CHP’li milletvekili, emekli maaş, ikramiye ve maske dağıtımı konularıyla yeniden gündeme gelen PTT’nin kaynaklarının bu şekilde çarçur edildiğini söyleyerek, kurumun kendi bünyesinde çalıştıracağı uzmanlarla çok daha az paraya yapabileceği evrak tarama işinin, böylesine ağır bir sözleşme ve fahiş bedellerle bir iştiraki üzerinden özel şirketlere verilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. "PTT'de 300 milyon liralık usulsüzlüğü resmi evrakını da sunacağını" söyleyen Yavuzyılmaz, PTT ile iştiraki durumundaki PTT Bilgi Teknolojileri AŞ arasında, 6 Haziran 2018'de Belge Tasnif, Tarama, Niteleme, Fiziksel Arşiv Düzenleme ve Evrak Depolama Çerçeve Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre, 5 yıl boyunca PTT'deki 300 milyon evrakın fotokopisinin çekileceğini, taranacağını ve dosyalanacağını belirterek şunları söyledi: "Bir devlet kurumunda evrak tarama ve tasnif işine 300 milyon lira harcanır mı? PTT'nin bu işi kendi bünyesinde çalıştıracağı uzmanlarla 5 yılda 10 milyon liraya yapması mümkünken, işi 300 milyon lira bedelle bir iştiraki üzerinden özel şirketlere peşkeş çekmesi inanılır gibi değil. Bu örnek halkın vergilerinin nasıl çarçur edildiğinin acı bir ispatıdır. Bu sözleşme yok hükmünde sayılmalıdır. ‘PTT 3 milyon dolar tazminat ödemek zorunda kalır’ Üstelik işveren PTT olduğu halde yükleniciyle karşılıklı mutabakat anlaşması imzalayarak bu sözleşme fesih edilirse PTT'nin 3 milyon dolar tazminat ödeme yükümlülüğü konulmuş. Sözleşme birim fiyatları Türk lirası ancak tazminat rakamı ABD doları yazılmış. Sözleşmeye göre işi yüklenicinin bırakması durumunda ise PTT'ye hiçbir şekilde tazminat ödemesi öngörülmemiş. Yüklenici şirketten teminattan alınmasına dair bir sözleşme hükmü de yok. Sözleşmeye göre, bu ballı börek, evrak fotokopi, tarama, tasnif işinin alt yüklenicilere yaptırılmasının da önü açılmıştır. Kurum, 2017 sonu itibarıyla 641 milyon lira gelir fazlası elde ettiği halde Türkiye Varlık Fonu’na devredildikten sonra 2019'da yaklaşık 1 milyar lira zarar ettirildi. Yine Sayıştay raporuna göre, PTT'nin, Ankara'daki bir binası için ödediği aylık kira bedeli 309 bin lira. 3 yılda bu bina için toplam 12 milyon lira kira ödemesi yapıldı. ‘Kaynakları çarçur edilirken, çalışanı korunmuyor’ PTT bir yandan yüz milyonlarca TL devlet kaynağını, evrak tarama işine, yüksek kiralara harcayıp çarçur ederken diğer yandan koronavirüs salgını sürecinde yaklaşık 40 bin çalışanına ise koruyucu kıyafeti, tulumu, siperliği çok görüyor. Bu ekipmanları, insani bir hak olarak talep eden çalışanlara mobing uyguluyor veya sürülüyor. 15 bin dağıtıcısıyla hanelere tek tek giderek nakdi yardım ve maaşları hak sahiplerine ulaştıran, maske dağıtan fedakâr PTT çalışanlarının, kendileri de aileleri de çaldıkları kapılardaki vatandaşlar da tehlikededir! Kimin virüs taşıyıp, taşımadığının, enfekte olup olmadığının bilinmediği bu süreçte, PTT çalışanın hem canı tehlikede hem de kendisi virüs taşıyıcısına dönüşmek üzeredir. PTT'nin şubelerde çalışan ve dağıtıcı olarak çalışanları virüsten koruyucu tedbirlerinin acilen alınması gerekmektedir.”