandı; “29.11.2022 tarihinde eşim Yadigar Çınar sabahın erken saatlerinde Atatürk Devlet Hastanesi ek binaya  giriş yapıyor. Bulantı,ishal ve halsizlik sebebiyle zehirlenme teşhisi konuluyor ve eve gönderiliyor. Saat 15:00 - 15:30 sıralarında eşim yine kötüleşiyor. Sigorta ana binaya, acile giriş yapıyor. Bildiğim kadarıyla hastanede 500 mg serum verip tekrar taburcu ediliyor.

Doktor "Köy turşusu, yoğurt yiyeceksin, bol su içeceksin bu geçecek gelmenize gerek yok." diyor ve gönderiyor. Bende çocuğumun başındaydım bu sırada. Aynı olaydan dolayı okuldan ambulansla aldılar, çocuk hastanesine götürdüler. Sonrasında aynı günün gecesi eşim ateşleniyor. Ambulans çağırıyorum. Ambulanstaki görevli nabzın çok zayıf olduğunu söylüyor , apar topar Üniversite Hastanesine götürülüyor. O sırada eşime kalp masajı yapılıyor. Atatürk Devlet Hastanesi'nin sorumsuzluğu yüzünden ben neredeyse eşim Yadigar Çınar'ı kaybediyordum. Bu olayda sonra başhekimle bile görüştüm benden sadece özür dilendi.

"Semptomlar hızlı gelişmiş, böyle olacağını tahmin edememişler." dedikleri bu.

Bununla ilgili gerekli müracaatlarımızı yaptık. Savcılığa bizzat suç duyurusunda bulunduk. İnşallah gerekli incelemeler yapılır ve bunda sonra devlet hastanelerinde kimsenin başına böyle bir şey gelmez. Doktorlarımıza da sonsuz güveniyoruz fakat stajyer olduğunu düşündüğüm o doktor reçetede yazılmayan ishal ilacını önermiş. Zehirlenen birine ishal ilacı önermemesi gerekirdi. Bu ilacın bile çok kötü etkisi olduğu söyleniyor doktorlar tarafından.

Bu saatten sonra olayı kanuni yolla çözeceğiz. Gerekli tüm incelemeler yapılacak. Başhekimimiz benden özür diledi, eşimin durumunu Üniversite Hastanesindeyken takip ettiğini söyledi. Eşim dört gün yoğun bakımda kaldı. Bir gün bilinç kaybı yaşadı. 1.12.2022 tarihinde saat 09:30-10:00 sıralarında bilinci yerine geldi. Sigorta hastanesinin yaptığı ihmal bizi çok korkuttu.  Gerçekten affedilir gibi değil.”

Editör: TE Bilisim