Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın Belediye Başkanlığı görevine geldiği süreden itibaren herkesle bir hesaplaşma derdine düştüğü görülüyor.

AK Parti İl Başkanlığı ile hesaplaşıyor!

Ak Parti Merkez İlçe Başkanlığı ile hesaplaşıyor!

Parti Teşkilatı ile hesaplaşıyor!

Muhtarlarla hesaplaşıyor!

Basınla hesaplaşıyor!

Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimliği ile hesaplaşıyor!

Vatandaşla bile hesaplaşıyor!

Peki Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ne istiyor?

Kısaca size söyleyeyim!

Zonguldak Valiliğini, Zonguldak Belediyesini, Kızılay Zonguldak Şube Başkanlığını, TOKİ Genel Müdürlüğünü, Ak Parti İl Başkanlığını, Ak Parti Merkez İlçe Başkanlığını, basın yayın organlarını…

Hepsini kendi yönetmek istiyor!

İmkânı olsa ülkeyi bile yönetecek yeteneklerin kendinde toplandığını iddia edecek ama tabi 6 aydır Zonguldak Halk Otobüsleri işini çözemeyince, bu işten biraz çekiniyor galiba.

Yoksa, ülkeyi yönetme arzusunda bile olduğunu söyleyebilirim.

Neyse konumuza dönelim!

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın, bu her yeri kendi yönetme arzusu tabi ki parti içinde de çatlak seslerinin çıkmasına neden oluyor.

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ile Zonguldak Belediye Meclis Üyesi Murat Uzun’un Kızılay Başkanlığı konusunda ters düştüklerini artık Zonguldak biliyor.

Ak Partili Belediye Meclis Üyesi olan Murat Uzun’un kendisine “Bir dahaki dönem bakalım Zonguldak Belediye Başkan adayı olabilecek misin Selim Alan?” dediği bile iddia ediliyor.  

İkili arasındaki kriz baya bir büyümüşe benziyor.

Zonguldak Kızılay Şube Başkanlığı’nın Murat Uzun tarafından dizayn edilmesi Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın sinirlerini bozmuş olacak ki; Alan bu kez teşkilatın ve Ak Partililerin istediği Kadir Habiboğlu’nu destekliyor.

Kime karşı destekliyor?

Bir gecede kendisini AK Partiye alıp Meclis Üyesi yaptırdığı, kendisine en yakın isim olan Murat Uzun’a karşı!

İki isim Kızılay Başkanlığı konusunda karşı karşıya geldi.

Hani diyorlar ya, AK Parti dava partisi diye!

Ak Parti dava partisi olabilir ama Murat Uzun ve Selim Alan öyle gözükmüyor!

Özellikle Murat Uzun, Doğru Yol Partisi’nden CHP’ye, CHP’den Ak Parti’ye!

Şimdi ise İYİ Parti’ye göz kırpıyor.

Yakında İYİ Parti’ye geçerse kimse şaşırmasın!

Bakın dün çok önemli bir şey oldu!

Zonguldak Kızılay Şube Başkanı Serap Elibol, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ı makamında ziyaret etmek istediğini fakat kendisine randevu verilmediğini belirtti.

Serap Elibol ve bizler şunu çok iyi biliyoruz ki verilmeyen randevu Serap Elibol’a veya Kızılay Şube Başkanlığına verilmedi.

Bizzat Kızılay’ı dizayn eden Belediye Meclis Üyesi Murat Uzun’a verilmedi!

İki taraf arasında Kılıçlar çekildi!

Peki asıl kritik soruyu siz okuyuculara soruyorum.

Gönüllü yardım kuruluşu olan bir kurum olan Kızılay’ı neden bu kadar çok dizayn etmek, yönetmek istiyorlar?

Hadi biraz düşünelim!

KADİR HABİPOĞLU VE KIZILAY!

Zonguldak Belediye Meclis Üyesi Murat Uzun Kızılay’ı dizayn etmeye başlayınca her yeri yönetme çabasında olan, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan da tabi ki taktik değiştirdi!

Desteklediği Dr. Fatih Akça’nın Kızılay Başkanlığı için öne sürmüş olduğu yönetimde FETÖ soruşturması geçirmiş isimlerin olması nedeniyle, yönetim geçer not alamayınca Alan, mecburen teşkilatın ve kamuoyunun desteklediği Kadir Habiboğlu’na dönmek zorunda kaldı!  

Çünkü bugün Kızılay Zonguldak Şube Başkanlığı Ak Parti kulvarından, CHP kulvarına kaydı gibi gözüküyor.

Bu yüzden Kadir Habiboğlu ismi önem kazanıyor.

Peki Kadir Habiboğlu ismine gelirsek, biraz kendisi hakkında yapmış olduğum araştırmalar sonrası gerçekten Zonguldak kamuoyunda karşılığı olan isimlerden biri.

Fakat adı Kızılay’da yolsuzluk iddiaları ile anılan eski Kızılay Zonguldak Şube Başkanı Aydın Ergenç ile anılması beni tedirgin ediyor!

Aydın Ergenç peki bu isme neden yanaşıyor?

Kendi ismini aklamak için mi? Yoksa Kadir Habiboğlu’nun yönetimine girmek için mi?

Hep birlikte izleyip göreceğiz!

Ama şunu çok iyi biliyoruz ki!

Kim seçilirse seçilsin, kim gelirse gelsin!

Zonguldak Kızılay Şubesinde yapıldığı iddia edilen yolsuzluklara cevap vermediği sürece, o koltukta rahat oturamayacağı kesin!

Hep birlikte izleyip, göreceğiz!

Ama sadece izlemeyeceğiz, takipçisi de olacağız!