Corona Virüsü testi nedir?

Yeni Koronavirüs (COVID-19) için virüsün “RNA” dediğimiz yapısına moleküler yöntemlerle bakabildiğimiz testler var. Aslında Türkiye’de birçok merkezde, farklı hastalıkların tanısında gerçek zamanlı polimerize zincir reaksiyonu (PCR)  yöntemi kullanabiliyoruz, alt yapı hazır durumda.

Yeni Koronavirüs testi, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında ve sayısı aratarak devam eden belirlenmiş Halk Sağlığı Laboratuvarlarında yapılmaktadır. Testin sonuçlanması zaman aldığından testi yaptıran kişinin izolasyon kurallarına uyarak test sonuçlarını beklemesi gerekiyor. Sağlık çalışanları ve otoriteler tarafından ne söyleniyorsa uyulmalı, artık aktif bir salgını (pandemi) yaşıyoruz. Bulaşma zincirini kırmamız için de bu testlerin yapılması gerekli. Yani test edip, duruma göre tedavi, takip ama en önemlisi izolasyon yapmak lazım. Evde, hastanede, iş yerinde her yerde önlem almalı, kurallara çok sıkı uymalıyız. Sadece ulusal değil global bir sorumluluğumuzdur.

Coronavirüsü testi nasıl yapılıyor?

Testi yapan kişiler, çok özel şartlarda, özel kişisel koruyucu ekipman giyerek, sıkı önlemler altında yapması gerekiyor. Burundan ve/veya genizden sürüntü çubuklarıyla alınan örnekler, kapalı ortamlarda, çok dikkatli bir şekilde taşınıp laboratuvarda test ediliyor. Üst düzeyde güvenlik önlemleri alınıyor. Birkaç aşamalı bir test ve çok steril, kimseye bulaştırmayacak şekilde çalışan teknikerler FFP3/N95 maske, bone, gözlük, eldiven ve bulaşmayı önleyici kıyafetler giyerek, kısıtlı kişilerin erişimi olduğu laboratuvarlarda çalışıyor. Dolasıyla büyük emek harcanan işlemler. Tüm halk sağlığı laboratuvarlarında da çok üst düzey güvenlik önlemleri alınarak bu testler yapılıyor.

Corona Virüsü test sonucu ne zaman çıkıyor?

Test, ilgili hekim karar verdiği andan itibaren 7/24 çalışan referans merkezlerine gönderilir, en erken 36 saatte (şu anki şartlarda) sonuçlanıyor. Tedavi, izolasyon ve en önemlisi hastalığı doğrulanmış kişilerin yakın temasta bulunduğu kişilerin tespiti gerçekleştiriliyor bu sayede. Mutlaka sıkı ev izolasyonu yapılması, başka kişilerle görüşmemeleri ve klinik olarak şikayet olduğunda sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri anlatılıyor.

Bu test kesin tanıyı koyuyor mu?

Örnek alınması önemli bir noktadır; doğru zamanda ve yöntemle alınması, taşınma şartları da uygun şekilde yapıldığı sürece testler doğru sonuç verir. Bu laboratuvarlar uluslararası standartlarda, kalite kontrol ve validasyon çalışmaları yapılan laboratuvarlardır. Dolasıyla testlerin doğruluğu ile ilgili herhangi bir şüphe yoktur. Bahsettiğimiz gibi çok fazla bileşen var laboratuvar aşamalarında. Testlerle ilgili halkımız tarafından hiçbir güvensizlik olmasın, kanıta dayalıdır ve test sayısı arttırılarak devam edecektir.

Coronavirüsü testi nerelerde yaptırabiliyoruz?

Ateş, öksürük gibi belirtiler olduğunda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Bakanlığın belirlediği hastanelerde ve laboratuvar merkezlerinde şüpheli temas veya yurtdışından gelme durumu var ise ilgili formlar doldurulup örnek alınıyor. Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemesine göre, takip ve tedavi tam teşekküllü pandemi hastanelerinde yapılıyor.

Bu testin yapılması için hangi belirtilerin olması lazım?

“Ben kendime test yaptırmak istiyorum, koronavirus ile karşılaştım mı merak ediyorum” diyerek test yaptırmak olası değil. Kişinin eğer şikayeti varsa, belli bir yaş üzerindeyse veya bilinen bir koronavirus hastası ile teması var ise hastaneye başvurması gerekiyor. Hastaneleri gereksiz yere de meşgul etmemek lazım. En önemlisi izolasyon kurallarına uymak ve el hijyen kurallarıyla birlikte önlemlerimizi almak, kendimizi olabildiğince sosyal ortamlardan izole etmek, çocuklarımızı oyun parkı, AVM veya ev ortamlarındaki buluşmalardan uzak tutmaktır. Bu işi hep beraber en az olumsuz etki ile atlatmaya çalışıyoruz.

Coronavirus’ten şüphe edenler ne yapmalı?

14 gün evde kalmayı ve 14 kuralı unutmamak gerekiyor bu süreçte. Öksüren veya ateşi olan birisiyle temasınız olduysa veya sizde ateş, öksürük, kırgınlık, nefes almada sıkıntı oluyorsa bir sağlık kuruluşuna gidilmeli. Bu kişiler sağlık kuruluşunun kapısından girerken mutlaka tıbbi maske takmalılar. Hastanede yatmayı gerektiren bir durum yoksa da çocuklarıyla, eşiyle olan temaslarını kesmeliler. Bütün eşyalarını ayırarak evde, odalarında oturmalılar, ev hapsine dönüştürmeliler. Bu enfeksiyonu hafif de geçirebiliriz. Önemli olan ağırlaşmadan, bu hastalığı kötü geçirebilecek kişilere bulaştırmamak.

İzolasyon veya karantina için 14 gün kuralı neden önemlidir?

Virüsün aktif hale gelmesi ikinci gün ile başlar. Hastalığın, yüzde 70-80 oranında kişide hafif belirtilerle geçeceği bildirilmekte. Siz enfeksiyonu hafif geçirseniz de 14 gün boyunca (daha sonrasında da olabilir ancak 14 gün kanıtlara dayalı olarak yeterli görülüyor) bulaştırmaya devam ediyorsunuz. Bu bulaşma zincirini engellememiz gerekiyor. Hele ki çevrenizde akciğer hastalığı olan, astım, kalp hastalığı, şeker hastalığı veya altta yatan başka hastalıklara sahip olan erişkin ya da çocuk varsa. Biz iyi olsak da onlarla temasımızla bu hastalığı ağır geçirmelerine yol açabiliriz.

Bu süreçte insanlarla ne kadar mesafede olmamız gerekiyor?

Bütün viral hastalıklarda aslında 1 metrelik sosyal mesafeden bahsediyoruz. 1 metre mesafe içerisinde özellikle öksürme, hapşırma ya da temas yoluyla bu virüsü alma durumunuz var. Bu yüzden toplu taşımalar, sosyal aktiviteler, düğünler, spor müsabakaları gibi birçok etkinlik iptal edildi. Çok yakın mesafede kısa süre bile bulunmamanız, el temasları, tokalaşma, sarılma gibi durumları engellemeniz gerekiyor. Çünkü bu virüs yüzeyin durumuna göre değişen, temizlik yapılmadığında 2 saat ile 9 güne kadar yaşayabildiği bilim insanları tarafından yazılmaktadır.

Aileler evde karantinaya nasıl dikkat etmelidir?

Şüpheli kişi evde, oda izolasyonunda olmalı ve oda dışına çıktığında tıbbi maske takmalıdır. Eşyalarının hepsi, temas edilen her şeyi ayırmamız gerekiyor. Ev izolasyonunda da başta yapmamız gereken şey, su ve sabun ile sık sık ellerimizi yıkamaktır veya kolonya-el dezenfektanları kullanmaktır. Evin içerisinde çocuklarımıza, eşimize bu durumu anlatarak önlemlerimizi almamız gerekiyor.

Karantina veya izolasyona alınan evde herkes ayrı ayrı odalarda mı kalmalı?

Bu durum kişisel durumlara göre değişebilir. İmkânınız varsa ayrı bir evde durmak veya aynı evde odaları ayırmak gerekir. İzolasyona alınması gereken kişinin odadan dışarı çıktığında ya da aile içi temaslarında tıbbi maske takması gerekiyor. Kirlendiğini düşündüğü andan itibaren o maskeyi atıp yenisini takması gerekiyor. Yani evde karantinaya alınan kişi için bol bol el hijyeni ile tıbbi maske yeterli olacaktır.

Eller nasıl yıkanmalı?

Özellikle çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırmak önemli. Bu işi şarkı söyleyerek eğlenceli hale getirebiliriz. Bir şarkı seçip o şarkıyı söylerken eller yıkanabilir. Böylece 20 saniyelik el yıkama süresi dolmuş olur. Ellerimizin tüm yüzeyini, parmak aralarıyla dış yüzeylerini, tırnaklarımızla ellerimizin iç yüzeylerini ovalayarak sabunlamalı ve bileklerimize kadar suyun altında durulamalıyız. El yıkamadaki önemli ayrıntı süresidir.

Eldiven Coronavirüs’ten korur mu?

Hatalı kullanılırsa -Hayır-! Kişi eldiven takınca kendini koruduğunu zannediyor ancak tam tersi. Eldivenle her yere dokunarak virüsü çevreye ve kendisine daha fazla bulaştırıyor aslında. Eldiven takmadan önce veya taktıktan sonra da ellerimizi yıkamamız gerekiyor. Eldiven kirlendiği anda atılması gerekir. Tek bir eldiven ile 10 farklı yere dokunduğumuzda kendimizi koruduğumuzu zannederken birçok kişiye de bulaştırıyoruz. Sağlık merkezleri dışında, ev ve iş yeri gibi günlük kullanımda su ve sabun ile yıkamaya tercih edilmemeli.

Maske Coronavirus’ten koruyor mu? Hangi maske kimler tarafından kullanılmalı?

Bu konu çok önemli bir konu. Kişi kendisi hasta değilse ve bir hastayla temas edecekse (laboratuvar çalışanları, diş hekimleri) N95/ffP3 gibi bir maskeyi kullanması gerekiyor. Onun dışında hastayla temas etmeyeceksek tıbbi maskeler kullanılmalı. Ancak onlar da belli bir süre nemlendiyse, kirlendiyse, maskeyi önden değil de kenarlarından tutarak çıkarıp atmamız gerekiyor. Eğer kendinizden şüpheleniyorsanız herhangi bir yere veya sağlık kuruluşuna giderken başkalarını korumak adına tıbbi maske takarak gitmeniz gerekiyor.

Kolonya virüsten koruyor mu? Koruyorsa kaç derece olanları kullanmamız gerekir?

Yüzde 80’lik kolonya kullanılmasını öneriyoruz. Ancak elinize kolonyayı döktükten sonra elimizin her yerini ovuşturup kurutmalıyız. Kolonya kullanarak virüsü öldürmüş oluyoruz.

El dezenfektanları Coronavirus’ten korur mu?

Evet, kolonyada olduğu gibi el dezenfektanları da elimizin her yüzeyini ovuşturup kuruttuğumuzda korur. Ancak el dezenfektanlarını suya ve sabuna ulaşamadığımız zamanlarda kullanmayı öneriyorum. En önemli şey elleri su ve sabunla sık sık 20 saniye süre ile yıkamak.

Tuzlu su ile gargara yapmak bizi virüsten korur mu?

Bunun koruyuculuğu bilimsel olarak kanıtlanmış değildir. Nezle ya da burun tıkanıklığı gibi şikâyetiniz var ise tuzlu su ile gargara yapılabilir ama hiçbir şikayeti olmayan kişinin sık sık tuzlu su ya da sirkeli su ile gargara yaparak “kesin bir şekilde” virüsü önlediğini söylemek mümkün değil.

Coronavirus evcil hayvanlardan insanlara ya da insanlardan evcil hayvanlara bulaşır mı?

Şu anlık bilgiler ışığında bizdeki enfeksiyonun ev hayvanlarına geçip onları hasta edeceğine dair bir kanıt yok.

Virüs hangi yüzeylerde ne kadar yaşar? 

Gün içerisinde en çok kullandığımız yerler kapı kolları, asansör düğmeleri, kapılar, mutfak ve tuvaletlerdeki armatürler... Buralar en riskli yerler. Yeme-içme aktivitesinde kullanacağımız bardaklar, tabaklar ve tüm ürünlerin mekanik temizliği için yapabileceğimiz şeyler var. Temas edilen yüzeylerde temizlik yapılmadığı zaman 2 saat ila 9 gün arasında virüs canlı olarak kalabiliyor. Özellikle tanı konmuş hasta birinin kullandığı eşyaların yüksek ısıda yıkanması gerekiyor.

Ev ortamında kullanabileceğimiz ürünler nelerdir?

Yüzeyler için 1/50 veya 1/100 oranında sulandırılmış çamaşır suyu günlük temizliklerde kullanılabilir.

1 kişi kaç kişiye Coronavirus’ü bulaştırabilir?

Yeni Koronavirüs’ü bir kişinin 2.5 kişiye bulaştırabileceğini biliyoruz. “Grip gibi geçiyor” diyoruz ama bulaştırıcılığı gribe göre daha fazla. Bizi endişelendiren kısım bu zaten, bulaş zincirini kırmak gerekiyor.

Grip aşısı Coronavirus’ten korur mu?

Grip aşısının mevsim başında yapılması gerekiyor. Bu aşı gripten korur ancak Koronavirüs’ten korumuyor. Koronavirüs aşısı geliştirildiğinde özellikle risk grubundaki insanların bu aşıyı yaptırmaları çok önemli olacaktır. Salgın durumlarında aşılar daha hızlı bir şekilde üretilebiliyor, bekliyoruz.

Yaz mevsiminde Coronavirus’ün azalacağı söyleniyor. Doğru mu?

Yaz mevsiminde azalmasını bekliyoruz ama virüs yeni. Herhangi bir mutasyon olur, seyir değiştirir mi, bilemiyoruz. Kuzey yarımküreden güney yarımküreye doğru hava sıcaklığının da değiştiği bir dönemde ülkeler arası hareket olduğu sürece enfeksiyonlar olabilecek. Tahminler azalacağı yönünde ancak henüz bunu net bilmiyoruz.

Çalışıyorsak Coronavirus’ten nasıl korunacağız?

Öncelikle kalabalık toplantı ortamlarının ve büyük konferansların iptal edilmiş olması gerekiyor. Ofis çalışanları arasında eşya ve kalem, kağıt transferlerinin en az tutulması lazım. Evde olduğu gibi iş yerinde de su, sabun ve el dezenfektanı kullanılmalı. Eller ile ağız ve yüze dokunulmaması gerekiyor. En önemlisi de şüpheli biri ile temas varsa veya bir seyahat sonrası ya da bu enfeksiyonu geçirdiğini bildiğimiz birinin yakınlarıyla temas edildiyse başkalarına bulaştırmamak için kendimizi ev izolasyonuna almamız gerekiyor. Çünkü bu virüsün ellerle yayıldığını, solunum yolu ile havada bol miktarda asılı kalıp da üzerinize düşmesi ihtimalinin düşük olduğunu biliyoruz.

İş yerlerindeki riskli yerler nereler, hangi önlemler alınmalı?

İş yerine toplu taşıma ile geliniyorsa çok kişiyle temas etme riski var. Bu nedenle iş yerine girildiği anda ellerin mutlaka çok iyi yıkanması lazım. Ortak bilgisayar, telefonlar, kullanılan kalemler ve kırtasiye malzemeleri, sunum yapılırken kullanılan kumandalar sık sık temizlenmeli. Temasın azaltılması lazım. Bu dönem tokalaşmayı kesinlikle bırakmak gerekiyor. Tüm kurumlar ateşi olan ve öksüren kişilerin işe gelmemeleri konusunda uyarıları zaten yapıyor. El dezenfektanlarının ilgili yerlere yerleştirilmesi de önemli. Tuvalet ve yemekhanelerde temasın çok olacağı bölümlere dikkat edilerek düzenlenmesi gerekiyor. Gerekli durumlarda eldiven ve tıbbi maske kullanılmalı. Uzaktan çalışılabilecek herhangi bir iş tanımı mutlaka değerlendirilmeli.

Toplantılarda nelere dikkat edilmeli?

Hasta olan kişi zaten işe gelmemeli. Standart 14 kurala dikkat edilmeli. Çok zorunda kalınmadıkça kurum içinde kalabalık toplantılar yapılmamalı. Toplantılarda herkesi birer metre ayırmak çok da kolay değil.

Coronavirus’ün gripten farkı ne?

Gripte kırgınlık, burun akıntısı gibi bulgular erken başlıyor ve biz hastalığı erken anlayabiliyoruz. Hastalığı tanıyoruz ve kullanabileceğimiz ilaçlar var. Akciğer akut hastalığıyla insanın bütün ciğerlerini harap edecek bir duruma daha az oranda gelindiğini biliyoruz. Korunmak açısından bir aşısı var.

Koronavirüs’te ise belirtiler ani başlayan ateş ve kuru öksürük şeklinde ve kötüleşme olacaksa da aniden ağırlaşıyor hastalar. Şu anki sorun ise, bu kadar çok kişinin aynı anda hastanelere başvurması! Bulaş hızını azaltarak, salgını yaymaya çalışmak ve sağlık hizmetinin devamlılığını sağlayabilmek tüm çabamız.

Kaynak: anadolusaglik.org

Editör: TE Bilisim