Lokman Gül'ün bu köşe yazısı gündem yarattı.

İşte Lokman Gül'ün o köşe yazısı;

"BİR KOLTUK, DİĞERLERİ HÜSRAN!

31 Mart Seçimlerine 4 gün kaldı. 4 gün sonra sandığa gidecek ve Belediye Başkanımızı, Belediye Meclis Üyelerimizi, İl Genel Meclisi Üyelerimizi ve Muhtarlarımızı seçeceğiz.

Tüm partilerin adayları ise harıl harıl çalışmalarını sürdürüyor.

Zonguldak Merkez’de belediye başkanlığı seçimi AK Parti ve CHP arasında geçeceği için diğer partiler oy potansiyellerini bakacaklar.

Zonguldak’ta İyi Parti, 3’üncü parti olarak görünüyor.

CHP’nin adayı Tahsin Erdem ile AK Parti’nin adayı Ömer Selim Alan için bu Pazar günü akşamı bir koltuk var, bir de hüsran…

Her iki aday da koltuğu istiyor.

İkisi de proje ve vaatleriyle halkın karşısına çıktılar.

Onlara 4 gün daha uyku yok!

Bu seçimden biri zaferle çıkarken, diğeri hüsranla karşılaşacak.

AK Parti’de Bakanlar gelip-gidiyor, vaatler veriyorlar.

Ama artık millet vaatlere inanmıyor.

Herkes biliyor ki 31 Mart’tan sonra  kim kime-dum duma olacak.

Beklenen oluyor! Gözler o tarihe çevrildi Beklenen oluyor! Gözler o tarihe çevrildi

Çünkü Devletin kasası boş.

Kasada para olsa Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, emeklilerin maaşlarına zam verirdi, veremedi.

Çünkü o da biliyor ki bu seçimin kaderi emeklinin elinde ve emekliler maaşlarından hiç de memnun değiller.

Yine bunu bildiği için emeklileri ikna edebilmek için büyük çaba harcıyorlar.

Gelelim 4 gün sonraya…

AK Parti’nin adayı Ömer Selim Alan, tekrar belediye başkanı seçilebilir mi?

Açıkçası mevcut tabloyla zor görünüyor.

Çünkü ardında çok küskün bıraktı.

Her ne kadar küskünlerle barışmaya çaba harcasa da çoğuyla barışması zor görünüyor.

Belediye Meclisi aday listesine de tepki var.

Ömer Selim Alan, caddelerde seçim turu atıyor ama çevresinde oy getirecek veya belediye meclis üyesi adaylarından kimse yok.

AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın çabasını takdir etmek gerekiyor.

Gerçekten Ömer Selim Alan’ın seçilmesi için büyük gayret gösteriyor.

Ama Selim Alan’ın hataları ve geçmişteki tutumu işini zorlaştırıyor.

Açıkçası AK Parti, ikiye ayrılmış vaziyette.

Bir parçası AK Parti, diğer parçası Ömer Selim Alan.

Bu iki parçayı birleştirmeyi şu ana kadar başaramadılar, geriye kalan 4 günde başarabilirlerse bir ihtimal seçimi de alırlar.

Ömer selim Alan, yanına AK Parti İL Başkanı Mustafa Çağlayan’ı alıp, küstürdüğü ne kadar kişi varsa şu son 4 günde, ayağına çağırmaktan çok onların kapılarına gitmeli ve gönüllerini almalı.

Çünkü görünen o ki 2019’da nasıl CHP’li seçmen sandığa gitmeyip seçimi AK Parti’ye kazandırdıysa, 31 Mart seçimlerinde tersi olacak.

CHP’nin adayı Tahsin Erdem ise tam gaz çalışıyor.

Cadde cadde sokak sokak dolaşıyor, akşamları mahallelerde projelerini anlatıyor.

Çevresinde milletvekilleri, il başkanı, ilçe başkanı, belediye meclis adayları yer alıyor.

Vaatleri tam belediyecilik vaatleri ve gerçekten ihtiyaç duyulan projeler.

Ancak 31 Mart’tan sonra bilmeliler ki belediyeler kendi yağıyla kavrulmaya mahkum olacak.

Öyle AK Partililerin dediği gibi merkezi hükümetten olmanın bir anlamı olmayacak.

Çünkü ekonomi o kadar kötü ki, belediyelere aktarılabilecek pek para da kalmadı.

Seçimi Ömer selim Alan da kazansa bu böyle olacak.

Kimse Ankara’dan bir kuruş beklemesin.

GÖKÇEBEY BELEDİYE BAŞKANI VEDAT ÖZTÜRK

Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk, 2 dönemdir muhalefet belediye başkanı olduğu halde Gökçebey’e önemli hizmetler kazandırdı.

Şimdi ise CHP’den aday oldu.

Vedat Başkanın halkla iletişimi çok iyi.

Gökçebey halkı Vedat Başkanı seviyor.

Elbette hizmetleri de takdir görecektir.

Gökçebey’in çehresini değiştiren isimdir kendisi.

Gökçebey Belediyesi’nin kapılarını halka ardına kadar açık tutan da Vedat Başkandır.

Seçimi kazanacağını gören bazı çevreler Vedat başkana yönelik kumpaslara giriştiler.

Ama sonuç elde edemediler.

Halk, hizmete bakıyor, güler yüze bakıyor.

Vedat Başkan ise öyle tehditlere pabuç bırakacak bir isim değil.

Gökçebey’de 31 Mart’ta sandıktan kimin çıkacağını bilmek kehanet bile değil…"

 

Kaynak: Haber Merkezi