Daha düne kadar milletin yatak odasını yazan, özel hayat kavramını hiçe sayan, namusu aldığı avanta kadar olan posta güvercini bu sıralar bel altı yazılar yerine ayetler yazmaya başladı.
İmana geldi de bizim mi haberimiz yok?
Tövbe etti de biz mi bilmiyoruz? 
Tabi bu değişimi asıl sahiplerine sormak lazım?
Ne oldu? 
Zoru görünce tasmasını mı tutmaya karar verdiniz?
O kadar duruldu ki, Müftü Bey ile görüşüp günahlarının bedelini bile soracakmış!
Hazır Müftü Bey ile görüştüğünde lütfen şu soruları da sorsun?
Yoksa günahlarının bedelini tam öğrenemez. 
Mesela evli bir adamın muhasebeci bir kadınla aşk yaşaması caiz mi?
Yine bu aşk yaşadığı muhasebeciyi eşiyle arkadaş yapıp tatile getirmesi caiz mi?
İşçisinin tazminatını vermemek için, işçisini eşi ile tehdit etmenin günah bedeli nedir?
Bir belediye başkanının baldızını yazarak başkandan avanta almak günah mıdır?
İş adamlarını gazetede yazmamak için kasko yapmanın dindeki yeri nedir?
Yine iş adamlarını özel hayatları ile tehdit ederek avanta koparmaya çalışmanın günah boyutu nedir?
Mesela ağabeyinin inşaatta kaçak su kullanmasına göz yummanın dinde yeri var mı?
Soracak çok soru, gideceğimiz uzun bir yol var!
Şimdilik bu kadar yeter?  
Hepsini bir anda yazınca tadı kalmıyor!
Zorunu biliyoruz!
Dengen bozuldu, avantan kesildi! 
Kalemini satacağın adam kalmadı?
O zaman kusura bakma!
Son kullanma tarihin geçtiği için bozulacaksın!
Çünkü daha yeni başlıyoruz!
Sen yancılığa devam et!
Bence her şeyden çok o işi çok iyi biliyorsun!
Müftü Bey’e de selam! Çalışmalarında kolaylıklar diliyoruz!