Edinilen bilgiye göre, uzun yıllar Almanya’da yaşayan Murat Cura (67), memleketi Çaycuma ilçesine bağlı Kayıkçılar köyünde yaşamaya başladı. 2020 yılının ekim ayında yaşanan olayda, yine Cura gibi Almanya’da yaşayan köylüsü Erdoğan Kösepınar (57) da tatil için köyüne geldi. 27 yıl önce Almanya’daki bir cami tekkesinde tanıştığı Cura’yı 9 kurşunla öldüren Kösepınar, olayın ardından jandarma ekiplerini arayarak teslim oldu. “Tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talebiyle yargılanan Kösepınar için 3. Ağır Ceza Mahkemesinde karar duruşması görüldü. Adli Tıp Kurumundan alınan raporda cezai ehliyetinin tam olduğu öğrenilen Kösepınar, “Maktulün şeytanları sürekli beni kesiyordu. O yüzden öldürmek zorunda kaldım” dedi. Tekkenin şeyhi ölünce mehdiliğini açıklamış 27 yıl önce Almanya’daki cami tekkesi şeyhinin ölümüyle diğer müritlere mehdi olduğunu söyleyen Kösepınar, öldürdüğü Cura’nın tekkedeki müritleri etkileyerek kendisinin dışlanmasına sebep olduğunu öne sürdü. Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında sanığın tasarlayarak kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Ancak sanık, öldürdüğü Cura’nın şeytana teslim olduğunu ve sürekli kendisiyle uğraştığını iddia ederek mütalaaya itiraz etti. “Öldürmekten başka çare bırakmadılar” Cura’nın şeytanları olduğunu ve her gün kolunu bacağını kestiğini anlatan Kösepınar, “Benim 35 bin liraya yakın maaşım var. Niye durduk yere öldüreyim? Mecbur kaldığım için öldürmek zorunda kaldım. Bana bir şey yapmadan neden öldüreyim? Öldürmekten başka çare bırakmadılar” dedi. Sanığa son sözünü soran mahkeme heyeti, tasarlayarak kasten öldürme suçunu sabit görüp, ağırlaştırılmış müebbet cezasına indirim uygulayarak, müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.