Kültür ve Turizm Bakanlığının "Safranbolu’nun Korunması ve Sağlıklaştırılması Projesi" çerçevesinde 1979’da kamulaştırılarak restore edilen Kaymakamlar Evi, 1981’de Eğitim Merkezi olarak hizmete girdi. 19. Yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilen son yıllarda "müze ev" olarak kullanılan yapı, özgün bir "Türk evi" niteliğine sahip. Evde çok sayıda bulunan pencereler evin bol ışık almasını sağlarken, ceviz ve çam kerestesinden yapılmış tavan süslemeleri ise estetik bir görüntü oluşturuyor. 2021 yılında restorasyonu tamamlandıktan sonra yeniden hizmete açılan tarihi yapı kentsel dokusunu ve tüm mimari özelliklerini günümüze kadar koruyabilmesinden dolayı yerli ve yabancı ziyaretçilerini ilk günkü gibi etkileyip geçmişe götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, Kaymakamlar Müze Evi’nin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklere sahip olduğunu ve turizm için önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. “Bu ev sizi bir anda 300 yıl geriye taşıyor” Tarihi yapının yaklaşık 300 yıllık geçmişiyle 18. yüzyılın benzersiz mimari özelliklerini en güzel şekilde yansıtması dolayısıyla en güzel Osmanlı mimarilerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Yazıcı, “Doğrusu bu mimariye benzer çevremizde 2 bin adet Safranbolu evimiz var. İçerisinde bulunduğumuz Kaymakamlar Gezi Evi en eşsiz benzerliğini taşıyor. İçerisine girdiğiniz zaman o gerçek silüetini soluyorsunuz. Bu ev sizi bir anda 300 yıl geriye taşıyor. Hem ülke hem dünya çapında gözde bir turizm noktamız” diye konuştu. Pandemi öncesinde yaklaşık 100 bin turistin Kaymakamlar Müze Evi’ni ziyaret ettiğini kaydeden Yazıcı, “Çok ilgi ve rağbet gören turizm noktası. İnşallah 100 bin olan misafir sayımızı ileri noktalara taşıyacağız. Ben vatandaşlarımızı bu eşsiz mimariyi, eşsiz güzelliği görmeleri için davet ediyorum” ifadelerine yer verdi. “Buranın çok güzel bir ambiyansı var” Osmanlı kenti Safranbolu’yu gezmek için Ankara’dan gelen Savaş Mercan ise “Gelmişken Kaymakamlar Gezi Evi’ni de görmek istedik. Buranın çok güzel bir ambiyansı var. Özellikle sandık odası ve çocuk odası çok hoşumuza gitti. Birbirine geçişleri çok güzel ve çok ince düşünülmüş. Safranbolu’ya gelen herkesin buraya gelmesini tavsiye ederim. Gerçekten burada 18.yüzyılda nasıl bir yaşam sürüldüğünü anlamak için görülmesi gereken bir yer diye düşünüyorum” dedi.