Bir gazeteci bugünü yazabiliyorsa geçmişte yazdıklarından da sorumludur.

Çünkü herkes unutur arşiv unutmaz.

Bir gazeteci istihbaratı kadar arşiviyle de güçlü olursa o zaman ses getirir.

Allah’a şükür bizim hem istihbaratımız güçlü, hem de geçmiş tarihe karşı arşivimiz sağlam.

Tabi bu durumdan iki isim rahatsız oluyor.

Biri bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü Pusula Gazetesi imtiyaz sahibi Ali Rıza Tığ, diğeri ise şantajdan 10 ay ceza almış reklamcı Batuhan Karamalak!

Bu iki isim daha düne kadar birbirlerine neler yazıyorlardı neler!

Şimdilerde ‘Büyük Zonguldak Mücadelesi’ni başlatmak için beraberlermiş.

Ali Rıza Tığ her yazısında IQ’sünün yüksek olduğunu belirtir.

IQ’sü yüksek bir gazeteci şantajdan ceza almış biri ile yol yürür mü?

Gerçi kendisi de bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü bir gazeteci!

Tencere yuvarlandı, kapağını buldu!

Bu Ali Rıza Tığ birilerine bir dönem yetişkin film yıldızı da yazıyordu.

Bu yazılara daha sonra gireceğiz.

Herkes sırasını beklesin!

Ali Rıza Tığ’ın bizim arşivi karıştırmamızdan rahatsız olduğunu biliyoruz.

Ama yok öyle…

Zonguldak’ta gazetecilik yapıyorsanız, bugün söyledikleriniz gibi dün söylediklerinizden de sorumlusunuz!

Öyle işinize geldiği gibi bir öyle bir böyle yazmak sizin gibi namuslu, dürüst, ahlaklı gazetecilere yakışıyor mu?

Bakın Ali Rıza Tığ bugün beraber yürüdüğü Batuhan Karamalak için yakın tarihte ne yazmış?

ACILIK ÇOCUĞU! BEYCUMA SENİ BEKLİYOR!

Her gittiği yerde, "Benim idolüm Ali Rıza Tığ" diyor!

Muharrem Akdemir'den sigara parası, harçlık istiyor! Meslektaşına yakalanıyor!

Bedelli askerlik parasını, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'a ödetiyor!

Türkiye Cumhuriyeti askeri olmak yerine, Ömer Selim Alan'ın askeri oluyor!

Belediyenin önünden geçeni yazıyor! Başkanı eleştirene sallıyor!

Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal'ı, masasında bira ile fotoğraflayıp 15 bin lira istiyor, 15 lira bile alamıyor!

MHP İl Başkanı Varol Demirköse'den para istiyor! Alamayınca yazıyor! Ceza yiyince susuyor!

Deva Partisi İl Başkanı Fatih Keleş'ten para istiyor, istediği parayı alamayınca yazıyor. Hakkında savcılığa suç duyusunda bulununca, dut yemiş bülbüle dönüyor!

Okul müdür yardımcısına şantaj yapıyor! 10 ay hapis cezası alıyor! Hükmün açıklanması erteleniyor!

Ama ikincisi geliyor!

Ben de tanığım!

Beycuma seni bekliyor!

Şimdi dürüst, namuslu gazeteci Ali Rıza Tığ’a soralım!

Sen Batuhan Karamalak’ı yanında çalıştırmaya başlayınca Batuhan Karamalak’ın şantajdan aldığı ceza silindi mi?

Ya da senin tanık olduğun, hatta bizzat senin kaleme aldığın Fatih Keleş’in şikâyet dilekçesini ne yapacağız?

Tanıklığın devam ediyordur, inşallah!

Şimdi gelmiş bize gazetecilik dersi veriyor.

Arşivi karıştırıp oradan yazı almak gazetecilik değilmiş!

Hadi ya!

İstersen yazmadan önce bir de arayıp izin alayım!

Zonguldak’ta tek gazetecinin sen olduğunu düşünüyorsun değil mi?

Yazık!

Sadece sen yazacaksın ama kimse sana yazmayacak!

Öyle mi?

Çok beklersin!

Sadece Batuhan Karamalak değil ki daha düne kadar Ali Rıza Tığ Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’a neler yazıyordu neler!

Kancı Selim, baldız-yaldız, Zamcı Selim daha neler neler!

Şimdilerde ise Zonguldak Belediyesi’nin tahsilat memurluğuna başladı!

Ali Rıza Tığ’ın geçmişte Ömer Selim Alan’a yazmış olduğu bir yazısını sizinle paylaşıyorum.

TARİH 25 KASIM 2020 BAKIN ALİ RIZA TIĞ NE YAZMIŞ?

Seçimde, kapı kapı dolaşan, direkten direğe çıkan, ikinci pantolonu olmadığı için, pantolonunu kuruttuktan sonra yeniden seçim çalışmasına katılan çocuğun ahı tutacak seni Ömer Selim Alan.
Sırf kızın istedi diye Aleyna Tilki'yi sahneye çıkartmaya çalıştığın için sana karşı çıkanları partiden uzaklaştıran Ömer Selim Alan. Bu partiye gönül veren çocukların ahı tutacak seni.
Zonguldak'ta o kadar okul varken, eşinin çalıştığı okulun bahçesini baştan sona asfalt yapan Ömer Selim Alan. Zonguldak'taki tüm çocukların ahı tutacak seni.
Kumar masasından arkadaşlarının çocuklarını Zonguldak Belediyesi'ne işe aldığın için, bu partiye gönül veren insanların ahı tutacak seni.
"Seçimde kimin kucağına oturduysam, seçimden sonra hepsini bu kucağa oturtacağım" dedin ya! Hani kim kimin kucağında? Kimi oturttun kucağına? Bu insanların ahı tutacak seni.
"Ben gazeteciden korktu da meclise aldı dedirtmem" dediğin halde, namusun, şerefin üzerine ettiğin yeminler çarpacak seni Ömer Selim Alan.
Makamında, meclis üyelerinin içinde söylediğin sözleri "Allah, Kuran, Kitap, nimet üzerine ettiğin yeminler var ya!" Onlar çarpacak seni Ömer Selim Alan.
Zonguldak'ta "Müdürüm, müdürüm" dediğin adamları Ankara'ya gidince şikayet ediyorsun ya!
O insanların ahı tutacak seni Ömer Selim Alan!
Sahi Ankara'ya gidip Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı'yı şikayet edip, Zonguldak'a gelince "Merhaba Müdürüm! Ne var ne yok?" nasıl diye biliyorsun? Bu nasıl bir yüzdür?
Aynısını önceki Vali Erdoğan Bektaş'a da yapmıştın. O yemişti.
Ben sana söyleyeyim. Sakın yeni Vali'ye böyle bir şey yapma.
"Mustafa gitti, şimdi sırada Zeki var. Hamdi'ye de sıra gelecek."
Bu sözü dedin mi, demedin mi?
Delikanlı adamsan, yüreğin yetiyorsa, tanığınla yüzleş.
Sen ol, bu sözü söylediğin kişi olsun, bir de Hamdi Uçar olsun.
Ben de olayım. O yüzünün şeklini göreyim.
Olur mu? Var mısın?
Hem şu 'baldız'ın ayak yalama işini de konuşuruz.

Evet Ali Rıza Bey, gerçekten de ne oldu şu baldızın ayak yalama işi!

Bu yazıdan sonra Ömer Selim Alan Kozlu Baykuş Kafe’de okey oynarken sen de yancılık yapıyordun.

Konuştunuz mu baldızın ayak yalama işini!

Hani Ömer Selim Alan’a “Delikanlı adamsan, yüreğin yetiyorsa, tanığınla yüzleş” demişsin ya!

Yüzleşti mi tanığıyla!

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan çıkmış olduğu bir programda ne diyordu?

“Bizi göreve geldiğimiz günden beri eleştiren bir basın mensubu bir anda değişiyorsa biz ona ya maddi güç vermişizdir ya da Ömer Selim Alan kötü yola düşmüştür”

Ömer Selim Alan’ın söylemine göre dün bu tür yazılar yazarken bugün övmenin sebebini anlayabilir miyiz?

Ömer Selim Alan mı kötü yolda, yoksa sen Zonguldak Belediyesi’nden nemalanıyor musun?

Bir de Ali Rıza Tığ “Arşivi bırak yazacaksan kendin yaz” diye bize sitemde bulunmuş!

Ah be Ali Rıza ona da cevap vermiyorsun ki!

Eşin Burçin Tığ senin adını kullanarak memur olduğu okulda mesai saatlerine riayet etmiyormuş. Bu konuda şikayetler üzerine hakkında soruşturma açıldı. Bu soruşturmanın akıbetini de yazarsan seviniriz.

Kamuoyu böyle namuslu ve şerefli bir gazetecinin eşinin bu tür işlere nasıl girdiğini merak ediyor!

Bir de benim için "29 harf olan alfabenin 14’ünü kullanıyor, 200 kelime dağarcığı var" yazmışsın.

İdare et, bu harf ve kelime sayısıyla bunları yazabildim.

Bir dahaki yazım çok daha iyi olacak inşallah!

Yanındaki Karamalak’a da söyle ona buna şantaj yapmasın, bir dahakine bu kadar ucuz kurtaramaz!

Allah muhafaza birine ters kelepçe taktılar, buna da takarlar anlayamaz!