Olay, 5 Mart 2022 günü İstanbul Caddesi'nde meydana geldi. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Psikoloji Bölümü'nde eğitim öğretim gören Rabia Kallı, arkadaşı ile birlikte yurda doğru yürürken bir anda sokak köpeklerinin havlayarak üzerlerine gelmesiyle korkup yola fırladı. Bu sırada yoldan geçen Ahmet Y.'nin kullandığı otomobil Kallı'ya çarptı. Kanlar içinde kalan Kallı, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırıldı. Acil serviste yapılan ilk müdahalenin ardından iç organlarında kanama ve vücudunda kırıklar olduğu tespit edilen Kallı, yoğun bakımda tedaviye alındı. Rabia Kallı yoğun bakımdaki tedavisinin 7'nci gününde hayatını kaybetti. Isparta 2. Asliye ve Ceza Mahkemesinde görülen davanın beşinci duruşmasına taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti Ankara Adli Tıp Kurumundan gelen rapora göre, Kallı'nın ölümüne neden olan kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü Ahmet Y'nin kusursuz olduğu tespit edilerek sanık hakkında beraat kararı verdi. Kallı'nın avukatı, iddia makamının mütalaasına ilişkin savunmasında, Ankara Adli Tıp Kurumundan gelen rapora itiraz ettiklerini söyleyerek, önceki duruşmalardaki beyanlarını tekrarladıklarını, sanığın cezalandırılmasını istedi. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Ahmet Y.'nin kazada kusurlu bulunmaması nedeniyle beraatına karar verdi. Rabia Kallı'nın avukatı Ferhat Taşbinar yaptığı yazılı açıklamada “Biz önceki aşamalarda soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ile mahkemenin almış olduğu Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki olduğu için dosyanın Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilmesini talep etmiştik. Talebimize istinaden dosya Üst Kurula gönderildi. Ankara ATK Grup Başkanlığı Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu raporunda sanık sürücünün kusursuz olduğu, müteveffa Rabia'nın tali kusurlu olduğu, gece vakti aydınlatmanın olmadığı olay mahallinde kaldırımda yürüyen yayalara başıboş köpeklerin saldırmış olmasının kazanın oluşumunda asli etken olduğu yönünde görüş bildirdi. Yine bugün gerçekleştirilen duruşmada bir keşif dahi yapılmadan doğrudan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının usule uygun olmadığı, mahkemenin keşif yaparak bilirkişi raporu alması gerektiği, olay mahallinde aydınlatmanın olmadığı, sanığın bu yolu sürekli kullandığı, aynı zamanda yaya geçidi levhasının bulunduğu, kaza tutanakları ve raporlara göre sanığın çarptıktan 60 metre sonra durabildiği nazara alındığında araç sürücüsü olan sanığın da kusurlu olduğunu belirttik. Fakat mahkeme tüm bu taleplerimize rağmen Adli Tıp Kurumu raporunu baz alarak sanığın beraatine karar verdi. Bundan sonraki süreçte öncelikle mahkeme kararına itiraz edip dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesini ve üst mahkemece kararın incelenmesini sağlayacağız” dedi.