Suç atmak, birine veya bir şeye, 
yapmadığı halde  suçu ona yüklemek.
Pek yaptığımız bir davranıştır, hayatın olmassa olmazı, sânki yerleşmiş, sinmiş,yâni anlayacağınız bizi yurt edinmiş. 
Bir ferd olarak bu husûsdaki duygularımı paylaşmak isterim. 
Zorlukla karşılaşınca ya da işin içinden çıkamadığımda, çeşitleri çok olan bahânelerimi fark ettim. Tefekkürüm yerinde ve isâbetli olmuştu, meğer yanlış olan bu düşünce yerleşmemeliymiş bilince. Sıra geldi doğru davranışı benimsemeye. Samîmi duâlarınızla daha da kavîleştirmeye. 

Şimdi "Suç Atmak"la alâkalı misâller vereyim:

1)Bir arkadaşınızla yer ve saat hususunda sözleştiniz, fakat  söylediğiniz saatte orada bulunamadınız. 
“Neredesin gelemedin?” suâline “Vakti fark etmemişim” diyerek geç kalmanızdaki suçu saate yüklediniz. 

2) Mühim bir ders işlenirken başka şeyle alâkadar olup mevzuyu kaçırınca ve bu husus size suâl edilince düşünmeden “Duymadım.” diyerek kulağa suç yüklediniz. 


3) Anlaşma ile ortak bir iş yaptınız arkadaşınızın payını da geri almak üzere borç verdiniz, ödemesi gereken vakit geldi de geçti bile. 
“Yahu arkadaşım şu parayı ayarlarsan” diye suâl edince, duyduğumuz cümleler mâlesef bildiğimiz sözcükler , falanca kişisinden alacağım vardı alamadım ya da o parayı (X) kişisine yükleyip, ayarlayacağını söyleyecek  kadar vahim bir tutum sergilenmekte. 

Meğer doğru olan:
Vakitli olup saatinde gelemedim, ben suçluyum demendir. (Saate saygıyı getirir. )

Meğer doğru olan:
Dersi dinleyemedim özür dilerim demendir.(Kulağa hürmeti getirir. ) 

Meğer doğru olan:
En güzeli borcunu vakitli ödemen, ya da özür dileyip ödeme günü husûsunda bilgi vermendir, bu kadar basit. 
( Anlaşmada olmayan X kişisini de âlet etmemendir.) 

Anlatabildim mi? Benden bu kadar! 
Anlayacağınız misâller çok siz de tefekkür edin (göz, kulak, beyin,hava, güneş,bulut, yağmur, kar, soğuk, sıcak, zaman, daha neler neler bahâne imiş bulun.
Haydi şimdi en güzele Emânet olun !!!