Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) ve Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA)’nın sorumlu olduğu iller olan Kastamonu ve Bartın sınırları içinde yer alan Küre Dağları, iki ajansın başlattığı ortak tanıtım ve markalaşma çalışmalarıyla uluslararası markaya dönüştürülecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürütmekte olan Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) ve Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğinde Küre Dağları'nı tanıtmak, uluslararası marka değerini yükselterek yerel ve ulusal kalkınmaya katkı sunmak amacıyla ortak çalışma başlatıldı. Bartın'ın Ulus ilçesinde Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Kastamonu Valisi Avni Çakır, Bartın Valisi Sinan Güner, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar 10. Bölge Müdürü Orhan Çatalçam, ilgili kamu kurum temsilcileri ile ajansların ilgili uzman personeli katıldı. Küre Dağları Milli Parkı Prestij Kataloğu lansmanının yapıldığı toplantıda, katılımcılardan Küre Dağları’nın tanıtım ve markalaşmasına yönelik öneri ve görüşler alındı. Ardından UNESCO Türkiye Milli Komisyonu (UTMK) Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, Küre Dağları’nın UNESCO programlarına entegrasyonuna ilişkin “Küre Dağları Milli Parkı ve UNESCO Biyosfer Ağı” konulu bir sunum gerçekleştirdi. GÜNER: Bölgenin Markalaşmasına Yönelik İmkânlar Değerlendiriliyor Küre Dağları’nın tanıtım ve markalaşmasına yönelik düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Bartın Valisi Sinan Güner, büyüklük bakımından Türkiye’nin en büyük 6. milli parkı olan Küre Dağları’na yapılan yatırımlarla önemli bir kazanım sağlandığını belirterek, bölgenin ulusal ve uluslararası çevrelerde tanınırlığının daha da artırılması için bölgeye UNESCO Biyosfer rezervi gibi kritik uluslararası yeni bir markanın kazandırılması gerektiğini söyledi. Vali Güner, “Bölgenin, bu minvalde markalaşmasının imkân ve ihtimallerini görüşeceğimiz bu toplantıda; Bölgenin keşfine ve tanıtımına önemli katkı sağlayacak Küre Dağları Milli Parkı Prestij Kataloğu’nu tamamlayarak kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bir taraftan da kamp ve karavan altyapısının, bisiklet rotaları, konaklama ve tesisleşme projelerinin geliştirilmesi gibi diğer çalışmalarımız da eş zamanlı olarak yürütülmektedir. Tüm bu çalışmalarımız tamamlandığında Küre Dağları’nın uluslararası boyutta önemli bir destinasyon olarak değiştiğini, sınıf atladığını ve artık ekoturizm açısından yenilikçi iyi uygulama örnekleri arasında adından sıkça söz ettirdiği günleri görmeyi umut ediyoruz” dedi. Markalaşma Çalışmalarını İstişare Ediyoruz Küre Dağları’nın ulusal ve uluslararası markalaşma yolunda nelerin yapılabileceği konusunda istişare yaptıklarını belirten Kastamonu Valisi Avni Çakır, konuşmasında şunları söyledi; “Küre Dağları Milli Parkı’nın içinde ve tampon bölgesinde son dönemdeki çok ciddi kamu ve özel sektör yatırımlarımız mevcut. Horma Kanyonu’ndan 3 km.’lik bir yürüyüş platformu ile Ilıca Şelalesine geçilen eşsiz bir deneyim vadediyoruz. Valla, Çatak Kanyonlarımız, Mağaralarımız, Daday’da At Çiftliklerimiz ile yeni destinasyonlar oluşturma çabalarımızda hayli yol aldık. Birkaç ay önce Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı’nı 11 ilçemizi kapsayacak şekilde kurarak, UNESCO Jeopark Ağı’na dahil olma çabalarımızın startını vermiş olduk. Tüm bu yatırımları, Amasra ve Safranbolu gibi tecrübeli ve bilinen destinasyonlarımıza da katkı sağlayacak yatırımlar olarak görüyoruz. Bu vesile ile ev sahipliğinden dolayı başta Bartın Valimize, Ulus Kaymakamımıza, toplantının organizasyonunda ve kataloğun hayata geçmesinde katkıları olan BAKKA ve KUZKA’ya, Doğa Koruma Milli Parklar X. Bölge Müdürlüğümüze, içerik sağlayan değerli paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.” Kastamonu, Amasra ve Safranbolu Lider Destinasyon Olma Yolunda Küre Dağları’na yönelik iki ajansın ortaklığında başlatılan çalışma ile Küre Dağları’nın turistik ve doğal yaşam unsurları bakımından ülke ve bölge değerinin korunarak geleceğe taşınmasının amaçlandığını vurgulayan BAKKA Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu, “Batı Karadeniz Bölgesi’nin taşıdığı turizm değerini ve potansiyelini, yürüttüğümüz çalışmalarla ortaya koymaya çalışmaktayız. Bu bakımdan sahip olduğu kaynak değerleri, doğal yaşama ev sahipliği, yaşattığı kültürleri ile komple bir varış noktası olarak nitelendirilebilecek Küre Dağları Milli Parkı'nın çevresindeki olgun ve yoğun talep gören varış noktaları (Safranbolu, Amasra, Kastamonu vb.) da dikkate alındığında Batı Karadeniz’deki lider destinasyon olma yolunda hızla ilerlediği söylenebilir. Parkın ve çevresindeki turistik değerlerin, değişen tüketici davranışlarına bağlı olarak, pandemi sonrasında daha az yoğunluklu alanlarda, butik olarak gerçekleştirilecek seyahatler için değerli bir destinasyon olacağından şüphe duymuyoruz. Bununla birlikte, şunun da altını çizmekte fayda görüyorum; ancak ve ancak bizler üzerimize düşen görevleri kurumlar arası iş birliği ile sistematik olarak gerçekleştirirsek krizi fırsata çevirebiliriz. Bu kapsamda da KUZKA ve diğer yerel paydaşlarla ortak hareket etmekteyiz” diye konuştu. Küre Dağları Turizmin Cazibe Merkezidir Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç de konuşmasında Küre Dağları’nın hem milli park içinde hem de çevresinde değerleri ile en önemli cazibe merkezi olarak en öncelikli çekim noktası olarak öne çıktığını söyledi. Genel Sekreter Genç, “Bartın ilimiz ile ortak değerimiz olarak değerlendirdiğimiz bu bölge, turizmde adeta idari sınırların olmadığını gösterir niteliktedir. Bu çerçevede yalnızca Batı Karadeniz Bölgemizin değil, ülkemizin en bilinen turizm destinasyonları arasında yer alan Amasra, Safranbolu gibi değerlerimizi çok değerli tamamlayıcı unsurlar olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte, bu destinasyonların ömrünü uzatacak, onlara katkı sağlayacak yeni destinasyonlar oluşturma noktasında bu tarafta ciddi bir çalışma içindeyiz. Küre Dağları Milli Parkı ve çevresinde Horma Kanyonu Sıcak Nokta ve Yürüyüş Platformu olmak üzere, Azdavay Suğla Yaylası, Çatak Kanyonu, Daday Atlı Terapi Merkezi gibi kilit noktalara değer katan müdahalelerde bulunduk. Bugün de Küre Dağları Milli Parkımız özelinde kurumlar arası iş birliğinin güzel örneklerinden bir tanesinin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu kapsamda Küre Dağları’nın uluslararası markalaşma çabalarımızda iş birliklerimizin artarak devam etmesini umuyorum” dedi. Toplantıda söz alan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve her iki üniversitenin öğretim görevlileri söz alarak Küre Dağları ile ilgili projeler ve yapılabilecek çalışmalar hakkında bilgiler verdiler. Kastamonu ile Bartın illerinin sınırları içinde yer alan Küre Dağları Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölgesi’nde Şenpazar, Azdavay, Pınarbaşı, Cide, Bartın Merkez, Ulus, Kurucaşile ve Amasra’dan oluşan 8 ilçe ve 123 köyü kapsıyor. Toplantı Küre Dağları’nın uluslararası bir markaya dönüştürülmesi amacıyla planlanan faaliyetlerin görüşülmesi, sorumlu kuruluşların belirlenmesi ve çalışmalara ilişkin kararların alınmasıyla sona erdi.